Y/N:Şarkıyı ileride yazdığım yerde dinleyebilirsiniz.
2017, 1 NİSAN
Hunji'nin Bakış Açısı
Sumin bana koşarak geldiğinde kolumu ona uzatıp durmasını işaret ettim,
"Bütün şakalarına hazırlıklıyım. Git başımdan."
Sumin durduktan sonra kafası karışmış bir şekilde bana baktı, "Bugün 1 Nisan mı? Woow..2 hafta sonra comeback mi yapacağız?"
Kendimi düşündüğümde hala çıkış bile yapmamıştım bile.. ve bu his beni her gün daha da boğuyordu. Sumin sanki düşüncelerimi anlamış gibi gülümsedi,
"Korkma..Debutta çok iyiydin. Şimdi de öyle olacaksın."
Derin bir iç çekip önümdeki koridoru izlerken karşımda birden menajerim belirmişti. Yanına çağırdığını işaret edip odasına geçince dönüp Sumin'le vedalaştım ve menajerimin odasına doğru yol aldım.
İçeri girdiğimde Sungjin menajer bana gülümsedi ve elindeki defterlerini masaya bıraktıktan sonra yanıma geldi.
"Hazır mısın?"
"Ne için?"
"Birazdan Baekhyun gelince LieV için yola çıkacaksınız."
"Ah, evet..yani sanırım."
Bir hafta önce üstüne basa basa söylemesine rağmen her gün itinayla unutmuştum, aynen şu anda olduğu gibi.
"Bir sorun mu var?" dedi Sungjin menajer kaşlarını çatarak.
"Baekhyun'la aramız..eskisi gibi değil. Programda belli olmasından korkuyorum."
Menajerim elini omzuma koyup güç vermeye çalıştı,
"Drama dersini boşuna almıyorsunuz ya."
Hafifçe kafamı sallayarak onayladım sonra da masasının önündeki koltuğa geçip oturdum. Gelecek programlardan planlardan konuşurken konu yine dönüp dolaşıp sözleşmeye gelmişti. Sungjin menajer sandalyesine yaslandı,
"Hunji..Bunun sonsuza kadar sürmeyeceğini biliyorsun değil mi?"
"Biliyorum." diyebildim sessizce.
"Beni korkutuyorsunuz açıkçası.." Neyi kastettiğini anlamayınca kaşlarımı çatarak dinlemeye devam ettim.
"..böyle olmaması gerekiyor Hunji. Sen de Baekhyun da kendinizi fazla kaptırıyorsunuz. Size 'artık ayrılacaksınız' dediğimizde hiçbir hayal kırıklığı yaşamamalısınız.."
Baekhyun'a karşı arkadaşlıktan başka hiçbir şey hissetmiyordum ki.. Neden hayal kırıklığı yaşayacaktım?
"Ben zaten..hayal kırıklığı yaşayacağımı sanmıyorum." dedim kendimden emin bir şekilde. Menajerim acıyla gülümsedi,
"Şimdilik hiçbir şeyi hatırlamadığın için böyle diyorsun."
"Ne?"
Menajerim dönüp masasındaki telefonuna baktıktan sonra tekrar kafasını kaldırdı, "Baekhyun araçtaymış. Sen de in. Ben birkaç görüşme yaptıktan sonra arkanızdan geleceğim."
Menajerin odasından çıktıktan sonra isteksiz adımlarımla asansöre ilerledim. Çağırdığım asansör biraz sonra gelince bindim ve lobi katını tuşlayıp beklemeye başladım. Daha birkaç kat inmişken asansör yavaşladı. O sırada dışarıdan gelen ses dikkatimi toplamama yetmişti,
"..—jin eğer bu işin içine beni bir şekilde bulaştırırsan.." kapı açıldığında karşımda Baekhyun'un menajeri belirmişti. Hararetli bir şekilde telefonla konuşuyordu. Beni gördüğü anda yüzü asıldı ve birden telefonu kapatıp asansöre bindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[✓] no glory «book 2»
Fiksi Penggemar"Demek beni seviyorsun.." Baekhyun sesimi duyunca başını eğdi ve gözlerime bakıp gülümsedi, "Ne kadarını duydun?" "Hepsini." dedim kısaca. "Nasıldı? Sence inandı mı?" diye sordu meraklı gözlerle. "Hmm..Sesin inandırıcı geliyordu bence." dedim dudak...