12. Bölüm

491 31 4
                                    

-Annabeth-

Tuhaf bir şekilde gece boyu hiç rüya görmedim ama uyanış biçimim hiç de güzel değildi. Percy ne zaman geldi bilmiyorum ki önemli olan o da değil önemli olan beni sırılsıklam yapması, avcunu kapamasıyla bütün su geri çekilip yok oldu. Ben ona kötü bakışlar atarken o bana gülüyordu.

"Percy! Gülme, hiçte komik değil. Senin yüzünden sırılsıklam oldum" dedim, sinirle. "Aşkından sırılsıklam mı oldun?" dedi, benle dalga geçerek. "Ne demek istediğimi biliyorsun. Neden böyle bir şey yaptın?" dedim, daha da sinirlenerek. "Sakin ol sevgilim. Sana küçük ve eğlenceli bir şaka yapmak istedim" dedi, daha da sakin bir şekilde. "Tamam, şimdi dışarı çık ben de üstümü değiştiriyim" dedim. "Bi soğukta mı? Sonra donıyım öyle mi?" dedi. "Senin üşümediğini biliyorum Percy. Hadi uzatmadan söyle, ne istiyorsun?" dedim. "Iıııı, dur bi düşüniyim. Heh buldum, beni affetmeni" dedi. "Tamam, ama benimle daha fazla uğraşmıycaksın. Ve haberin olsun bu akşam bizim kızlarla buluşup eğlenicem" dedim. "Anlaştık ve son isteğim küçük bir öpücük" dedi. Bu isteği yerine getirmek hiçte zor değildi, zaten kendimi zor tutuyordum. Yaklaşıp küçük bir öpücük kondurup uzaklaştım. O da bana gülümseyip gitti. Bir saniye o camdan aşağı mı atladı? Koşup camdan dışarı baktım, şimdi arabasının kaputunun üstüne oturmuş bana gülümsüyordu. Ben de Percy'i tanıyorum sanıyorum.

Okula gidip Thalia'yı bulana kadar zil çaldı ve derse gitmek zorunda kaldım. Öğlen onu görür görmez önüne atladım ve "Akşam buluşuyoruz değil mi?" diye sordum. "Eğer bizi ekip sevgilinle buluşmıyacaksan evet buluşuyoruz" diye dalga geçerek cevap verdi. Umursamadan "Peki, kimler geliyor?" diye sorularımı devam ettirdim. "Reyna, Clarisse, Piper, Hazel ve Calypso " dedi. "Bir dakika bizim Percy'nin Piper, Hazel ve Calypso mu?" diye şaşkınlıkla sordum. "Evet, onlarla ortak dersim vardı ve ben de onları tanımak için davet ettim" dedi, rahatlıkla. Bu gece çok tuhaf olacaktı, tam 3 vampirle beraber 1 gece... Aslında iyiler bunun farkındayım Piper ve Hazel sıcak kanlı onlarla sorunum yok ama Calypso bilmiyorum. Okulun ilk günü kıza sürekli kötü bakış atmıştım. Ama haketmişti, ben ne güzel Percy'le bakışıyordum o bunu engelledi. Neyse akşam her şeyi görücez. "Peki nerde takılıcaz?" diye gene soru sordum. "Washington'a gideriz, biliyorsun orda bizim yerimiz var, ordan sinema ve biraz yürüyüş sonra dağılırız. Ama Washington'a gitmek baya zaman kaybı Piper ve Hazel'in arabasıyla gidersek sıkıntı olmaz belki de bu nasıl söylenir ki? Hadi bizi arabanızla gezdirin mi diyeceğiz?" diye ilk defa o sordu. Planı güzel, gidiş için ki fikri de güzel ama haklı ne diyeceğiz? Biz bunu düşünürken birden yanımızda bitiverdiler. Piper "Söylediklerinize biraz kulak misafiri olmuş olabiliriz. Bu yüzden hala istiyorsanız sizi biz götürelim. En fazla 1,5 saate ordayız. Daha hızlı da giderdik de işte bilmeyenler var" dedi ama son cümleyi o kadar kısık sesle söyledi ki dibinde olmama rağmen zar zor duydum. Thalia'yla aynı anda "Biz biliyoruz" dedik, sonra ben devam edip "Ama Reyna ve Clarisse bilmiyor" dedim, olabildiğince sessizce. Piper gülümseyip kafa sallamakla yetindi, Hazel de bize gülümsüyordu ama Calypso'nun suratında anlayamadığım bir ifade vardı. Bu akşam gerçekten tuhaf geçicek. Biz konuşurken yemekhane Percy'ler geldi, çok mutlu ve eğleniyor gözüküyorlar. Hatta bir dakika yanlarındaki Luke, Nico ve adını unuttuğum Clarisse'in sevgilisi mi? Yok artık! Ben neyi kaçırdım, birden herkes kanka oldu.

Ders aralarında Reyna ve Clarisse'i bulup planı anlattık. Çıkışta Piper ve Hazel'in arabalarını görünce bizim arabalarımızın araba olduğuna dair süphem arttı.

Piper'ın beyaz mercedesi ve Hazel'in altın rengi BMW'si bizi bekliyordu. Ben ve Thalia Piper'ın arabasına; Reyna, Clarisse ve Calypso Hazel'in arabasına bindi. Washington'daki yer biz gelmeyeli baya değişmişti bu yüzden bulmakta biraz zorlandık. Yemek ve sinema tek kelimeyle harika ötesi geçti, yani kız kıza uzun uzun sohbet ettik ama tahmin ettiğim gibi yemekte Piper, Hazel ve Calypso tokum yalanıyla yemedi ama gözlerinin renklerinden aç olduklarını görebiliyordum. Korku filminde vampir arkadaşlarımızın kolunu olabildiğince sıktık. Yürüyüş kısmı geldiğinde herkes yorgun ve deli gibi eğlenmişti. Bu yüzden uzatmadık ve bizi eve bıraktılar. Piper ilk önce Thalia'yı sonra beni bıraktı. Thalia'yı bıraktıktan sonra Piper "Teşekkürler Piper, sayenizde hepimiz harika bir gece geçirdik" dedim. Piper sözümün üstüne gülerek "Annabeth, bu akşam biz de eğlendik. Özellikle korku filminde bizi sıkıp cimcirme çabalarınız bizi çok güldürdü. Korku filmlerinin yapaylığı çok belirgin olduğu için korkmuyoruz ama siz onu izlerken çok komiktiniz. Yani bu gece herkes için harika bir gece oldu" dedi, bütün samimiyetiyle. Gülümseyip arabadan indim. Annem kapıyı açar açmaz "Hiç gelmeseydin Annabeth, gerek yoktu" dedi, kızgınca. Gülümseyerek "Sakin ol anne, kızlarla toplanıp eğlendik Washington'a gittiğimiz için geç kaldım" dedim. Sonra tek tek sırayla herkesi yanağından öpüp iyi geceler diledim ve odama çıktım. Her zaman ki gibi belimde iki soğuk el ve boynumda onun soğuk dudaklarını hissettim. "Sanırım çok eğlendiniz" dedi, kıskanç bir şekilde. "Ne var eğlenemez miyiz?" diye kendimi savundum. "Elbette eğlenebilirsiniz, ben ona bir şey demedim. Bensiz eğlenmeni kıskandım" dedi, dürüstçe. Konuşmak yerine ona sıkıca sarılıp güzel rüyalar ümidiyle uykuya daldım.

Vampir YediliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin