Senin evine giriyoruz, ailen yok. Odana çıkartıyorsun beni.
"Sana giysi vereceğim."
Dolabından verdiğin giysileri giyiyorum. Sen de çıkartıyorsun üstünü ve pijamalarını giyiyorsun.
Giyindikten sonra ikimiz de yatağına yatıyoruz. İki aydır yatmadığım yatağın kokusu hâlâ aynı.
Üzerime sıkıca yorganı örtüyorsun. Bedenim sana dönük. Gözlerim kapanıyor.
"Uyu artık." Mırıldanıyorsun, yakınımdasın. Ilık nefesini hissedebiliyorum cildimde.
Ama uyumuyorum. Gözlerim yaşarıyor. Bana bakıyorsun biraz şaşırarak. "Ne oldu?"
Ne oldu diye sormandan nefret ediyorum. Her şey senin yüzünden oluyorken.
Göz yaşlarım dökülüyor, hıçkırmaya başlıyorum. Acı içinde, derinden, içimi titreten bir şekilde. Aylardır içimde tuttuğum göz yaşlarımı salıyorum. Hıçkırıklarım duyuluyor odanda sadece, gözlerimi sıkıca kapıyorum yaşlar dursun diye ama durmuyorlar hyung.
Ve aylardır yapman için içimin yanıp tutuştuğu şeyi yapıyorsun hyung. Kollarını etrafıma sarıp beni kendine çekiyorsun.
"Özür dilerim." Senin sesin de titriyor. Belli belirsiz başımı sallıyorum, ellerimle güçsüzce kazağını tutarken.
Ve orada, kollarında uyuya kalıyorum, göz yaşlarım solarken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sleep
Fanfictiongözlerimi yumuyorum, burnumda vanilya kokusu. elimi uzatıyorum, ipek gibi saçlar parmaklarımda. ve öpüyorum dudaklarını, yumuşacık dudaklarını. © dububaoziㅣmarkhyuck all rights reserved start: 6.8.18 end: 16.8.18