14. Bölüm

412 25 8
                                    

-Annabeth-

Sabah alarm sesiyle uyanmayı beklesem de yanağımda hissettiğim soğuklukla uyandım. Sonra onun o mükemmel deniz yeşili gözleriyle karşılaşınca istemsizce gülümsedim. O da bana gülümsüyordu. Ama o kadar tatlıydı ki ...

"Annen bağırmadan aşağıya insen iyi olur" dedi. Oflayarak kafa salladım ve yataktan kalktım. Dudağına bir öpücük kondurmayı da ihmal etmedim. Ben daha merdivenden inerken kapı çaldı ve Percy içeri girdi.
"Günaydın Bay ve Bayan Chase, dışarısı biraz fazla soğuk bu yüzden ben de Annabeth'i burda beklemek istedim" dedi, o kadar masumdu ki.
Ben kahvaltımı ederken onlar da konuşuyordu. Nerdeyse geç kaldığımızı fark edince Percy'i dürttüm. Kafa sallayıp "Size iyi günler , eğer gitmezsek geç kalacağız" deyip ayağa kalktı ve bana eleni uzattı. Ben de tabi ki elini tuttum ve bir anda kendimi arabada buldum. Ben şaşkın şaşkın ona bakarken o sadece omuz silkmekle yetindi.

Okula varınca "Seni çok özledim. Seninle vakit geçirmek istiyorum. " dedi. Gülümseyip " Sen ne zaman istersen" dedim. Gülümserken birden kaşlarını çatıp başka tarafa baktı. "Percy, ne oldu?" diye sordum, şaşırarak. Başını öne eğerek "İnsanların söyledikleri şeyler çok kaba ve küstah" deyip bana baktı. O an Percy'den korktum, gözlerindeki o nefret korkunçtu. İlk defa gerçekten bir vampire beziyordu. Sonra bir anda benim o tatlı ve masum sevgilime döndü ve " Madem ben ne zaman istersem bu akşam seni ilk önce sinema götüreceğim, daha sonra da sana güzel bir akşam yemeği ısmarlayacağım. Eğer gitmek istersen de seni bowlinge de götürürüm ama haberin olsun bu konuda oldukça iddalıyım" deyip göz kırptı. Dudağıma bir öpücük kondurup dersine gitti.

Ders kimyaydı, her ne kadar Bayan Dods' u sevsem de dersi bir hayli sıkıcı olurdu. Kapıya bakınca camdan Percy'nin sinirle Piper'la konuştuğunu gördüm. En sonunda iyice kızıp sinirle ordan uzaklaştı. Piper da kapıyı çalıp içeri girdi. Piper'ı ilk defa böyle görüyordum, gözlerinden nefret fışkırıyordu. Zil çalınca gözümü açıp kapadığımda ortadan yok olmuştu.

Nerdeyse bütün gün ne Percy ne de diğerleri hiç ortalıkta gözükmediler. Son dersime girmek üzereyken Percy'nin sesini duydum. Yanıma gelip elimi tuttu ve tatlı bakışını yaptı. "Seni bütün gün yalnız bıraktığım için özür dilerim bilmiş kız ama önemli bir işim çıktı. Eğer vazgeçmediysen bunun acısını akşam çıkarabilirsin" dedi. Biraz düşünüp "Peki ama bana neler olduğunu anlatacaksın, anlaşma bu" dedim ve beni vazgeçirmesin diye başka tarafa bakıp ellerimi çektim. Elini saçlarında gezdirip "Off, iyi tamam sen kazandın" dedi ve ellerini havaya kaldırdı. Gülümseyip dudağına küçük bir öpücük kondurdum. "Derse geç kalmak üzereyim bu yüzden buna sonra devam edelim. Seni arabanın önünde bekliyor olacağım" dedim ve hızlıca sınıfa girdim.

Vampir YediliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin