Hunji'nin Bakış Açısı
"Hunji!"
Sungjin menajerin sesinin odada yankılanmasıyla yerimden sıçradım. Bakışlarımı istemeyerek de olsa menajerime çevirdim. Gözlerindeki meraklı ifadelerle bana bakıyordu,
"Ne yapacağımızı anladın mı?"
Hiçbir şey dinlemememiştim ki..
Şirkete gelene kadar ağzımı bıçak açmamıştı. Binaya girdiğimiz anda bana yaşlı gözleriyle sarılan Sumin'le bile bir kelime konuşmamıştım.
Her şeyi...hatırlıyordum.
Ama çevremdeki insanları sessizce gözlemleyince..birden..kimseye bir şey çaktırmamaya karar vermiştim. Evet, belki de saçma bir çabaydı ama, sözleşmeyi basına sızdıranın, bana ve Baekhyun'a zarar vermeye çalışanın kim olduğunu bulmak istiyordum.
Kafamı reddederek salladım, "Hayır, anlamadım."
Sungjin menajer yerinden kalktı ve tam karşıma, Baekhyun'un yanına oturdu,
"Yarın sabah 8'de bir basın toplantısı düzenleyeceğiz. Sözleşmede imzalarınız olduğu için iddiaları reddedemeyiz. Mecburen her şeyi kabul edeceğiz ve sözleşmeyi yapmamızdaki asıl amacın senin popülariten olduğunu söyleyeceğiz."
Yine günah keçisi bendim anlaşılan.
Dinliyordum ama bunların hepsi aklımda kalır mıydı bilmiyordum. Yine de geriye yaslandım ve ellerimi dizlerime koyarak dinlemeye devam ettim.
"Hatta ağlarsanız daha iyi olur. Bolca ağlayın kendinizi fanlarınıza acındırın." dedi Baekhyun'un menajeri birden araya girerek. Buz gibi ifadelerle menajere baktığım sırada Baekhyun'un sesiyle irkildim,
"Hyung şimdi bu, nişanı sonlandıracağımız anlamına geliyor..değil mi?"
Gözlerimi sıkıca kapattım, o sırada Baekhyun'un menajeri keskin bir kahkaha attı,
"Bu soruyu ciddi bir şekilde sormadığını düşünüyorum. Farkında değil misin, sadece nişanınız değil her şeyiniz bitti. Tüm arkadaşlığınız bile. En azından dışarıda öyle olmak zorunda çünkü ikinizi beraber görüntüledikleri an fanların aklına hep bu olay gelecek.."
"Bu en başından beri saçmalıktı." dedi Sungjin menajer, sıktığı ellerine bakarak.
O sırada istemeden de olsa Baekhyun'la bir anlığına göz göze gelmiştik. Neler düşündüğünü gerçekten merak ediyordum ama sırdaşım, arkadaşım olan Baekhyun'dan zaten çok uzaktım.
Yerimden kalktıktan sonra menajerime döndüm, "Eğer konuşma bu kadarsa ben yurda dönüyorum. Çok geç oldu."
Menajerim onaylayarak kafasını salladı,
"Yapılacak bir şey yok. Yorumları okuyup kendini üzme Hunji..Sana destek çıkan fanların da var hala."
Buna gerçekten inanmak istemiştim. Sadece yere bakarak selam verdikten sonra odadan çıkmak için arkamı döndüm. Baekhyun'un gözlerine bakacak cesaretim yoktu.
Odadan çıktıktan sonra bana sarılan kollara bir anda kendimi bıraktım, dizlerimin beni taşıyacak gücü yoktu.
"Hunji! Hunji!!" Sumin'in kollarına tutunarak duvara yaslandım,
"Bağırma Baekhyun hala içeride.." dedim halsizce.
Bana endişeli gözlerle baktıktan sonra kafasını salladı. Bir süre öylece bekledik. Kendimi daha iyi hissettiğimi düşününce yaslandığım duvardan uzaklaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[✓] no glory «book 2»
Fanfic"Demek beni seviyorsun.." Baekhyun sesimi duyunca başını eğdi ve gözlerime bakıp gülümsedi, "Ne kadarını duydun?" "Hepsini." dedim kısaca. "Nasıldı? Sence inandı mı?" diye sordu meraklı gözlerle. "Hmm..Sesin inandırıcı geliyordu bence." dedim dudak...