İYİ OKUMALAR💫Deniz'in yatakta tepinmesiyle uyandım, on dakikadır bir o tarafa, bir bu tarafa dönüp duruyordu. Gözlerimi kapatıp tekrar uyumaya çalıştım . Ama bir türlü uykum gelmiyordu.
Oflayarak yataktan doğruldum ve ayaklarımı sarkıttım, baş ucumdaki kol saatinden saate baktım
05.30 . Daha sabah bile olmamıştı. Yataktan çıkıp kapıya doğru yöneldim ve sessiz adımlarla odadan çıkıp mutfağa indim . Tezgahın üstündeki dolabın kapağını açtım ve bir su bardağı çıkartıp su koydum .Su içip yukarı çıkacaktım ki mutfak bahçesinin kapısında Rüzgar'ı gördüm , patisiyle cama vuruyordu. Onun bu haline gülümsedim , gerçekten de çok tatlı bir hayvandı. Ayağıma patiklerimi geçirip bahçenin kapısını açtım , kapıyı açmamla Rüzgar üstüme atladı .
Bahçenin kapısını aralık bırakıp , ilerideki salıncağa doğru yürüdüm. (Şu sallanan salıncak gibi koltuklar var ya onlar işte ismini bilmiyorum da afgsjdhwk) bu sırada Rüzgar beni takip ediyordu , koltuğa oturup gökyüzüne baktım . Hava biraz esiyordu . Rüzgar bir süre sonra havlayarak gitti . Etraf karanlık ve sakindi , dışarıda kimse yoktu . Tabii ben ve korumalar hariç .
Kafamı geriye atıp bugün olanları düşünmeye başladım , Burak'ın bugün yaptıkları aklımdan bir türlü çıkmıyordu . Nasıl böyle bir şey yapardı ? Tamam sinirlenmiş olabilirdi ama yaptığı şey çok fazlaydı . Tabi ki barışacaktık ama biraz burnu sürtsün istiyordum , gerçekten pişmandı ama böyle bir şeyi bir daha yapmayacağına inanmam gerekiyor.
Sıkıntıyla tuttuğum nefesimin havayla karışmasına izin verdim , bir kaç dakika sonra Rüzgar ağzında tuttuğu topla yanına geldi . Topu kucağıma bırakıp geri çekildi , güldüm "Demek oyun istiyorsun küçük adam !" Elimdeki topu karşıya doğru fırlattım , Rüzgar da topu yakalamak için koştu .
"Az önce köpeğe küçük adam mı dedin sen ?" Arkadan gelen sesle o tarafa döndüm. Bu Barış'tı. Gülümsedim "Doğru duydun, otursana" elindeki pikeyi omuzlarıma örtüp salıncağa oturdu .
"Hava esiyor, üşütme " "Teşekkürler. Ee uyku tutmadı mı?" Kafa salladı "Öyle , sanırım seni de tutmamış. Bugün olanlar seni üzdü galiba , eminim ki sizin sevgili olduğunuzu bilmiyorlardı ." Sustum , bu konu hakkında konuşmak istemiyordum. Tam bu sırada sanki Rüzgar yardımıma koşarcasına geldi ve ağzındaki topu tekrar kucağıma koydu. Daha sonra Barış'ı yalamaya başladı .Ben gülerken o söyleniyordu "ya dostum cidden mi?" Bunu demesiyle Rüzgar durdu , bir kaç saniye sonra tekrar yalamaya başladı . "Ya Eslem al şunu üstümden." Güldüm "Rüzgar yakala !" Elimdeki topu ileri fırlatmamla , Rüzgar çoktan yakalamak için gitmişti bile . "Bize evinizi açtığınız için tekrar teşekkürler , sabah gideriz " "Rica ederiz . Acele etmeyin kahvaltı ederiz hem" kafa salladı . "Ee anlat bakalım , İstanbul'un neresindensin?"
.........
Gülerken bir elimle de karnımı tuttum , geceden beri espiri yapıyordu ve gülmekten karnım ağrımıştı. Biz konuşmaya dalmıştık ve sabah olmuştu . Barış gerçekten kafa bir çocuk , anlattığına göre annesi Zeliş Sultan ve babası boşanmış o ise annesinin yanında kalıyormuş , babası da zaten yurt dışındaymış. Ve bir de annesinin pastanesi varmış. "Gel bi gün , hem zaten çok zayıfsın Zeliş Sultan'ın yemeklerini ye de kilo al ." "AA bana diyene bak sende zayıfsın " gerçekten de zayıftı .Biz atışırken mutfak kapısının açılmasıyla Deniz'i gördüm , "siz kafayı mı yediniz , neden burdasınız? Hem hadi gelin kahvaltı hazırladık ve herkes çoktan sofra oturdu bile, gelin hadi" kafa sallayıp ikimiz de kalktık. Acaba Burak yokluğumu fark etmiş midir? Yada burada Barışla olduğumu biliyor mudur?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FISILTI
Teen Fiction"Neden bu kadar kötüsün,içindeki buzları erit artık bu kadar soğuk ve acımasız olma!!" "Buyum kızım ben aşık olmam ben acı çektiririm ben böyle büyüdüm sevgi nedir bilmem " "Hayır sen bu değisin içindeki çocuğa kulak ver onun fısıltılarını din...