Bölüm Şarkısı: In This Shirt| The Irrepressibles
Bölümü üç bin olmamız şerefine erken veriyorum Sarmaşıklar, keyifli okumalar!
Ruh, yüreğinden kaçmakla başka bir bedende kalmak arasında kararsız kalmış bir yolcudur. Kimi zaman karadır kimi zaman ak. Şayet al olduğu vakit de vardır. Aşka düştüğü, aşkın kanına bulandığı o belalı vakit...
Yağız Egemen'in ruhu aldı, karanlık bir koridorun sonundaki çıkmaz sokakta; avuçlarında tuttuğu alevle bekliyordu onu aşkı.
Sadece bir koridor.
Yürüse aşacağı birkaç adım.
Lakin göremediği, bilemediği o yolda kaç engel vardı, kaç kez düşüp kalkacaktı bilmiyordu. Ve yola çıkmadan öğrenemeyecekti.
Tek bir şeye emindi, o da yolun sonuna ulaşsa dahi mutlu olamayacağıydı.
Zira aşkını avuçlarında tutmak değildi asıl mesele, ruhunu Hazan'ın kalbinde bulabilmekti. Aşkını onunkiyle bir yaşamaktı.
-
Bir haftada toplam dört gün çekim yapabilmiş olmaları Yağız'ı sonsuz bir gerginliğin içinde oradan oraya sürüklüyordu.
Şirketin durumu iç açıcı değildi. Kozmetik bölümünde zarara uğramak -ki Yağız yüzünden uğruyorlardı- işlerine gelmezdi.
Yağız, eğer bir süre daha böyle izlerse bu durum; Hazan'dan tamamiyle kopmak durumunda olduğunu biliyordu.
Onu işte tutmak, bir Egemen olmasının götürdüğü tavizlerden biriydi. Ve Yağız, soyadı gibi biliyordu ki bunu yapamazdı.
Bu sebepten Yağız, o günden sonraki hiçbir gün eski Yağız olmama kararı almıştı.
Zira Hazan onun yumuşak yüzüyle muhatap oldukça işi boşluyor, her şeyi zorlaştırıyordu.
Çekim mekânına geldiğinde, ortamın kendi sinirlerinden daha gergin olduğunu fark etmesiyle; ciğerlerine soğuk ve sert bir nefesin sıkıştığını hissetti.
"Yağız Bey," diyerek yanına yaklaşan Zeynep'e çevirdi bakışlarını. Genç kadının siyah gözlüğünün sağ camındaki çatlağı incelemeye başladı umutsuzca. Kadının yüzüne bakarsa, kendi çaresizliğini ele verecekmiş gibi hissediyordu. "Hazan Hanım gelmedi. Uzeyir onu alamadığını söyledi. Hazan Hanım evinde yokmuş."
Yağız kaşlarını çattı, bir süre düşündü kendi kendine. Daha sonra olaylar kontrolündeymiş gibi davranmaya çalıştı. Hazan'ın bu yaptıkları çok fazlaydı, fakat değilmiş gibi davranması gerekiyordu.
"Sorun yok Zeynep, ben sadece sizi gözlemlemeye geldim. Hazan'la görüştüm dün. Benden iki saatlik bir izin istedi. Nerede olduğunu da biliyorum, alacağım onu."
Zeynep inanmadığını belli eder gibi kaşlarını çattığındaysa konuyu değiştirmek ister gibi Zeynep'in gözlüğünü çekti burnunun üstünden Yağız.
"Sana yeni bir gözlük gerek, sağ gözün bozuk değil miydi zaten senin?"
Zeynep'in ilgisi aniden kendisiyle ilgili meseleye kaydığında Yağız rahatlamış bir ifadeyle konuştu.
"Söylesene numarası neydi gözünün, gözlükçü bir tanıdığım var. Hemen değiştirteyim."
-
"Hale," diyen Gökhan'ın gözlerinden başka her yere bakmaya özen gösteriyordu Hale. Sinan bu ofisteyken sadece ikisi arasındaki bir sırrı gizlemek zor olurdu Sinan'dan. "Siz zaten tanışıyorsunuz Sinan'la, ona çalışacağı departmanı gösterirsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruh Sarmalı [YağHaz]
FanficHayatını Sinan Egemen'le birleştirmeyi yeğlemiş Hazan Çamkıran'ın hayatı, bir anda umulmadık şekilde değişti. Zira geçmişin karanlığından biri, ona gerçek olduğunu sandıklarının yalan olduğunu öğretti.