Dom'u Od topraklarına götürmüştü burada Dom Od Ana ile tanışacaktı:
-Basarkar eski dostum.
-Od Ana (gülüşerek)
-Nasılsın eski dostum?
-Eh fena sayılmam sana dostum Dom'u takdim edeyim.
-Memnun oldum delikanlı.
Dom Od Ana'nın güzelliğine baka baka doyamıyordu. Fakat güzelliğinin arkasındaki ölümcül yanınıda görüyordu:
-Memnun oldum efendim.
-Buraya pek az insan gelir, daha doğrusu bizim izin verdiklerimiz gelebilir.
Dom şaşkınlığını bir türlü atamıyordu üstünden.
-A evet efendim. Şaşkınlığımı affedin. İlk defa böyle bir durumun içinde bulunuyorum.
Od Ana güleç yüzüyle Dom'a dönmüş idi:
-Elbette delikanlı. Şaşkınlığını doğal karşılıyorum.
Dom hala burada neden bulunduğunu öğrenmiş değildi. Öğrenmek için can atsada, sormaya yeltenemiyordu.
-Buradaki amacını Basarkar sana anlattı mı?
-Hayır efendim. Burada öğreneceğimi söyledi.
-Güzel.
Dom güzel olanı görememişti. Sormak istesede buna da bir türlü yeltenemiyordu.
-Benimle gel delikanlı. Buradaki amacını,maceranı,taşıyacağın önemli şeyin ne olduğunu,burada geçirecek bir(orta dünyada bir yıl dokuz aydır. Ve her üç aya bir isim verilir. İlk üç ay ut, ikinci üç ay yund, üçüncü üç ay nâk) yılda neler öğreneceğini anlatacağım.
Dom meraklı tavrıyla Od Ana'nın ağzının içine bakıyordu:
-Evet delikanlı. Görevini anlatmaya başlamadan önce bu maceranın seni öldüre bileceğini bilmeni istiyorum.
Dom ölüm kısmına hiç takılmadan Od Ana'yı dikkatle dinliyordu:
-Görevin Ardıç Kalbini taşımak ve bu kalbi zamanında Ardıç topraklarına götürüp;
Ardıç Ağacı'nın tekrar gücünü,ışıltısını kazanmasını sağlamak. Bu Orta Dünya için çok önemli!
Dom görevin zorluğunu tam olarak idrak edemeden Ardıç Kalbini merak etmişti.
-Ardıç Kalbi mi? Görebilir miyim?
-A... hayır delikanlı. Önce ut ve yund aylarında alacağın eğitimi,bilgiyi kavraman lazım. Bu ayları başarılı bir şekilde geçersen sonra nâk ayının başlangıcında Od Ata ile tanışacak ve nâk ayı boyunca kendini ona kanıtlayacaksın. Başardığın takdir de, kalp sana verilecek, ölüm kalım yolculuğun başlayacaktır.
Dom bu görevin neden ona verildiğini anlamıyordu, tekrar söze girmişti:
-Od Ana neden beni seçti Basarkar?
-Onu Basarkar'a sorman lazım delikanlı. Ama neden bizler gibi kadim varlıkların bu kalbi taşımadığını sana söyleyeyim. Bizler Orta Dünyada tanınan varlıklarız kokumuzu herkes tanır. Şeklimizide. Bu yüzden güvenilir,dürüst,bozulmamış kişiler ararız. Daha doğrusu bu kısmı Basarkar yapar.
Dom ciddi,kesin sözlerden görevin önemini kavramıştı. Basarkar yaklaşmıştı:
-Evet genç adam. Artık git karnını doyur. İyi bir uyku çek. Sonrasında seninle konuşacağız.
Dom yanına gelen Od muhafızıyla odasına doğru yol aldı. Bu sırada Basarkar Od Ana'ya yaklaşmıştı:
-Bu o kişi! Bunu yapabilir. Ben asla yanılmam!
