mission: be a family + yoonkook

6; Yoongi uyan, annemler geliyor!

Yoongi şirketten çıkmak için ayaklanmıştı ki telefonu çaldı. Ekrana kısa bir süre baktı ve gelen çağrıyı cevapladı.

"Efendim Jungkook?" Dediğinde, Jungkook eşinin sesinden yorgun olduğunu anlamıştı.

"İşten birazdan çıkacağım, onu haber vermek için aramıştım."

"Pekala, ben de şirketten çıkıyordum tam da. Önce seni alırım sonra da beraber Jeonggi'yi almaya gideriz."

"Tamam, bekliyorum." Dediğinde Yoongi ona cevap vermeden kapattı.

"Cidden yorgun olmalı..." Diye kendi kendine mırıldandı ve odasındaki eşyalarını toplamaya devam etti.

Yaklaşık yarım saatin ardından eşyalarını toplamış olan Jungkook, bilgisayarındaki son belgelere bakıyordu. O sırada kapısı üç kere tıklatıldı ve ardından açıldı. Gelen Yoongi idi.

"Hazır mısın?" Diye sordu Yoongi.

"Bi' beş dakika içinde hazır olacağım." Dediğinde Yoongi usulca kafasını sallamış ve eşinin odasında bulunan rahat koltuklardan birine kendini yorgunca atmıştı. Uzun zamandır onun yerine ortağı Namjoon bakıyordu ve Yoongi cidden hamlamış olduğunu düşündü.

Jungkook yuvarlak gözlüklerini çıkartıp kapatmış olduğu bilgisayarının yanına koydu ve ayağa kalkıp askılıktaki ceketini üzerine geçirdi.

Yoongi'nin iyice yayılmış olduğu koltukta eşinin yanına yerleşti. Eşinin saçlarını okşamaya başlarken sordu.

"İyi misin?"

"Yorgun hissediyorum, Kook." Derken dudaklarını memnuniyetsizce büzdü.

Jungkook eşinin büzmüş olduğu pembe dudaklara küçük bir öpücük kondurup konuşmaya başladı.

"Arabayı ben kullanırım, o sırada sen de biraz dinlen. Eve gidince sıcak bir duş alırsın ardından beraber yemek yer ve uyuruz. Olur mu?"

Yoongi tekrardan kafasını salladığında Jungkook gülümsedi, eşinin elinden tuttu ve onu kaldırdı. El ele Jungkook'un odasından çıktılar ve koridorda ilerlemeye başladılar. Arada birkaç kişi ile selamlaştılar ve asansöre ulaştılar.

Jungkook zemin katın düğmesine bastı ve beraber aşağı inmeyi beklediler. Elleri hala birbirine kenetliydi.

Jungkook eşinin beyaz, kemikli eline bir öpücük kondurdu ve açılan asansör kapısından dışarı kendisi ile birlikte eşini de sürükledi.

Arabaya vardıklarında Yoongi cebindeki anahtarları Jungkook'a verdi ve ön yolcu koltuğuna güzelce yerleşti. Jungkook'ta sürücü koltuğundaki yerini aldığında yeni istikametleri Jimin ve Taehyung'un eviydi.

Çok uzun olmayan bir yolculuğun ardından Jungkook arabayı müsait bir yere park etti.

"Sen burada bekle, ben Jeonggi'yi alıp gelirim." Dedi ve arabadan hızla indi Jungkook.

Evin kapısına ulaştığında zile bastı ve beklemeye başladı. Kapı kısa bir süre sonra Jimin, Jimin'in kucağındaki Jeonggi, onların yanındaki Hoseok ve bu üçlünün arkasında dikilen Taehyung tarafından açılmıştı.

"Hoş geldin." Dedi Jimin sevecen bir şekilde. Bu sırada Jeonggi çoktan kendini babasının kucağına atmıştı.

"Hoş buldum hyung. Her şey için çok teşekkür ederim. Umarım Jeonggi sizi çok yormamıştır." Derken Hoseok'un elindeki Jeonggi'nin çantasını eline almıştı.

"Önemli değil, Jeonggi çok tatlı bir bebek bizi hiç yormadı." Diye karşılık verdi Jimin.

Jungkook gülümsedi ve Jeonggi'ye döndü.