FISILTI

-39-

İYİ OKUMALAR💫

Gözlerimi açtığımda güneş daha yeni doğuyordu , gözlerimi ovuşturup bir süre tavanla bakıştım . Yanımda uyuyan Burak'a baktım , dün yaptıklarımı hatırlayınca tekrar utandım . Ben nasıl böyle bir şey yapmıştım ki ? Peki bugün onun yünüze nasıl bakacaktım? Ve en önemlisi bu akşam Burak'ın anne ve babası gelecekti, Sıla da daha gelmemişti ve ne yemek yapacağımı bilmiyordum . Allahtan yemek yapmayı biliyordum , babamda ve ablamda kaldığım süre boyunca mutfağa girip yemek yapmışlığım olmuştu . Komidinin üzerinden Burak'ın telefonununu alıp saate baktım 7.00 . Daha erkendi ama yine de tedbiri elden bırakmamak lazım , kilit ekranından on dakika önce gelen mesaja baktım ,

"Akşam sekizde oradayız oğlum "

Sekize kadar zamanım vardı ve bir şeyler yapabileceğime inanıyordum.
Yataktan çıkıp banyoya gittim ve rutin işlerimi halledip çıktım , Burak hala uyuyordu . Giyinme odasına gidip pijamalarımı çıkarttım ve bir taytla üzerime kısa bir badi giydim .
Tekrar odaya döndüğümde Burak uyanıktı ve uykulu sesiyle telefonda konuşuyordu.

"Tamam , bekliyoruz baba."

Telefonu kapatıp yatakta doğruldu ve sırtını yatak başlığına dayadı. Hiçbir şey demeden çıkıp gidecektim ki , dediği şeyle durdum

"Yine mi kaçacaksın benden?"

"Ne? hayır kaçtığım falan Yok"
Kafamı zorla da olsa ona çevirdim ve gözlerimi gözlerine kilitledim.

"Gel buraya " şuan da onun yanına gidemezdim ki

"Aşağı insem daha iyi olur "

"Gel dedim!" Sesi az öncekine göre daha sertti, dediğini yaptım ve yanına ilerledim . Tam önünde durduğumda bileğimden çekti ve karşısına oturttu.
Bu hareketleri işimi daha da zorlaştırıyordu. Yüzümü avuçlarının içine alıp gözlerine bakmamı sağladı

"Son kez söylüyorum bir daha benden utanmak yok. Yaptığın şeylerden utanma , sen benimsin ve bende senin . " demesi kolaydı tabi , ama öyle olmuyordu işte . Evet dün gece bir daha utanmamam gerektiğini söylemişti ve bende onaylamıştım ama yüz yüze gelince herşey farklı oluyordu .

Ama madem öyle olsun istiyordu , o zaman öyle olacaktı!

Gülümseyerek ona baktım bir şey demeden yüzüne biraz daha yaklaşıp dudaklarına nefesimi üfledim , alt dudağını iki dudağımın arasına aldım ve kendime doğru çektim. Zaman kaybetmeden elimi ensesine atıp dudağına ıslak bir öpücük bıraktım , tam karşılık vermek için ağzını aralamıştı ki geri çekildim. Bunu yapmamla , ağzından ufak bir inleme kaçtı "Siktir !" Dudaklarımı büzüp yataktan kalktım "Küfür ettin , e bunun bir cezası olmalı dimi? "
Anlamamış gözlerle bana bakıyordu "Diyorum ki kedicik devam etmek istemiyor" kapıya doğru ilerledim ve odadan çıkmadan önce son kez yüzüne baktım , bu yaptıklarıma şaşırmış olmalı ki başta tepki vermedi . Doğrusu bende şaşırmıştım , kendimden böyle bir şey beklemezdim, daha sonra ufak bir kahkaha atıp konuştu "Bu halini sevdim kedicik! Hep böyle kal olur mu?" Gülümseyip odadan çıktım.

Ellerim yanaklarıma gitti , gerçekten de alev gibi sıcacıktı, daha sonra parmaklarım dudaklarıma kaydı , az önce resmen sürtük gibi davranmıştım . Bu yaptığım her ne kadar yanlış olsa da iyi düşünmeye çalışıyordum sonuçta ben ona aittim ve oda bana. Ve o böyle mutlu olacaksa , onu mutlu etmek için her şeyi yapardım . Son kez ellerimle yüzüme hava verip aşağı indim , kapının önünde gördüğüm eşyalarla Deniz'lerin bugün gideceği aklıma geldi ve istemeden de olsa içimde bir burukluk oldu . Deniz mutfakta kahvaltı hazırlıyordu , yanına gidip yanağına ıslak bi öpücük bıraktım
"Ya Eslem öpme şöyle sulu sulu" kıkırdayarak tezgahın üstündekileri masaya taşıdım. "Keşke biraz daha kalsaydınız " kollarını belime sarıp kafasını sırtıma gömdü "Ah seni özleyeceğim yelloz" iç çekerek söylediği şeye güldüm .