8; "Bir de bu meymenetsizden çocuk mu peydahladın?"

3.7K 322 96
                                    

Jeonggi 8 Aylık

Jeonggi bugün tam sekiz aylık olmuş, üstüne bir de biricik Jungkook babiştosu ile birlikte işe gitmişti.

Jungkook, Tae ve Jimin'e daha fazla rahatsızlık vermek istemiyordu, Yoongi ise onlara çocuğunu emanet etmek istemiyordu. Zaten yarın Namjoon'un bulduğu bakıcı da işe başlayacak diyerek Jungkook oğlunu yanına almıştı. Kesinlikle genç hemşireler oğluyla en iyi şekilde ilgileniyordu.

Bu akşam Jeon ailesi tam kadro geliyordu. Jungkook için sorun yoktu fakat Yoongi çok gergindi. Jeon ailesi Min Yoongi'yi pek sevmezdi çünkü. Ayrıca hala bir oğulları olduğunu söylememişlerdi. Bu akşam olay olacağı kesindi.

Min Yoongi derin bir iç çekti ve önündeki dosyayı biraz itekleyerek telefonunu eline aldı. Ezbere bildiği numarayı tuşlarken aklında sadece biraz da olsa onun sesini duymak vardı.

Telefon istediği gibi birkaç çalışta açıldı. Saat zaten öğlendi ve Jeon Jungkook öğlen çalışmazdı.

"Efendim Yoongi-ah?" Yoongi duyduğu sesle rahatladığını hissetti.

"Ya Jungkook, ben diyorum ki bu akşam ölü taklidi yapayım. Hem ailen de sevinir." Diye sıkıntıyla konuştuğunda Jungkook kıkırdadı.

"Saçma sapan konuşma, sen ölsen ailem mutlu olmaz." Dediğinde Yoongi göz devirdi.

"Bu dediğine senin bile inanmadığına eminim."

"Belki..." Diye fısıldadı ve cümlesine devam etti. "Ölü taklidi yapmana gerek yok. Tüm gece senin yanında olacağım, endişelenme."

Yoongi derin bir nefes alıp verdi.

"Jeonggi nasıl?" Diyerek konuyu değiştirdi bu sefer.

"Gayet iyi, hemşireler onunla güzelce ilgileniyor."

Yoongi'nin kapısı üç kere tıklatılmış ardından kapı açılmıştı. Gelen Namjoon'du.

"Benim şimdi kapatmam gerek, seni sonra yine ararım, tamam mı?" Dediğinde Jungkook cevap verdi.

"Pekala. Seni seviyorum."

"Ben de seni seviyorum Jungkook-ah." Dediğinde Namjoon'un gülümsediğini gördü. Telefonu kapatırken Namjoon'a baktı.

"Ne oldu Namjoon?" Dediğinde Namjoon çalışma masasının karşısındaki deri koltuklardan birine oturdu ve elindeki dosyayı Yoongi'ye uzattı.

Yoongi dosyayı eline alıp baktığında bunun yarın işe başlayacak olan bakıcının CV'si olduğunu gördü.

"Senin de bakmanı istedim. Ne de olsa sizin evinizde, sizin oğlunuza bakacak." Dediğinde Yoongi kafasını olumlu anlamda salladı. "Teşekkür ederim." Diye de ekledi.

"Ne oldu, pek bi huysuz gözüküyorsun?" Diyen Namjoon'dan sonra derin bir nefes verdi.

"Jeon ailesi, tam takım bizim eve geliyorlar." Dediğinde Namjoon bile tedirgin oldu.

"Kendine iyi bak." Dedi ve hızla odadan çıktı, Namjoon.

Saat 20.56, Jeon&Min'in Evi

Kapının çaldığını duyan Yoongi, ağlamaklı bir iç çekti. Çin işkencesi şimdi başlıyordu.

Jungkook'un arkasından, kucağındaki Jeonggi ile beraber ilerledi. Kapıyı Jungkook açtığında, Hyemin oğluna sıkı sıkı sarıldı.

"Nasılsın oğluşum?" Derken de Jungkook'un yanaklarını sıkıyordu.

"İyiyim anneciğim, sen nasılsın?" Dedi Jungkook nezaketen. Yirmi altı yaşına gelmişti ve yanaklarının böyle sıkılmasını sevdiğini pek söyleyemezdi.

"İyiyim kuzum." Dedi ve içeri girdi Hyemin. Yoongi'den tarafa bir kez bile bakmamıştı. Bu nedenle Jeonggi'yi görmedi.

Hyemin ve eşi Jung Lee salonda oturmuş oğulları ile muhabbet ederken, Yoongi de kucağındaki Jeonggi ile Jungkook'un anne ve babasının getirdiği eşyaları misafir odasına taşıyordu.

Yoongi son çantayı da misafir odasına bıraktığında orada bulunan sandalyeye oturdu ve soluklandı.

"Onları tanımasan da olur, tuhaf insanlar. Hem akıl sağlığın için en iyisi olur. Bu küçük yaşta oğlumun delirmesini istemem." Dedi ve oğluna sıkıca sarılıp yanağına bir öpücük kondurdu.

Yoongi kucağında Jeonggi ile içeri girdiğinde tüm gözler ona çevrildi.

Hyemin önce gereksiz damadından başka bir şey görmediğini düşünse de, jeton düştüğünde tiz bir çığlık kopardı. Hyemin'in sesi ile ağlamaya başlayan Jeonggi'yi sakinleştirmek için yukarı çıkan Yoongi derin bir nefes alıp verdi.

Hyemin bayılmadan önce ise evde şu cümle yankılandı.

"Bir de bu meymenetsizden çocuk mu peydahladın?"

《》《》《》《》《》《》《》《》《》

Uzun zamandır bölüm atmıyordum. Bunun için özür dilerim.

Pek istediğiniz gibi bir bölüm değildi farkındayım. Bunun için de özür dilerim.

Şimdi gelelim kuru fasulyenin zart zurt yanlarına. Yaklaşık 3K okunmaya 516 oy beni üzer gençler. Bu yüzden biraz daha oy konusunda eli açık olursanız sevinirim.

Sınır,
☆ 60 oy, 35 yorum ☆

Bunu rahatlıkla yapabileceğinizi biliyorum.

Umarım benim açımdan yeterli bir bölüm olmamış olsa da siz beğenmişsinizdir.

Sizi seviyorum.

Bye~

mission: be a family + yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin