Yoongi ve Jungkook gece boyu düşündükten sonra bir karara varmışlardı. Hoseok ve nişanlısı Haemin'in çocukları olmayacaktı ve her iki taraf da kabul ederse çocuklarına yeni bir aile sunma şansı verebilirlerdi. Bu akşam ise bunu konuşmak için ailecek Hoseok'un evine gidiyorlardı. Jungmin heyecanla konuştu.
"Hoseok amcayı çok seviyorum çünkü o oyun oynarken komik sesler çıkartıyor." Dedikten sonra kıkırdadı. Jeonggi de ona katıldı.
"Ah, ayrıca Hoseok amca çok yakışıklı. Büyüyünce ben de öyle olmak istiyorum." Dediğinde Jungkook kafasını arkaya döndürüp oğluna baktı. Kendisine bir kere bile yakışıklı demeyen oğlu Hoseok amcasına yakışıklı diyordu. E biraz kıskanmıştı haliyle.
"Çocukları rahat bırak Jungkook." Diyen Yoongi biraz keyifsizdi bu nedenle Jungkook ikiletmeden önüne döndü ve çocuklarının Hoseok amcalarını övmelerine izin verdi.
Yol boyunca susmayan minikler araba durunca heyecanla kemerlerini çıkartıp arabadan indiler. İkisinin ardından evli çift de arabadan indiğinde, iki kardeş kapıya doğru koştular.
"Çocuklar, koşmayın!" Yoongi uyarsa da ikisi de dinlemedi ve zile bastılar.
Kapıyı Haemin ve Hoseok birlikte açtığında iki çocuk da Hoseok'un boynuna atladı.
"Amcalarının en sevdiği yeğenleri gelmiş!" Diyip ikisine de sıkıca sarıldığında Yoongi alayla konuştu.
"Onlar zaten tek yeğenlerin Hoseok." Dediğinde Jungkook kıkırdadı.
Hep beraber içeriye geçtiklerinde Hoseok iki çocuğu da dizlerine oturttu ve onlarla sohbet etmeye başladı. Çocuklar Hoseok'u gerçekten çok seviyordu. Yoongi derin bir iç çektiğinde Jungkook elini Yoongi'nin elinin üstüne koydu ve destek vermek istercesine sıktı.
Haemin çocukları ortamdan uzaklaştırmak için onların dikkatini çekebilecek bir teklif sundu.
"Ben de tam pasta yapacaktım. Bana yardım etmek ister misiniz çocuklar?" Dediğinde iki çocuk da hevesle kafalarını salladı. Hızla Hoseok amcalarının kucağından inen ikili Haemin teyzelerini mutfağa kadar takip ettiler.
İki çocuğun da salondan çıktığını gören Yoongi, en yakın arkadaşının salonundaki vitrinden bir bardak ve bir şişe viski almadan önce konuştu.
"Biraz viski alsam sorun olmaz değil mi?" Dediğinde Hoseok konuştu.
"Elbette olmaz hyung, istediğin şişeyi aç." Dediğinde Yoongi eline gelen ilk şiseyi alıp bardağına biraz viski doldurdu ve yerine geri oturdu.
Kısa sessizliğin ardından konuya hakim olan Hoseok dudaklarını araladı.
"Hyung, çocukları evlat edinmemizi istediğinizden emin misiniz?" Dediğinde Yoongi viskisini birkaç yudumda bitirmiş ve bardağı önündeki büyük sehpaya bırakmıştı.
"Elbette." Diye zorla konuşan Yoongi kafasını kaldırmadı, Jungkook ise geldiğinden beri tek kelime etmedi.
"Siz isteseniz bile çocuklar istemeyecektir. Ki sizin de istediginizi sanmıyorum. Onlar sizin çocuklarınız, onları seviyorsunuz ve onların da şu hayatta en çok sizi sevdiğine eminim." Dediğinde Yoongi hafif dolmuş gözleri ile kafasını kaldırıp baktı ve dudaklarını araladı.
"Çok zor Hoseok, bir anne ve bir baba yerine iki babaları olduğu için sürekli dışlanıyorlar, okulda öğretmenler sürekli olay yaratıyor ve onlar üzülseler bile hiçbir şey demiyorlar." Dediğinde eşinin gözlerinden akan yaşı Jungkook nazikçe sildi ve kolunu Yoongi'nin omzuna atıp kendine iyice çekti.
"Hyung hiçbir şey demiyorlar çünkü sizi seviyorlar. Onları istemediğimden değil, biliyorsunuz onları ne kadar sevdiğimi. Sadece çocukları ne kadar sevsem de ve onlar da beni ne kadar sevseler de beni baba olarak asla görmeyeceklerdir. Bence bu konuyu benden önce çocuklarla konuşmalısınız." Diyip sevecen bir şekilde gülümsediğinde evli çift de Hoseok'a küçük bir tebessümle karşılık verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mission: be a family + yoonkook
FanfictionMin Yoongi ve Jeon Jungkook için sıradan bir sabahta evin kapısı çaldı. Kapıya bakan Min Yoongi önce bir şey göremedi ve tam kapıyı kapatacakken sevimli bir kıkırtı duydu. Kafasını aşağı eğdiğinde ise bir bebek ile karşılaştı. "T-Tanrım..! J-Jungkoo...