10. Bölüm

6K 170 8
                                    

Medya:Nefesin Büyük Ada kıyafeti
İlk yerimiz Ayasofya Müzesiydi. Taksiden indik ve yürümeye başladık. Müzeyi gezerken çok duygulanmıştım.

Tahir:Kızum bıraksan ağlayacaksun. Ne oldi?

Nefes:Yaa düşünsene burda bu kadar önemli eserler var. Zaten burası oldukça tarihi bir yer. Kim bilir buralarda kimler gezmiştir. Bence çok güzel.

Dedim yanıma baktığımda Tahir bir turist ile konuşuyordu
Hani turist dedim ama nerdeyse 1.90 boyunda fit vücuda sahip kahverengi saçlı ve mavi gözlü. Allah'ım neler yaratıyorsun yarabbim. Ben bunları düşünürken kız Tahire bakıp gülüyodu. Şaka maka Tahir elden gidiyo. Hemen onların yanına yürüdüm ve yapmacık bir şekilde güldüm.

Nefes:Tahir acaba burda gülerek ne konuşuyosunuz?

Tahir:Yer sordu. Ona cevap veriyordum.

Nefes:Hıı sen daha buraya yeni geldin ne adresi veriyosun yaa. Ayrıca adresi gülerek mi veriyorsun?

Tahir:Sakin ol Nefes. Sen benu kıskandun mi?

Nefes:Ne kıskanıcam bee.

Dedim ve kıza döndüm. Çoktan başkasına gitmişti. Tahirin kolundan tuttum ve yürüdüm. O gün birsürü müze ve cami gezdik. Ertesi gün ise Büyük Adaya gelmiştik. Sabah saat 8:00'di.

Tahir:Burası çok güzelmiş.

Nefes:Burası daha hiç birşey. Hadi gezelim.

Dedim gezerken bir kaç köpek gördüm.

Tahir:Yaa keşke mama bulsak.

Nefes:Mama mı yiyceksin

Tahir:Hee Nefes. Tövbe tövbe köpekler için demiştim.

Nefes:Haa şey benim çantamda var. Buraya gelirken hep getiririm.

Dedim ve mamayı çıkardım. Birlikte köpekleri beslemeye başladık. Bir yandanda seviyorduk. İşimiz bittiğinde tekrar gezmeye başladık.

Nefes:Tahir bana pamuk şeker alır mısın?

Tahir:Alırum hadi gell.

Dedi pamuk şeker satan amcanın yanına koştum. Tahirde gelince pamuk şekerleri aldık. Daha sonra yanımıza bir çocuk geldi.

Hasan:Amca bu paralar pamuk şekere yeter mi?

Pamuk Şekerci Amca(O ne ya😂) Hayır yetmez.

Tahir:Gel bakalım ben sana alırım. Senin adın ne?

Hasan:Hasan. Çok teşekkür ederim.

Dedi Tahir onun saçlarını karıştırdı ve pamuk şeker aldı. Çocuk pamuk şekerini yerken bende hayranlıkla Tahire bakıyordum.

Tahir:Abartılcak birşey değildi.

Nefes:Ya sen artık benim hödüğüm değil "Altın Kalpli Hödüğüm'sün"

Tahir:Hödükten yine kurtulamadık.

Dedi ve güldü. Bende güldüm ve beline sarıldım. İlk önce dondu kaldı. Sonra o da omzuma elini attı. Yürürken bisikletlerin oraya geldik.

Nefes:Hadi Tahir bisiklete binelim.

Tahir:Bugünün şanslısı sensin. Ne istersen o.

Dedi iki bisiklet kiraladık.

Nefes:Yarış yapalım mı?

Tahir:Kaybeden sen olursun. Ben küçükken hep binerdim. Gayet iyitim bu konuda.

Nefes:Hadi bakalım.

Dedim ve sürmeye başladım. Birbirimizi geçmeye çalışıyorduk. En sonumda daha da hızlandım ve geçtim. Bitiş noktasına geldiğimde Tahir suratı asık bir şekilde yürüyerek geldi. Bisikletini ise tek eliyle ittiriyordu.

