Yoongi, Jungkook'a haber vermeden Seokjin hyungu ile konuşmuş ve bu gece Jeonggi'yi Seokjin hyunguna göndermişti. Jungkook ile konuşmaları gereken önemli bir konu ve Yoongi'nin Jungkook'u yatak odalarında sevmesi gereken ertelenmiş konular vardı.
Yoongi iş yerinden çıkmış, Jungkook'u hastaneden almak için arabasına çoktan bitmişti. Şimdi ise Jungkook'u arıyordu. Birkaç çalıştan sonra telefon açıldığında konuşmaya başladı.
"İşin bittiyse seni almaya geliyorum. Birazdan orada olurum." Diye hemen söze girdiğinde Jungkook konuştu.
"Ben de çıkmak için hazırlanıyordum. O zaman seni hastanenin bahçesindeki banklarda bekliyorum." Dediğinde Yoongi kısaca 'pekala' dedi ve telefonu kapattı. Biraz daha gaza yüklenirken aklında bir an önce Jungkook ile eve gitmek vardı.
Kısa bir yolculuğun ardından hastanenin yakınlarındaki otoparka arabasını park eden Yoongi, uzun adımlarla hastanenin bahçesine girdi. Bahçeyi kısa bir an süzüp görmek istediği kişiyi görünce istemsizce gülümsedi. Tanrı şahidi olsun ki Jeon Jungkook'u çok seviyordu.
Jungkook'un yanına gitti ve banktaki boş yere oturdu. Jungkook gibi karşıya bakarken konuşmaya başladı.
"Seni özledim." Dediğinde Jungkook gülümseyerek kafasını eşine çevirdi.
"Ben de seni özledim Yoongi-ah." Ardından Jungkook kaslı kollarını eşinin ince vücuduna doladı. Yoongi de onu bekletmeden ince kollarını yapılı vücuda sardı ve eşinin boynuna hafifçe burnunu sürttü. Jungkook ise huylandığı için kıkırdadı.
Birbirlerinden ayrıldıklarında ayağa kalkıp hastaneden çıktılar ve otoparktaki arabaya yerleştiler. Kısa bir yolculuğun ardından eve varlıklarında ikisi de salona geçti. Jungkook evde kimseyi göremeyince olayı az çok anlamıştı. Kendi kendine kıkırdadı ve koltukta oturan eşinin dizlerine oturdu.
"Sen sapık bir adamsın." Dedi Jungkook eşinin gözlerine gülümseyerek bakarken.
"Bu sapığı sevdiğini inkar edemezsin ama." Yoongi de onun gibi gülümsedi.
"Asla." Dedi Jungkook alayla.
Yoongi dudaklarını yaladı ve konuşmaya başladı.
"Jungkook?"
"Hm?"
"Bir kızımız olsa ailemiz daha güzel olmaz mıydı?" Dediğinde Jungkook şaşkınca eşine baktı. Yoongi ise eşinin bu sevimli yüzüne bir öpücük kondurdu.
"Bir kız mı?"
"Evet, üç erkeği dize getirecek küçük bir kız. Evet belki üç erkeğin yanında kendini yalnız hisseder, bizden çekineceği durumlar olur ama en başından ona gerektiği kadar yakın olursak sorun olmaz, değil mi?" Dediğinde Jungkook cidden şaşırmıştı.
"Jeonggi de bir kardeş istiyorken, neden olmasın?" Cevabını veren Jungkook'a gözleri kısılana kadar gülümsedi Yoongi. Jungkook ise eşinin çok sevdiği küçük dişlerinin üzerine hızla bir öpücük kondurdu.
Yoongi, Jungkook kucağında iken ayağa kalktı ve merdivenlere yöneldi. Konuşmaları gereken konuyu konuştuklarına göre, şimdi Yoongi'nin eşini yatak odalarında sevmesi gereken konuya geçebilirlerdi.
"Bu kadar zayıf olmana rağmen beni taşıyabilmene hala şaşırıyorum." Diyen Jungkook'a karşı Yoongi alaylı bir gülümseme sundu.
Merdivenleri aşan Yoongi, yatak odasına girdi ve kapıyı ardından kapattı. Eşini de yatağa yavaşça bıraktığında Jungkook'un yüzünü bir süre inceledi. O cidden çok güzeldi.
Alınlarını birbirine yasladı ve gözlerini yavaşça kapattı Yoongi, ardından fısıldadı.
"Jungkook?"
"Efendim?"
"Tanrı şahidim olsun ki sana çok aşığım." Dediğinde Jungkook kocaman gülümsedi.
"Tanrı şahidim olsun ki sana çok aşığım Min Yoongi." Dedikten sonra eşinin dudaklarının üzerine dudaklarını yerleştirdi ve gecenin başlangıcını yapmış oldu.
《》《》《》《》《》《》《》《》《》
Selam.
Smut yazmak ben de isterdim ama utandım :'D Medya ile idare ediverin artık :")
Kısa bir bölüm olduğu için üzgünüm, sadece bir an önce Jungmin'i hikayeye dahil etmek istiyorum.
Umarım beğenmişsinizdir.
Sınır;
☆ 75 oy, 25 yorum ☆Sizi seviyorum.
Bye~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mission: be a family + yoonkook
Hayran KurguMin Yoongi ve Jeon Jungkook için sıradan bir sabahta evin kapısı çaldı. Kapıya bakan Min Yoongi önce bir şey göremedi ve tam kapıyı kapatacakken sevimli bir kıkırtı duydu. Kafasını aşağı eğdiğinde ise bir bebek ile karşılaştı. "T-Tanrım..! J-Jungkoo...