Ve o an, büyüleniyorum. Tam güneş karşımızda bize parlayarak benliğini sunarken bana hızla yaklaşıyorsun ve dudaklarıma kapatıyorsun dudaklarını, sertçe.
Kalbim ağzımda atarken elim yüzünde kalıyor. Dudaklarıma sıkıca tutunan dudakların beni nefessiz bırakırken bana sıcak nefeslerini veriyorsun. Burnun değiyor yanağıma. İki kolunu da sırtıma dolarken yüzümdeki elim ensendeki saçlara gidiyor, diğeri de omzuna tırmanıyor yavaşça.
Dudaklarımı emiyorsun sertçe, ve sonunda gözlerimi kapatıp sana sıkıca tutunuyorum. Ben de karşılık veriyorum, parmaklarım saçlarında gezintiye çıkarken. Sırtım dikleşiyor istemsizce.
İçimdeki alev bir yangına dönüşürken tüm kan bedenime iki kat hızla yayılıyor, sıcak basıyor hyung. Sırtıma doladığın kolların beni daha çok kendine çekerken iki elimle de yüzünün yanlarını tutup daha da mümkünmüş gibi yaklaşıyorum sana.
Ateş gibi dudakların dudaklarımda dolanıyor, nefesini hissediyorum ağzımda ve yüzümde, soğuk burnun beni her öpüşünde yanağıma değiyor. Ellerim soğuktan donan yanaklarında ve kulaklarında, ısıtıyor onları.
Nefesini dudaklarıma bırakıyorsun ve yavaşça dudaklarını ayırıyorsun benden. Alınlarımız birbirine değiyor, gözlerimi açıyorum ve o an ne kadar maskülen bir güzelliğin olduğunu fark ediyorum. Kirpiklerine vuruyor yeni doğan güneşin ışıkları ve irislerine, yanaklarına gölge düşürüyor. Gözlerin kırmızı dudaklarımdan gözlerime çıkıyor, ikimiz de nefes nefeseyiz.
Bunun rüya olduğunu düşünüp gözlerimi açmayı bekliyorum ama açılmıyor.
Rüya değil hyung, beni gerçekten de öpüyorsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sleep
Fanfictiongözlerimi yumuyorum, burnumda vanilya kokusu. elimi uzatıyorum, ipek gibi saçlar parmaklarımda. ve öpüyorum dudaklarını, yumuşacık dudaklarını. © dububaoziㅣmarkhyuck all rights reserved start: 6.8.18 end: 16.8.18