Okuldan çıkışta Thalia ve Piper'la yürürken Percy'i farkettim, koşup ona sarıldım. Tabi ki o da bana sarıldı ve güldü. "Sanırım birileri beni çok özlemiş" dedi. Ona hafifçe vurup "Çok komik, şimdi bana herşeyi anlatmak zorundasın ve kaçamazsın" dedim, ama o gene haklı çıkmayı başardı ve "Iıım sen bu akşam Thalia'yla buluşmuycak mıydın?" dedi. "Olabilir o beni anlayışla karşılar" diye ısrar ettim. "Buluşmak için o kadar ısrar ettin, şimdi hemen vazgeçtiğin için kızıcak" dedi. "Of Percy tamam ama yarın bana olan biten herşeyi anlatıcaksın" dedim. Zafer kazanmış bir ifadeyle gülümsedi ve "Tamam nasıl istersen bilmiş kız" dedi. Bilmiş kız... "Percy bu arada Thalia'ya senin şeyini söyleyebilir miyim?" diye sordum. "Sorun değil ama kimseye söylemesin Luke'a bile tamam mı? Bu arada sizi nereye gidiyorsanız ben bırakıcam" dedi ve gülümsedi. Sadece kafa salladım. Sonra yanımıza Jason geldi, Percy'le bakıştılar ve kapıyı açıp ön koltuğa oturdu.
Kapının orda bizi bıraktılar ve gittiler, aslında Thalia'yla kalmam daha iyi oldu daha öncekileri sindirmeden yeni şeyler öğrenmem iyi olmıycaktı. Thalia'yla karşılıklı oturduk ve "Eveet dökül bakalım sır küpü" deyip güldü. Derin bir nefes alıp verdim ve herşeyi anlatmaya başladım.
Bitirdiğimde Thalia şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu, ona gülüp "Korkmana gerek yok, onlar ne bize ne de insanlara zarar vermiyorlar. Sadece yaşayabilmek için hayvan kanı içiyorlar" dedim. Eğer benim de ifadem böyleyse Percy'nin gülmesi çok normaldi. Thalia derin bir nefes alıp verdi ve bana döndü "Sen kesinlikle delisin, farkındasın değil mi? Bir vampirle çıkıyorsun" dedi. "Sana göre deli olabilirim, ama farkındaysan hepsi kibarlar ve tatlılar" dedim. "Hıh peki, Percy kaç yaşında?" dedi. "Ne demek istiyorsun?" diye sorusuna soruyla cevap verdim. "Annabeth hiç vampir filmi izlemedin hep ölümsüz oluyorlar" dedi. "Şey dediğin mantıklı aslında, Percy dersi nerdeyse hiç dinlemeden herşeyi biliyor yani eğer ölümsüzse liseye ilk başlayışı da değildir. Ayrıca odasında 1900'lerden kalma şeyler var" dedim. "Peki, sevgilinin güçleri ne?" diye sordu. Sevgilinin, sevgilim..... "Çok fazla bilmiyorum, çok hızlı koşuyorlar ve çok iyi duyuyorlar" dedim. "Ve ölümsüzler" dedi. Ölümsüz ben ölsem bile o yaşayacak.... Saate baktığımda geç olmuştu, o yüzden "Thalia, bak bu anlattıklarım aramızda kalıcak tamam mı? Luke'a dahi söylemek yok anlaştık mı?" dedim. Thalia kafa sallayıp "Sorun değil bu sırrı ne Luke'a ne de başka birini söylemem, söz veriyorum" dedi.
Thalia'yla vedalaşıp eve doğru yürüdüm, Thalia'yla benim evim arasında çok az mesafe vardı. Keşke Percy bu akşam da gelse ona sarılıpta uyurdum, bugün olanları anlatmasına gerek yok o benim yanımda dursun yeter.
Kapıdan içeri girince annemin soru yağmuru beni karşıladı. "Annabeth ne oluyor? Kaç gündür eve geç geliyorsun" dedi. "Sakin ol anne, hiçbirşey olmuyor. Thalia ve benim birlikte yaptığımız bir ödev var, bu yüzden Thalia' lardaydım" dedim. "Peki sabah ki çocuk niye gelmiş ve ona neden öyle sarıldın?' diye devam etti. "Bana birşey söylemeye gelmiş ve üzgündü, morali yerine gelsin diye sarıldım. Tamam mı anne?" dedim. "Annabeth tanımadığın insanlara sarılma" dedi. Off yeter ya "Annecim ben onu tanıyorum, o benim arkadaşım ve iyi geceler" dedim ve cevap vermesini beklemeden yukarı kaçtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Yedili
FanfictionYa yedili (Annabeth yerine Calypso) vampir olsaydı? Yüzyıl boyunca kimseyi sevmeyen Percy, Annabeth'e ilk görüşte aşık olsaydı? * Kitap ile alakası yoktur.