Tahir:Bu kadar iyi sürmeyi nerden öğrendin?

Nefes:Biz babamla küçükken hep binerdik.

Dedim ve yüzümü yere eğdim.

Tahir:Sakın üzülme.

Dedi ve eliyle başımı yukarı kaldırdı.

Nefes:Hadi tekrar binip teslim edelim.

Tahir:Bu sefer yarış yok.

Dedi başımı salladım ve bisiklete bindim. O da binince sürmeye başladık. Bisikletleri teslim ettikten sonra gezmeye devam ettik. Bana bir kolye Tahire ise saat almıştık. Saat akşam 19:23'dü. Bir yere oturup sipariş verdik.

Tahir:Artık şu sevgili olma işini bi konuşsak mı?

Nefes:Şey kolye çok güzel. Teşekkür ederim.

Tahir:Nefesss...

Dedi konuyu kaynatamaya çalışırken garson siparişleri getirdi.

Tahir:Bak Nefes sadece soruyorum beni seviyor musun?

Nefes:Saat de çok yakıştı.

Tahir:Görende ahiret sorusu soruyorum zannedicek. Kızım seviyor musun sevmiyor musun?

Nefes:Offf Tahir bana zaman tanı dedim.

Tahir:Sana ayrılan sürenin sonuna geldik. Lütfen ya şimdi ya hiç.

Dedi aslında cevap basitti. SEVİYORUM ULANN. İşte ama galiba utanıyordum.

Nefes:İşte bende senin bana duyduğun şeyi hissediyorum.

Tahir:Neyi?

Diye sordu. Aslında anlamıştı. Ama benim kendi ağızımla söylememi bekliyordu.

Nefes:Bende seni seviyorum tamam mı? Hemde çok.

Tahir:Ama neden sevmiyorsun?
Yani ben kötü bir in... sen seviyorum mu dedin? Allah.

Diye bağırdı ve koşmaya başladı. Beni sandalyeden aldı ve döndürdü

Nefes:Tahir midem bulanıyo dur.

Dedim Tahir beni indirdi ve yerine geçti.

Tahir:Biz şimdi sevgili miyiz?

Nefes:Evet sevgiliyiz.

Dedim ve gülümsedim. O da gülümsedi. Yemeklerimizi yedikten sonra kalktık. Bugün burda kalmaya karar vermiştik. Bir otele gittik ve kayıt yaptırdık. Odaya çıktığımızda Tahir beni yatağa attı.

Nefes:Napıyon Tahir? Un çuvalı mıyım ben fırlatıyon?

Tahir:Sen hiç un çuvalı olur musun Nefesim.

Dedi doğrulmaya çalışırken Tahirin üstünü çıkardığını gördüm. Niyetini anlamıştım. Ama olmazdı.

Nefes:Tahir olmaz ben reglim.

Tahir:Off çabuk biter mi bu?

Nefes:Yani üç güne biter.

Dedim Tahir üzüldü ve yanıma uzandı.

Tahir:Tamam o zaman sarılarak uyuruz bizde.

Nefes:Olur kedicik.

Tahir:Kedicik nedur ula?

Nefes:Hemen hödükleşme Tahir. Sen benim kediciğimsin.

Tahir:Tamam ben senin herşeyin olurum. Hatta kısa zamanda kocan olayım.

Nefes:Daha bugün sevgili olduk farkında mısın?

Tahir hıhı diye ses çıkardı ve beni kendine çekti.

Tahir:Hadi uyuyalım.

Nefes:Uyuyalım kediciğim.

Dedim ve dudağına bir buse kondurdum. Birbirimize sarıldık ve güzel bir uykuya daldık.

Arkadaşlar sonunda sevgili oldular. Şimdi başatan söyliyim ben ilişkilerde kavga seviyorum
O yüzden biraz fazla kavga edebilirler ama çok ayrılmıycaklar. Ayrıca bu bölümü hastanede yazdım. Yarın bölüm atamayabilirim şimdiden özür dilerim.
Bu bölümün şarkısı: Sen İstanbul'sun
❤❤❤❤❤

BENİMSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin