—Elmira—
'Ah...' Acıyla yüzümü buruşturdum.
Açık yaramın üstüne deniz suyunu dökmemle gelen yanma hissini, tiz ama sessiz bir çığlıkla bastırmayı başarmıştım.
Daha önce, çok uzun bir süre olmasa da, sağlık ile ilgili bir eğitim almıştım. Dört yıl kadar...
Tamam belki çok az değildi ama sonuç olarak bitirmemiştim.İşin aslı anneannem komaya girdiğinde 13 yaşındaydım. Patlama olayında, ailemden bir tek o hayatta kalmıştı fakat komadaydı o yüzden hastaneden ilk bir hafta boyunca hiç dışarı çıkmamıştım. Anneannemin odasına girmeme izin vermedikleri için kapısında yatıyordum. Sadece tuvalete gitmek için ya da bir şeyler atıştırmak için uzaklaşıyordum kapısından. O da sadece beş dakikalığınaydı. Kaç tane hemşire geldi gitti beni ikna etmek için, diyorlardı anneannen bir daha uyanamayabilir diye. Ama bilmiyorlardı ki, bu dediklerinin beni vazgeçirmekten çok güçlendirdiğini.
Haftanın sonunda, hastanenin müdürü aynı zamanda beyin cerrahı olan Dr. Glassman yanıma gelip 'Madem burada anneannenin uyanmasını bekleyeceksin, o zaman gel bana anneannen için yardım et.'
Nasıl yardım edebileceğimi bilmiyordum, o yüzden sadece adama bakmakla yetinmiştim.
'Sana tıp ile ilgili şeyler öğretirken aynı zamanda anneannen için bir çözüm bulmaya çalışacağız. Hatta sana odaya girmen için izin bile veririm. Ne dersin bu duruma?'
Niye böyle bir şey sorduğunu bilmiyordum. Sonuçta 13 yaşındaki bir kız, nasıl tıp ile ilgili bir şey öğrenebilirdi? Daha da önemlisi nasıl bir çözüm bulabilecekti? Büyük ihtimalle, sadece hemşireler benimle ilgilenmekten bıktıkları için müdürle konuşup, onu ikna etmişlerdi.
Ama umurumda değildi, eğer bir şekilde anneanneme yardım edebileceksem, ya da en azından bir şekilde onu görebileceksem, her şeyi yapmaya hazırdım.
Böyle ufak bir hikayeyle başlamıştı benim sağlık eğitimim. Eğitim demek ne kadar doğru olur onu bile bilmiyorum ama neyse.
Yaramın ölümcül bir tehlikesi olmadığını biliyordum. Ama bir şekilde pansuman yapmazsam, böyle kalmayacağını da biliyordum. Dezenfekte için alkol ne kadar iyiyse, denizin de yararı vardı. O yüzden bir süre deniz ile idare edecektim. Hiç yoktan iyidir.
Yine bir acı dalgasına yakalanmamak için yavaşça olduğum yerden doğruldum. Geldiğim yere geri dönmeye karar verip, ağır adımlarla yürümeye başladım. Aklımda belirlediğim konuma vardığımda etrafıma bakındım fakat kimse yoktu. Buradan ayrılalı tahminen yarım saatten fazla olmalıydı.
Zamanın geçmesiyle birlikte, o boğuk ortam da ortadan yok olmuştu anlaşılan.
'Birini mi arıyorsun?' Sessiz bir ortamdayken sesini duymaya alışmıştım, bu hareketleri artık beni ürkütmüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Dünya
FantasyBir zamanlar, ejderhalar ve insanlar dünyaya hüküm sürerken anlaşmazlıklar sonucunda, aralarında savaş çıkmış ve bunun üzerine insanlar, ejderhaları öldürebilmek için Ejderha Avcıları adında bir birlik kurmuştur. Leila, en yakın arkadaşı bir ejderha...