Bölüm 48

185 14 14
                                    

Y/N: Şarkıya ileride yazdığım yerde başlayabilirsiniz.

Hunji'nin Bakış Açısı

"NE?" Ellerimi hızla Baekhyun'un ellerinden çekip geriye adım attım.

"Sakin ol.." dedi endişeyle, sonra da bana doğru yaklaşıp kolumdan tuttu, "..sana her şeyi anlatacağım. O zaman kafanda her şey yerli yerine oturacak. Ama önce sakin ol tamam mı?" dedikten sonra beni odaya götürüp yatağımın üstüne oturttu.

Dönüp balkon kapısını da kapattıktan sonra yatağımın önüne sandalyemi çekip oturdu ve ellerimden tuttu,

"Biz nişanlıyız. Biraz önce bahsettiğim ödül töreni vardı ya hatırladın mı?" dedi. Gülümsemeye çalışarak Baekhyun'a baktım,

"O kadar da balık hafızalı değilim Baekhyun.."

Baekhyun bu cevabıma şaşırmış gibi görünüyordu ama kendini çabucak toparlayarak tekrar konuşmaya başladı,

"Nişanlandığımızı ilk orada açıklamıştık."

"Peki bu..yani biz..yani..off..nasıl oldu?"

Baekhyun arkasını dönüp kapının kapalı olduğuna emin olduktan sonra tekrar bana baktı, "Bu..bir anlaşmaydı."

"NE?!!"

"Shh!" Baekhyun elini susmam için ağzıma kapatınca ne olduğunu anlamayıp gözlerimi kocaman açtım. Sakinleştiğimi belli etmek için Baekhyun'a bakıp kafamı hızlıca salladım. Baekhyun elini çektiğinde yeniden konuşmaya başladım, bu sefer daha dikkatliydim.

"Ne anlaşması Baekhyun neyden bahsediyorsun sen?" diye fısıldadım.

"Bu uzun hikaye Hunji..Zamanla hatırlayacaksın.." ayrıntıya girmemesi sinirimi bozmuştu, "..ama asıl önemli olan..kimsenin bu anlaşmadan haberi yok. Sumin'in bile.." dedi bana doğru eğilerek. Baekhyun'a bu kadar yakın olmak bir anda paniklememe neden olmuştu. Göğüs kafesimden çıkmak için çırpınan kalbimi sakinleştirip dudağımı ısırdım.

"Jin'in de mi haberi yok bundan?"

Her şey çok..garipti.

"Özellikle de onun yok." dedi sertçe, "Sakın Hunji..ona bundan bahsedeyim deme." Sanki aklımdan geçenleri okumuştu.

Gözlerimi zorla da olsa Baekhyun'un gözlerinden ayırıp etrafı incelemeye başladım. Bir yandan da düşünmeye çalışıyordum: Ödül töreni, ben, Baekhyun, kameralar, hediyeler, mumlar.. Bütün bunların zihnimde oluştuğu şeyi bulamıyordum.

O sırada gözlerim Baekhyun'un ellerine takılmıştı. Parmağındaki yüzüğü çok tanıdık gelmişti. Kendime hakim olamayıp uzandım ve Baekhyun'un elini tutup yüzüğü incelemeye başladım. Baekhyun önce irkilip bana dönse de sonrasında sessizce beni izlemeye koyuldu. Aklıma bir şey takılmıştı, Baekhyun'un elini nazikçe bırakıp kendi elime baktım,

"Benim..yüzüğüm nerede?" Kafamı kaldırıp Baekhyun'a döndüğümde yüzünde gördüğüm paniğin sebebini anlayamamıştım. O sırada birden boynuna uzandı ve taktığı zincirden çıkardığı halkayı bana uzattı,

"Burada."

Uzanıp elindeki, üzerinde dünya haritası olan şirin yüzüğü aldım, kafam gittikçe karışıyordu,

"Peki bu neden sende?"

"Sen..havuza düşmeden önce tartıştık. Bana kızıp yüzüğü verdin..ama..ama çok da önemli bir şey değildi." dedi hemen gözlerini kaçırarak. Bu söylediklerinin üzerine düşünmeye başlayınca Baekhyun elini çeneme koyup başımı hafifçe kaldırdı,

[✓] no glory «book 2»Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin