Elimdeki sigaranın izmaritini yere atıyorum. Hava soğuk. Saat gece yarısını geçmiş ve hafta sonu. Evden sigara içmek için çıkıp parkın yanındaki eski evin duvarına çöküyorum, kimse görmesin diye.
Dumanı içime çekiyorum. Sevgilinle tekrar ayrılalı iki gün oluyor. Seni bir daha görmüyorum. Perden hep kapalı.
Dumanı üflüyorum. İzmaritini yere atıyorum ve tekrar dudaklarımın arasına alıyorum sigarayı.
"Ne yapıyorsun sen?"
Duyduğum sesle irkiliyorum, sağıma döndüğümde karşımdasın. Kolunda spor çantan, terli saçların, basketbol şortun. Arkadaşlarınla oyundan gelmiş olmalısın. Ayağa kalkıp sırtımı duvara yaslıyorum.
"Sigara içiyorum."
"Hadi ya?" Alayla gülüyorsun, fakat yüzündeki sinir okunuyor. "Söndür şunu Donghyuck."
"Hayır. Daha yarısına bile gelmedim."
Bileğimi sertçe tuttuğunda kaşlarımı çatıyorum. "Ne yaptığını sanıyorsun?"
"Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun? Sigaradan nefret ediyordun sen! Kendini zehirlemeye mi çalışıyorsun?!"
Alayla gülüyorum. "Sana ne ki bundan? Sanki çok umrunda!"
"Umrumda, Donghyuck!"
"ÖYLE Mİ?!" Bağırıyorum ve sigaramı ayakkabılarının ucuna fırlatıyorum. Ardından seni tüm gücümle itiyorum. "UMRUNDA OLSAYDIM BU DURUMDA OLACAĞIMI MI SANIYORSUN?!"
"Benim yüzümden mi başladın?"
Yüzündeki ifade değişirken ve yerini tarif edilemez bir dehşete bırakırken alayla gülüyorum.
"Ne kadar da körsün. Her zamanki gibi."
Ve omzuna çarparak eve doğru ilerliyorum. Seni geride bırakıp.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sleep
Fanfictiongözlerimi yumuyorum, burnumda vanilya kokusu. elimi uzatıyorum, ipek gibi saçlar parmaklarımda. ve öpüyorum dudaklarını, yumuşacık dudaklarını. © dububaoziㅣmarkhyuck all rights reserved start: 6.8.18 end: 16.8.18