—Maliya—
Bir türlü uyuyamıyordu. Ne zaman uykuya dalmaya çalışsa endişe, ok misali kalbine saplanıyordu. Ve bu onu gerçekten rahatsız ediyordu.
Yine tam uykuya dalacağı sırada, yakınından gelen çatırtı sesleri uykusunun tam anlamıyla kaçmasına neden olmuştu. Gelen sesin sorumlusunu görebilmek için kollarından destek alarak hafifçe doğruldu. Elmira.
'Elmira!' Herkes uyuduğu için, sadece onun duyabileceği kadar kısık bir sesle seslenmişti. Sanırım beni duymadı diye düşündü çünkü ne cevap gelmişti, ne de yavaşlamıştı. Öylece yürümeye devam ediyordu. Git gide karanlıklaşan ormana doğru yol alıyordu. Neler olduğunu merak etti ve onu takip etmeye karar verdi.
Gizlice takip etmiyordu tabii, sadece peşinden gidiyordu. Çünkü hala garip bir ses, kalbinden ona doğru sesleniyordu ve ne dediğini anlayamıyordu.
15 dakika olduğunu tahmin ettiği bir yürüyüşten sonra, açık bir alana çıkmışlardı. Etrafına bakındığında, çıktıkları orman dışında hiç ağaç yoktu. Dolunayın aydınlattığı zirveye bakarken Elmira'nın oraya doğru yürüdüğünü anladı.
Olabildiğince hızlı bir şekilde yanına doğru koşuyor, aynı zamanda 'Elmira!!' Diye bağırıyordu. Ama Elmira, ona bakmıyordu.
Kaç kere bağırdığını sayamamıştı bile. Hala cevap yoktu.'Elmira!! Uyan Elmira!!!' Yine bağırdığında bu sefer sesi çok daha gür çıktı.
Maliya, son anda kolundan tutunca, Elmira, kolunu aniden çekti. Maliya, bu beklenmedik hareketine karşı nasıl bir yüz ifadesiyle cevap verdiğini bilmiyordu.
'Maliya.' Dedi. Onu gördüğüne şaşırmış olmasından daha çok, Burada ne işin var? Diyor gibiydi. Ve bu Maliya'yı sinirlendirmeye başlıyordu.
'İntihar mı etmek istiyordun?' Cevabından korktuğu soruyu sorarken, sesinin aşırı kızgın çıktığını Maliya bile kabul etmişti. Ama bunu hak etmişti. Çünkü onu ne kadar korkuttuğunu anlatamazdı bile.
Elmira, cevap olarak kaşlarını çattığında Maliya, Elmira'nın onu bir şekilde anlamadığını, koyulaşan yeşil gözlerinden okuyabiliyordu. Bakışlarını gözlerinden ayırıp, Elmira'nın durduğu yere bakmaya başladı. Uçuruma...
Elmira da aynı hareketi yapınca, bakışları gibi vücudu da donmuştu. 15 saniyelik kısa bir süreçten sonra, uçurumda durduğunu unutmuş gibi yavaşça bakışlarını kaldırıp, dolunaya bakmaya başladı. Maliya'nın kalbine yine o, endişe oku saplandığında nedenini anlamıştı bu sefer. Ama olan olmuştu. Geç kalmıştı, bunu görebiliyordu.
Maliya, 'Hayıııır!!!' Diye bağırdı, bağırabildiği en güçlü sesiyle ama sesi dışarıya çıkmamıştı. Sesinin çıkmaması Maliya'yı ne kadar şaşırtsa da, asıl adlandıramadığı olay, Elmira, tam boşluğa adım attığı sırada, zamanın yavaşlamasıydı. Bu olayın gerçekliğini sorgulamak istemedi. Tek isteği, Elmira'ya yetişecek zamanı bulmaktı. Ve onu bulmuştu. Bu onun için yeterliydi.
Çevik bir hareketle, Elmira'nın kollarından tutup, hızlıca kendisine doğru çektiği sırada, zaman normale döndü. O kadar sert bir şekilde çekmişti ki Elmira'nın üstüne düşmesine neden oldu.
'Çok ağırsın Elmira. Kalk üstümden!!!' Diye bağırdı. Elmira hemen Maliya'nın üstünden kalktı ve sanki çok sesli bir şekilde bağırmış gibi kulaklarını sıkıca kapattı. Ama Maliya, çok sesli bağırmamıştı. O yüzden neden böyle bir hareket yaptığını merak ediyordu. Ama önemli değildi. Maliya'nın sormak istediği başka soruları vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Dünya
FantasyBir zamanlar, ejderhalar ve insanlar dünyaya hüküm sürerken anlaşmazlıklar sonucunda, aralarında savaş çıkmış ve bunun üzerine insanlar, ejderhaları öldürebilmek için Ejderha Avcıları adında bir birlik kurmuştur. Leila, en yakın arkadaşı bir ejderha...