İki çocuğu ile eve varan Yoongi, Jeonggi'yi üstünü değiştirmesi için odasına gönderirken Jungmin'e giyinmesinde yardımcı olmak için küçük kızı ile birlikte gitti.
Küçük kızını giyindiren Yoongi, kızı ile beraber banyoya ilerledi.
"Jeonggi-ah, ellerini yıkadın mı?" Diye banyodan seslendi Yoongi.
"Eveeett!" Diye geri cevap aldıktan birkaç saniye sonra Jeongi banyoya girdi ve ellerini babasına uzattı. Yoongi minik burnunu küçük ellere yaklaştırdı, sabun kokusunu alınca oğlunun saçları arasına bir öpücük kondurdu.
"Aferin benim oğluma." Dediğinde Jeonggi gülümsedi.
Yoongi, Jungmin için tabureyi lavabonun önüne çekti. Jungmin taburenin üzerine çıktıktan sonra suyu açıp güzelce ellerini yıkadı. Yoongi üzerinde Jungmin'in adının işlenmiş olduğu küçük havluyu alıp Jungmin'e uzattı. Küçük kız ellerini kuruladıktan sonra birlikte banyodan çıkıp alt kata indiler. Yoongi minik bebeklerinin sevdiği gibi, Jeonggi'ye muzlu sütünü Jungmin'e de sade sütünü verdiğinde birlikte salona geçtiler.
"Neler olduğunu anlatmak ister misiniz?" Dediğinde Jeonggi ve Jungin bakıştılar. Bu onların olayı ilk kimin anlatayacağına karar verme şekilleriydi. En sonunda Jungmin'in başlamasına karar verdiklerinde Jungmin oturduğu yerde bağdaş kurdu.
"İlk ders Bayan Oh ile beraber oyunlar oynadık hatta ders başlamadan önce bir arkadaş bile edindim. Teneffüste ise herkes dışarı çıktığında ben abimin gelmesini bekliyordum. O sırada Bayan Oh geldi ve neden tek başıma orada olduğumu sordu ben de söyledim. Sonra saçımın çok güzel olduğunu annemin yetenekli bir kadın olabileceğini söyledi. Ben de iki babam olduğunu söyledim. Ama o bunun yanlış bir şey olduğunu söyledi." Diye uzun uzun anlatan Jungmin'den sonra sözü Jeonggi aldı.
"Ben de neyin yanlış olduğunu, aşkın mı yanlış olduğunu sordum. O da iki erkeğin aşık olmasının yanlış olduğunu söyledi. Ben de asıl yanlış olanın düşüncesi olduğunu aşkın sadece bir kadın ve bir erkek arasında olmayacağını biliyor olması gerektiğini söyledim. Sonra iyi günler dileyip sınıftan ayrıldık." Dedikten sonra bir süre sessizlik oldu. Yoongi iki çocuğunu da kucağına çekti.
"Anlaşılan yine iki baba sorunsalı yaşıyoruz." Diye söze başladığında Jeonggi babasının sözünü kesti.
"Benim için sorun değil baba, biliyorsun. Fakat kardeşimi zor durumda görmek beni üzüyor." Dediğinde Yoongi ikisinin de saçları arasında birer öpücük kondurdu.
"Bunun için şimdilik bir şey yapamam Jeonggi. Fakat Jungkook baban geldiğinde onunla konuşurum sonra da beraber ayrıntılı bir şekilde konuşuruz, anlaştık mı?" Dediğinde Jeonggi olumlu anlamda kafa salladı.
"Bugün playstation ile oynayabilirsin. Jungkook babana söylemem." Dediğinde Jeonggi babasına sıkıca sarıldı.
"Baba, seni çok sevdiğimi daha önce söylemiş miydim?" Dediğinde Yoongi güldü. Jeonggi babasının kucağından hızla inip playstationın başına geçerken Yoongi Jungmin'e döndü.
"Çay partisi yapmak ister misiniz lady'm?" Diye sorduğunda Jungmin kıkırdadı.
"Evet, çok isterim." Dediğinde Yoongi kucağında kızı ile ayağa kalktı.
"O zaman gidip oyuncaklarını getirelim." Dediğinde Jung Min sevinçle Yoongi'nin boynuna sarılıp babasının yanağına bir öpücük kondurdu.
Yoongi oyuna başlamadan önce Jungkook'a olayları özetleyen ve çocuklarla beraber evde olduğu ile ilgili küçük bir mesaj attı.
