Yoongi gözlerini korku ile açtı. Ne demek annemler geliyor? Yoongi sinir krizinden ölmek için daha çok genç sayılırdı.
"Lütfen ciddi olmadığını, bunun işe geç kalmayayım diye yaptığın küçük bir uyandırma şakası olduğunu söyle." O kadar hızlı konuşmuştu ki ciğerlerini bolca hava ile doldurma ihtiyacı duydu.
"Üzgünüm bebeğim, annem mesaj atmış. Kesin ve net geliyorlar." Derken eşine telefonundaki mesajları göstermeyi ihmal etmedi.
Yoongi ise ağlamak üzereydi. Jungkook'u seviyor olması onun annesini de seviyor olduğu anlamına gelmiyordu. Evet, Jungkook gibi mükemmel bir çocuğu doğurduğu için ona minnettardı ama sevdiği pek söylenemezdi.
"Tanrı'm, sen bizi deli Hyemin annenin şerrinden koru." Ağlamaklı sesi ile tavana bakmış ve en içten şekilde bunları söylemişti.
"Anneme deli demeyi kesmelisin Yoongi." Diyen ise Jungkook'tan başkası değildi.
"Annen de bana pedofiliymişim gibi davranmayı kesmeli. Seninle aramızda sadece dört yaş var." Derin bir nefes verdi ve ses tonunu biraz daha kısarak sözüne devam etti. "Ayrıca seni seviyorum."
Ayakta olan Jungkook eşinin yanına oturdu ve dudaklarına küçük bir öpücük kondurduktan sonra gülümsedi. "Ben de seni seviyorum."
"Madem öyle, lütfen anneni ara ve ikimizin de öldüğünü, şu an cennette sevişmekle meşgul olduğumuzu, bunun da ömür boyu devam edeceğini söyle." Dediğinde kendisinden küçük olan ensesine hafifçe vurdu.
"Saçma salak konuşmayı bırak. Annemi arayıp öldüğümüzü ya da sevişeceğimizi söylemeyeceğim." Dediğinde Yoongi küçük bir çocuk gibi yüzünü astı.
"Sevişmeyecek miyiz?"
"Hayır Yoongi, sevişmeyeceğiz. Şimdi kalk ve hazırlan. Geç kalıyoruz." Diyen Jungkook oturduğu yerden kalktı ve dolabına yöneldi.
Bugün takım elbise giymek istemediğine karar veren Jungkook, sarı gömleğinin altına -Yoongi'nin sadece kendisinin yanında giymesine izin verdiği- dar, mavi kot pantolonunu giydi. Siyah kemerini ve siyah ayakkabılarını da ayağına geçirdiğinde saçlarına şekil verdi. Yüzünü yıkama ve diş fırçalama işini Yoongi'yi uyandırmadan önce yapmıştı zaten. Bu da demek oluyor ki yakışıklı doktorumuz hazırdı.
Yoongi ise hala pinekliyordu. Giyinen eşini kesmiş, özellikle kalçalarına bakmış, ardından sesli bir nefes vermişti. Yoongi, Jungkook'a dokunmayı özlemişti. Uyudukları anları saymazsak artık doğru düzgün sarılmıyorlardı bile.
Yoongi hala yatakta uzanırken, çok sevdiği eşi başına tekrardan dikildi.
"Kalk artık Yoongi." Diyip gidecekken Yoongi bileğinden tutmuş ve çekmişti. Jungkook, Yoongi'nin üstüne düştüğünde kalkacakken, Yoongi'nin kollarını beline dolaması ile olduğu yerde durmaya devam etti.
"Bana biraz sarılır mısın? Sonra kalkıp hazırlanacağım." Yoongi ne zaman Hyemin annenin geleceğini duysa duygusallaşıyordu. Jungkook, eşinin annesinden hoşlanmadığını, hatta gelmesini istemediğini biliyordu. Ama annesine de gelme diyemezdi ya.
Jungkook eşinin istediği gibi ona sıkıca sarılmış, kafasını gömdüğü beyaz boyuna küçük birkaç öpücük kondurmuştu.
"Anneme gelme diyemem Yoongi, ama en kısa sürede gitmelerini sağlayacağım. Bir, en fazla iki gün katlanamaz mısın?" Dediğinde, Yoongi eşinin güzel kokusunu içine çekti ve konuşmaya başladı.
"Peki sonra sevişecek miyiz?" Jungkook duyduğu şeyle gözlerini devirdi ve eşinin kollarından ayrılırken konuştu.
"Hayır Yoongi, sevişmeyeceğiz."
"Ama neden?" Diyen Yoongi'nin sesi biraz yüksek çıktı. Jungkook eşinin bu haline gülüp yatak odasından çıkıp oğlunun odasına gitti. Yoongi ise söylene söylene hazırlanmaya başladı.
♤♤♤
Toplantıdan çıkan Yoongi, odasına girdiğinde telefonunu eline almış ve mesaj bölümüne girerek eşinin isminin üstüne tıklamıştı.
Yoonie: Otuzuna gelmesine rağmen
hala çok seksi olan bu adam seninle sevişmek istiyor ama sen reddediyorsun.Bence Tanrı en yakın zamanda cezanı verecek.
Jungkookie: Tanrı seni bana vererek zaten cezamı vermemiş miydi ya?
Yoonie: Duydun mu?
Jungkookie: Neyi?
Yoonie: Kalbimin kırılma sesini :")
Jungkookie: -_-
Yoongi yaklaşık on dakika bekledikten sonra yine mesaj attı.
Yoonie: Jungkook?
Jungkookie: Hayır Yoongi, sevişmeyeceğiz.
Yoonie: Yine de şansımı deneyeyim dedim canım :")
Jungkook eşinin attığı mesajlara güldü, telefonunun ekranını kapattı ve kapısını yavaşça açan hastasına güler yüzle hoş geldiniz dedi.
Min Yoongi, Jeon Jungkook'u mutlu ediyordu. Hem de çok...
《》《》《》《》《》《》《》《》《》
İnternetim yoktu, fakfakirdim ama her şeye rağmen daddy'niz comeback yaptı vuhuu!
Nedensizce bu sefer çok uzatmak istemedim. Umarım linç yemem :")
Yoongi, Jungkook'un gazozuna hap atarsa şaşırmayın gençler jdkwjeakne
Arsız ama şirin Yoongi VS Nazlı ama istekli Jungkook
3,2,1 FIGTH HSAKEHAK
Neyse fazlasıyla boş yaptım jdkabean
Sınır;
☆35 oy, 20 yorum☆Umarım beğenimişsinizdir.
Sizi seviyorum.
Bye~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mission: be a family + yoonkook
FanfictionMin Yoongi ve Jeon Jungkook için sıradan bir sabahta evin kapısı çaldı. Kapıya bakan Min Yoongi önce bir şey göremedi ve tam kapıyı kapatacakken sevimli bir kıkırtı duydu. Kafasını aşağı eğdiğinde ise bir bebek ile karşılaştı. "T-Tanrım..! J-Jungkoo...