Seni kapıdan çıkarken görüyorum, bedenin iniyor merdivenleri. Bahçeden çıkıp yolun karşısına, bana ilerliyorsun. Altında siyah eşofman altın, üzerinde gri hoodien. Saçların darmadağınık.
"Ne oldu?"
Alayla gülmeye başlıyorum soruna karşılık. Hâlâ ne olduğunu sorabilmene şaşırıyorum doğrusu.
"Sarhoş musun?"
"Yoo." Yalpalıyorum. Kolumu tutuyorsun. Burnuma doluyor her zamanki kokun, vanilya.
"Evine gidelim. Deli gibi içmişsin, besbelli."
"Hayır. Hayır," diyorum kafamı sallayarak. "Konuşmamız gerek. Bizim. Ben-"
"Donghyuck-"
"Seni özlüyorum." Ağzımdan çıkıyor kelimeler , kendime hâkim olamadan. "Bizi özlüyorum."
Bir şey diyemiyorsun. Sana ilerliyorum ve alnımı omzuna yaslıyorum. "Seni özlüyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sleep
Fanficgözlerimi yumuyorum, burnumda vanilya kokusu. elimi uzatıyorum, ipek gibi saçlar parmaklarımda. ve öpüyorum dudaklarını, yumuşacık dudaklarını. © dububaoziㅣmarkhyuck all rights reserved start: 6.8.18 end: 16.8.18