Vampir Yedili

3. Bölüm

-Annabeth-

Sabah uyandığımda alarm daha çalmamıştı. Bu tuhaftı çünkü ben her zaman alarmla uyunırım hatta bazen babam başımdan aşağı su döker.

Kalkıp duş aldım, üstümü değiştirdim ve odamı topladım. Aşağı indiğimde herkes şaşkınlıkla bana baktı. Ben de ne var anlamında kafamı salladım.

Annem bana bakıp güldü. Sonunda olaya babam karıştı. "Sizin aranızda ne dönüyo" dedi. Annem de " Bu erken uyanmanın sebebi şu dünkü arkadaş mı?" diye sordu. Ben de " Ne alakası var adı üstünde arkadaş" dedim ve ayağa kalktım " Geç kalıyorum" deyip evden kaçtım.

Evden çıkınca Percy'nin arabasını gördüm. Kaputun üstüne oturmuş beni bekliyordu. Beni görünce gülümsedi. Yavaşça yanına gittim.

Üstünde açık mavi bir gömlek siyah bir pantolon ve siyah bir ceket vardı. Saçları karışıktı ama böyle daha yakışıklıydı.

"Rahatsız ettiysem özür dilerim ama bence o arabayla gitmemelisin" dedi. Ben de doğal olarak " Neden?" diye sordum." Çünkü gerçekten bozuk" dedi. " Peki sanırım bugün senle gidip geleceğim" dedim. Gene kapıyı açtı yardım amaçlı elini uzattı. Elini tutup arabaya bindim.

Dünkü gibi sadece bakıştık. Okula gelince çoğu kişi dönüp bize baktı. Rahatsız olduğum için kafamı eğdim. Çenemde soğuk bir el hissettim. Bu elin sahibi Percy'di. "Kimseden rahatsız olmana gerek yok" dedi ve o muhteşem gülümsemesiyle güldü.

"Sanırım haklısın" dedim ve ben de güldüm. "Galiba derse geç kalıcaz" dedi ve yürümeye başladı. Arkasından gidip ona yetiştim. "Bir şey sorabilir miyim?" diye sordum." Nasıl istersen" dedi ve gülümsedi. "Şey sevgilin var mı" diye aklıma takılan soruyu sordum.

" Eğer olsaydı senin gibi güzel bir kızın yanında dolaşmama izin vermezdi" dedi ve güldü. İltifatından dolayı kızardım, kızardığımı farkedince daha çok gülmeye başladı. O kadar güzel gülüyordu ki kendimi tutamayıp ben de güldüm.

Dolabıma gelince durdum o da durdu ve beni izlemeye başladı. Kitaplardan biri yere düşünce hemen aldı. Gerçekten çok hızlıydı.

Gözlerimiz kenetlendi Percy yaklaştı ve ellerini belime doladı. Ben de ellerimi onun boynuna doladım. Öpmek için yaklaştı ama tam o anda zil çaldı. Yanağımdan öptü ve kulağıma eğilip "başka zamana kaldı galiba" dedi ve göz kırpıp gitti.

Sanırım kalp krizi geçiricem. Percy benden hoşlanıyor. Yani hoşlanıyor dimi hoşlanmasa beni niye öpmeye kalkışsın ki??

Derse girip dinlemeye çalıştım ama Percy'i düşünmekten dinleyemedim. Dersten çıkışta kapıda beni bekliyordu.

Gülümseyerek yanına gittim, o da bana gülümsedi. "Seni bir yere götürmek istiyorum" dedi. "Iıı neresi olduğuna bağlı" dedim. Sonuçta evde yiyeceğim azara değmeli. "Süpriz ama değiceğinden emin olabilirsin" dedi. "Tamam öyle olsun" dedim ve yola çıktık.

Yolda annemi arayıp geç kalıcağımı haber verdim. Percy konuşmamız boyunca söylediklerime ve hareketlerime güldü. Sonunda durduk, Percy gelip kapımı açtı.

Arabadan inince devasa bir ev beni karşıladı. Evin önünde beni 6 kişi bekliyordu. Bunlar Percy'nin arkadaşlarıydı.

Sarışın çocuğun yanındaki kız yanıma gelip " Ben Piper sen Annabeth olmalısın. Bunlar; Jason, Leo,Calipyso,Frank ve Hazel. Umarım bizi seversin." dedi ve elini uzattı. Elini sıktım, tıpkı Percy'nin ki gibi soğuktu bu kaşlarımı çatmama sebep oldu. Piper sebebini anlamış ki elini çekti ve göz kırpıp gitti.

" Neyse gel sana evi gezdiyim" dedi Percy ve elimden tutup beni gezdirmeye başladı. Odasına gelince durdu, kapıyı açıp geçmem için yol verdi.

Odası çok güzeldi, mavi duvarlarıyla uyumlu beyaz eşyaları vardı. Odanın ortasında yatağı vardı, karşısında büyük bir kitaplık ve onun yanında oturmak için bir L koltuk vardı. Ayrıca kurulu bir bateri ve gitarlar vardı. Odayı hayranlıkla izlememe Percy güldü.

Elimi tutup beni odanın ortasına sürükledi. Ellerini belime dolayınca amacını anladım ve ellerimi boynuna doladım. Gözlerimiz kenetlendi ve beni öpmeye başladı. Dudakları gene buz gibiydi. Son nefesime kadar kullandım. Geri çekildiğinde nefes nefese kalmıştım ama onda hiçbir şey yoktu.

Kulağıma eğilip "Sanırım artık bir sevgiliniz var Bayan Chase" dedi ve dudaklarını yanağımda dolaştırıp geri çekildi. Bense sadece gülümsedim ve o mermer gibi sert ve soğuk omzuna kafamı dayayıp ona sarıldım. Sanırım bugün hayatımın en güzel gününü yaşıyorum.