Od Ana Basarkar'ın ciddiyetini görmüştü. Artık Dom'un üstüne daha çok düşecekti.
Basarkar Dom'un odasının kapısını çaldı ve içeri girmişti:
-Basakar hoş geldin! Bende tam seni düşünüyordum.
Basarkar gülerek:
-Düşünmen gereken çok daha vahim vakaların var evlat.
-Şey.. evet, fakat sorum olacak.
Basarkar dudak büzüp tek kaşını kaldırıp gözlerini gererek Dom'a bakmıştı:
-Ya kalbi ulaştıramazsam ya başaramazsam.
Büyücü geri yaslanmıştı,gözlerinde şimşekler çakmıştı, fakat bu öfkeden değil başarısızlığın sonucu bildiğindendi.
-Başaramazsan genç adam Orta Dünya karanlığa gömülür, saf kötülük ortaya çıkar.
Orta Dünya barışdan uzaklaşır ve...
Tam bu sırada Dom Basarkar'ın sözünü keser:
-Şey... bu kadar yeterli durumu hayal ettiğimden daha vahim olduğunu anladım. Daha fazlasını duymaya kulaklarım dayanmayacak.
-E... evet evlat. Yarın büyük bir gün eğitimin başlayacak. Zor olacak, ama sana inanıyorum.
Dom duraksayıp durduktan sonra:
-Beni sen mi eğiteceksin bay Basarkar?
Basarkar gülmüş idi:
-Ohho... hayır. Od Ana tarafından eğitileceksin. Bu da seni özel kılar. Sakın vazgeçeyim deme! En önemli şey dayanma arzun. Bundan vazgeçersen macera burada biter ve umudumuz da tükenir. Uzun zamandır izliyorum seni. Sen başaramazsan Orta Dünya şimdiden kaybetti demektedir.
Dom ürkmüştü.
-Başkasını...
demeye kalmadan büyücü söze girmişti:
-Başkası yok genç adam.
Bu herşeyi izaha kavuşturmuştu.
Geceyi iyi bir uyku ile kapatmıştı. Yarın maceranın temelleri atılacaktı.
Beklenen günün sabahı gelmişti:
-Evet delikanlı eğitimin ilk günündesin.
İlk eğitimin konuyu dinlemek.
Dom kütüğe oturmuştu. Od Ana'yı pür dikkat dinlemeye başlamıştı:
-Ardıç Ağacı Orta Dünyanın ışığıdır, orklar tüm güçlerini topluyorlar. Yarasa adamlar,troller,devler daha bilmediğimiz bir çok ırk. Eğer bu eğitimi geçersen kalp taşıyıcısı olacaksın. Kalbi aldığın taktirde ona gözün gibi bakacaksın! Bu herşeyi anlatıyordur umarım! (Dom evet bakışı atıyor) olurda Ardıç Ağacına ulaşırsan kalbi ağacın göğsüne yaklaştır.
Bu konuşma ve dinleyiş ut ayları boyunca sürmüştü. Dom'a kalp ve ağaç hakkında tüm bilgiyi vermişti. Dom bunların hepsini not alıp her gün tekrar yapıyordu. O kadar tekrar yapıyorduki yemek öğünlerinde bile Basarkar çoğu zaman notları elinden alıp yemek yemesini sağlıyor, hattâ uyuması için bile uyarılar yapıyordu. Ut ayları tamamiyle bilgi ayları olsa da Dom'un bu süreçte fark ettiği şey kaba bilgi almasıydı,tam bilgiyi almıyordu. Her yeni günde, yeni yeni bilgiler ediniyordu. Tüm ırkları öğrenmişti.(Sadece Od Ana'nın anlattığı kadarıyla)Orta Dünya bilgilerini artık biliyordu. Gerisi bu bildiklerini yaşayarak uygulamaya kalmıştı. Yund ayları başlamıştı. Yund aylarının ilki tamamiyle dövüş eğitimiydi. Dom bu eğitimde çok çok iyiydi yetenekleri bu eğitime çok yatkındı. Ama sadece yeteneklerine güvenmiyordu. Eğitim bittikten sonra dinlenip, eğitimi tek başına tekrar ediyor. Ne kadar şey öğrendiyse o kadar çok tekrar ediyordu. Yund aylarının ikincisi, sabır ve dirençti. Bu eğitimde Dom'un sabrı ölçülüyor, direnci sınanıyordu. Dom avcılıkla uğraştığı için çok sabırlıydı bu eğitimde de sorun yaşamamıştı. Fiziki olarak çok iyi olduğu için direnç kısmıda iyi geçmişti. Yund aylarının son ayı öğrendiği ne varsa Od Ana tarafından testlere tabî tutulup,uygulanıyordu. Ve son ayı da başarıyla bitirmişti. Böylelikle ut ve yund ayları (altı ay) böylelikle bitmişti.
Barsakar Dom'a yaklaşmıştı:
-Evet genç adam beni buraya kadarlık bir kısma kadar hüsrana uğratmadın.
Dom "Buraya kadarlık kısma" takılsada Od Anaya dönerek:
Ardıç Kalbini alıyor muyum?
Basarkar ve Od Ana gülerek:
-Sabır ayını boşa harcamışız galiba. Hayır delikanlı. Yarın nâk aylarının ilk günü. Nâk ayı boyunca Od Ata'ya kendini kanıtlayacaksın.
-Nasıl kanıtlayacağım peki?
Od Ana söze girerek:
-Onu da Od Ata'dan öğreneceksin.
Od Ata'nın yanına gitmişlerdi:
-Tebrik ederim genç adam. Ben Od Ata.
Dom önünde eğilerek selama durmuştu.
-Beni çok tanımana gerek yok. Yarın tan vaktinde çıkıyoruz. İyi dinlen öğrendiğin ne varsa nâk ayları boyunca uygulayacaksın.
Od Ata uzun boylu,siyah saçlı,mavi gözlü, çok yakışıklı biriydi ve bir o kadar da sert.
Od Ana Dom'a yaklaşmıştı:
-Eğer nâk aylarını sağ şekilde dönersen Ardıç ağaç kalbini Od Ata verecek. Böylelikle maceran başlayacak. Sana Basarkar kadar inanıyorum.
Od Ana ellerini Dom'un yüzünde gezdirdikten sonra alnından öpmüştü. Od Ana Dom'a Orta Dünyanın en keskin,en hafif,en sağlam kılıcı olan bugan kılıcını vermişti.
Dom eğilerek,tüm saygısı ile aldı ve odasına çekildi. Bir saat sonra Basarkar kapıyı çalıp o uzun boyuyla içeri girmişti:
-Hoş geldin Basarkar.
-Hoş buldum genç adam. Yarın büyük gün.
-E... evet. Sana bir sorum olacak.
-Dinliyorum.
-Ut ve yund ayları boyunca ırkların tüm bilgilerini aldım, ama Od insanlarıyla ilgili hiç bir şey öğrenmedim.
Büyücü gülmüş idi:
-Onu da benden duy o zaman.
Od Ana kadim insan soyundandır. Od Ata da kadim elf soyundan. İkisi birlikte olup aşklarını yaşadılar ve bu birliktelik altıyüz yıldır sürüyor. Ve onlardan bir ırk oluştu, buna da Od Irkı dediler. Azınlık bir ırk olmalarına rağmen, çok güçlü bir ırktırlar,hafife almak hata olur. Fark ettiysen kulakları küçük ve sivridir. Bu kadarı yeter, yarın için dinlen ve sağ dön.
Basarkar odadan çıktıktan sonra Dom'un aklına altıyüz yıl takılmıştı halbuki en fazla kırkbeş gösteriyorlardı.
Dom yarın için derin,huzurlu uykuya dalmıştı.
Tan vaktinde herkes kalkmıştı yolluklar hazır halde idi. Artık Od Ata ve Dom yola koyulmuşlardı. Nâk ayının ilk ayı geçmişti,ardından ikinci ayda.Nâk aylarında Od Ata Dom'u uygulamalı testlere sokmuş idi. Dom'u savaş alanına salmıştı. Nâk ayılarının,son ayının,
son gününün ,son akşamında Od surlarına dönmüşlerdi Dom çok başarılı bir şekilde ut,yund ve nâk aylarını tamamlamıştı. Ardıç kalbini Od Ata tarafından almıştı. Kalp solgundu bunun nedenini sormuştu:
-Od Ata kalp neden solgun?
-Ardıç Gök Ejderhasının ateşini aldıktan sonra,ışıl ışıl olacaktır. O ateş içinde bir yolculuğun olacak!
Ardıç Ağaç Kalbi solgun olmasına rağmen muazzam şekilde harika idi. Bir kalpten daha çok bir zümrüt, yakut gibiydi. Kalp teslim edilirken Basarkar gözleri kapalı bir şekilde idi. Od Ata ve Od Ana bir anda değişime uğradı. Bunu fark eden Basarkar hemen Dom'a yükselmişti:
-Koy onu çantana!
Dom bir hışımla kalbi çantaya sargılı şekilde koydu. Dom bu sırada kalbi neden kimsenin taşımadıklarıyla ilgili şüpheli bir fikir üretmişti, fakat Od Ana'nın kalbi neden taşımadıkları ile ilgili söylediği şeyleri de çürütmüştü. Kalbi neden taşımadıklarıyla ilgili Dom'un aklında Od Ana ve Od Ata ile ilgili fikirler doğmuştu, fakat bunu dışarı vurmamış idi. Artık Od topraklarından uğurlanmışlardı. Maceranın temelleri atılmıştı. İlk macera adımlarını oradan ayrılarak başlatmış bulunuyorlardı. Son defa arkalarına dönerek:
-Tekrar görüşmek dileği ile Od halkı!
Od topraklarından çıkmaya yakın Dom Basarkar'a çaktırmadan bakıp duruyordu ve bunu Od surlarından çıktıklarından beri yapıyordu. Basarkar durumun farkındaydı Dom'a dönmüş idi:
-Evet genç adam. Ağzındaki baklayı çıkar bakalım.
Dom aklındaki soruyu,sorup sormamak arasında kalsada şüphesini doğrulanıp doğrulanmayacağını düşünüyordu derin nefes almıştı:
-Bay Basarkar orada Od Ata Ardıç Kalbini bana verdikten sonra Od Ana ile bir anda değişik bir hal aldılar. Bunun sebebi neydi?
Basarkar vakanın farkında olan Dom'u bekletmemiş idi:
-Od Ana sana başka bir şey söylesede evlat, aslında Ardıç ağaç kalbini neden taşımadığımızı anlatayım.
Dom için durumlar karmaşık bir alsada Basarkar'ı dikkatle dinlemeye başlamıştı.
-Ardıç ağaç kalbini bizim gibi kadim ırklar taşıyamaz. O kalp kadimleri bozuyor. İyiyi kötü, kötüyü daha kötü yapıyor.
Dom aslında Ardıç kalbini neden taşıdığını bu net açıklama ile anlamıştı. Neden uzun süre izlendiğini de. Kalp Dom'u bozamıyordu. Hem kadim ırk olmadığı için( yahut öyle sanıyor idi ) hem de yetenekli olduğu için. Soru cevap bittikten sonra resmî olarak Od topraklarından çıkmıştılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ardıç Ağacı (TAMAMLANDI) Wattys2019
FantasyOrta Dünya'yı tekrar keşfetmeye ne dersin? Sürükleyici bir maceranın içinde kaybolacaksın. Ben yazarken heyecanlanıyor ve yaşıyorum. Sende okurken heyecanlanacak ve yaşayacaksın arkadaşım. Orta Dünyadaki bu macera dolu serüvende kahramanımızın yan...