Bölüm Şarkısı: Lovely [Billie Eilish ft. Khalid]
Sinan, o geceki hezimetin ardından mahalledeki dairesinden ertesi gün ayrılmak suretiyle yalıya gitmişti. O, eve dönmeye karar verinceye dek saat epey ilerlemiş ve Sinan'ın bedeni epey yorgun düşmüştü.
Yağız'ın kendisine destek olmasını istemiş, defaatle onu aramıştı lakin ağabeyine ulaşamamıştı. Ona ulaşmak için Hazan'ı aramayı dahi düşünmüş, sonra bunun kötü bir fikir olduğuna kanaat getirmişti.
Bulunduğu durumdan rahatsızdı. Hale meselesini olabildiğince ertelemeye çalışsa da aklında, kalbi öyle şiddetli ağrıyordu ki... Sanki birini kaybetmişti.
Biri ona birkaç ay evvel bu denli canının yanacağını söylese ona asla inanmazdı.
Gece öyle ya da böyle yaralanmış, yarılanmış ve Sinan'ın yalının önündeki silüeti paralanmış, parçalanmıştı.
Sarsak adımlarını karanlık sokakta ışıksız ve cansızca yükselen yalının önüne sürdü. Hakimiyetini kaybetmek üzere olduğu kolunu kapıya vururken bu evi daha evvel en son ne zaman bu denli karanlık gördüğünü anımsamaya çalışıyordu.
Birkaç dakika, inatla açılmayan kapıyla bakıştı. Daha sonra gerçek, göğsünün ortasına zehirli bir bıçak gibi saplandı.
O son anısı gözlerinin önündeydi şimdi.
Annesinin öldüğü geceydi, yalıyı böyle gördüğü son gece...
Nefessiz kalan göğsüne bastırdı elini. Bedeni, aniden onu ele geçiren korkuyla yere yığılırken elleri telefonu açmaya, Gökhan'ı aramaya uğraşıyordu.
Başardı.
Telefon ikinci çalışında açıldığında Sinan korkuyla sordu.
"Kim?"
Telefonun karşısındaki adamın iç çekişini duydu evvelce, hemen akabinde onu takip eden sessizlik...
Sinan, korkuyla kaynayan göğsünden göçen bir haykırışla adamı korkuttu.
"Kim dedim sana!"
Gökhan'ın nefesi iki isimle titreşti. "Yağız ve Hazan."
-
Sinan, loş koridora koşar adım girdiğinde Gökhan ve Selin Egemen yan yana çökmüş ağlamaktaydı.
Genç adam, buna ihtimal vermiyordu. Hayır. Yağız'a ya da Hazan'a bir şey olacağına ihtimal vermiyordu. İkisi de yaşayacaktı. Aksi takdirde Sinan yaşayamazdı.
"Sinan..." Gözyaşlarının buğusunun engellediği görüşüne rağmen kardeşini ayak seslerinden tanıyan Gökhan, derhal ayaklanıp Sinan'a koşmuştu.
Kollarını kardeşinin güçlü kollarına sararken bitap düşmüş bedenini kardeşinin sağlam sırtına dayamak istedi. Lakin Sinan'ın planı da tam olarak buydu. İki kardeş, omuzları sarsılarak ağlarken ameliyathaneden bağırışlar yükseldi. Bir hemşire, açılan kapıdan onların bulunduğu koridora atıldığında Sinan ve Gökhan korkuyla ona dönmüştü.
"Yağız Egemen'in yakınları?"
Sinan, yarım yamalak çektiği nefesle ciğerlerine, mırıldandı. "Biziz."
"Kan grubunuz onunla uyuşuyor mu?"
Gökhan derhal başını salladı. "Benim uyuşuyor."
"Benimle gelin beyefendi, zamanımız kısıtlı."
Onlar birlik olup oradan uzaklaştığında Sinan yerinde duramayacağını anlamış ve bu basık hastane koridorundan kaçmak istemişti. Lakin Selin'in korku dolu bakışları onu bulduğunda, bunu yapamayacağını, kardeşi için güçlü olması gerektiğini hissetti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruh Sarmalı [YağHaz]
FanfictionHayatını Sinan Egemen'le birleştirmeyi yeğlemiş Hazan Çamkıran'ın hayatı, bir anda umulmadık şekilde değişti. Zira geçmişin karanlığından biri, ona gerçek olduğunu sandıklarının yalan olduğunu öğretti.