Ardından Jungkook gelene kadar Jeonggi şu araba oyunlarından birini oynamış, çay partisine katılmış ve babası ve kardeşi ile birlikte bir sürü oyunlar oynamışlardı. Hatta bir ara yemek bile yapmışlardı.
Kapı çaldığında Yoongi ve çocuklar masayı hazırlıyorlardı.
"Siz devam edin, ben kapıyı açarım." Diyip elindeki tabakları tezgaha geri koyup kapıya yöneldi. Kapıyı açtığında yorgun bir Jungkook'tan başka bir şey göremedi.
Jungkook ayakkabılarını çıkartıp içeri girdiğinde Yoongi kapıyı kapattı.
"Yorgun görünüyorsun." Diyen Yoongi ile Jungkook tebessüm etti.
"Olaylı bir gündü ve hastane çok karışıktı." Dediğinde Yoongi anladığını belirtir bir şekilde kafasını salladı. Birlikte yukarı çıktıklarında Jungkook gömleğinin düğmelerini açıp yatağa oturdu.
"Bugün senin de günün fazlasıyla olaylı geçmiş gibi görünüyor." Diyen Jungkook'un kucağına yerleşip kafasını eşinin omuzuna yerleştirdi Yoongi.
"Evet, aslında olaylıdan farklı biraz üzücüydü." Dediğinde Jungkook eşinin omzundaki kafasını kaldırıp ellerini yüzüne yerleştirdi.
"Bunu sonra uzun uzun konuşalım. Şimdi çocuklar bizi bekliyorlardır." Dediğinde Yoongi onaylayan mırıltılar çıkardı. Jungkook eşinin dudaklarına yaklaştığında Yoongi gözlerini yavaşça kapatıp günün yorgunluğunu alacak olan öpücüğün keyfini çıkarmaya çalıştı.
Dudaklar sesli bir şekilde ayrıldığında Yoongi ince dudaklara bir buse daha kondurup eşinin kucağından indi.
"Üstünü giyinip aşağıya gel. Yemek hazır." Dediğinde Jungkook olumlu anlamda birkaç mırıltı çıkardı.
Yoongi aşağı indiğinde bir şeyin düşüp kırıldığını duydu. Hızla mutfağa girdiğinde Jungmin'in elinden bardağı düşürmüş olduğunu gördü.
"Kırığın etrafından uzaklaşın." Dedikten sonra büyük parçaları eli ile topladıktan sonra küçük parçaları küçük bir fırça ve faraş ile topladı.
"Yürürken dikkat edin, ne olur ne olmaz." Dediğinde çocuklar Yoongi'yi onayladı.
Jungkook da mutfağa geldiğinde beraber keyifli bir yemek yediler. Jungkook bugün evde neler yaptıklarını sorduğunda koca adam olmuş eşinin bir çocuk heyecanı ile Jungmin ve Jeonggi ile neler yaptıklarını anlatmasına güldü.
"Yoongi, bırak da biraz çocuklar anlatsın." Diyip güldüğünde Yoongi yüzünü asıp sustu. Jungkook Yoongi'nin yanağına bir öpücük kondurdu.
"Küsmek yok Yoongi." Dediğinde ise Yoongi omuz silkti.
"Bir öpücük daha verirsen barışabiliriz. Ama bu sefer yanaktan istemiyorum." Diyen babalarına kıkırdadı iki çocuk. Jungkook göz devirip Yoongi'nin dudağına bir buse kondurdu.
"Tamam şimdi affettim." Diyip gülümsedi. Ardından Jeonggi neler yaptıklarını anlattı. Jungmin ise arada onu destekleyip yemek yemeye devam etti. Playstation ise aralarında bir sır olarak kaldı.
《》《》《》《》《》《》《》《》《》《》
Selam, aylar oldu. Çok içten bir şekilde özür dilerim. Bu kadar gecikeceğimi hiç düşünmemiştim.
Bu bölüm aslında çok daha uzun bir bölümdü fakat bir kısmı silip diğer bölüme saklamaya karar verdim.
Yakında bu hikayeye final verebilirim :((
Tekrardan bu hikayede buluşmamız şerefine bol bol yorum yapın lütfen.
Sizi seviyorum.
Bye~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mission: be a family + yoonkook
FanfictionMin Yoongi ve Jeon Jungkook için sıradan bir sabahta evin kapısı çaldı. Kapıya bakan Min Yoongi önce bir şey göremedi ve tam kapıyı kapatacakken sevimli bir kıkırtı duydu. Kafasını aşağı eğdiğinde ise bir bebek ile karşılaştı. "T-Tanrım..! J-Jungkoo...