ELISSA MILLER

150 63 0
                                    

24/05/2018
Sky, Pinnacle

Bir nesne nasıl olur da insanın kalbini bu kadar acıtır? Saklamak için uğraştıktan sonra bir anda karşısına çıktığında nasıl bu kadar pişmanlık yaşar, nasıl derinlerden yükselen bir acı kalbini yakarken beynini uyuşturur? Masum bir sebebi vardır oysa, nasıl birisinin görmesinden bu kadar korkar?

Ve susmak, en basit çözüm. Ortada bir hata olmamasına rağmen suçlu olduğunu hissettiğin için susmak... Karşındaki insanı düşündüğün için, onun iyiliğini isteyip yaşadığı şeyleri tekrar yaşamaması için susmak... En kötüsü de belki bu insan seni asla anlamayacak ve bir daha seninle konuşmayacak. Susmak o zaman da en basit çözüm mü olacak? Bunu riske alabiliyor musun Elissa?

Ne yapacaktım, ona karşımızda duran sandığı nasıl açıklayacaktım? Pes et Elissa, Alia'dan bir şey gizlememen gerektiğini bilmen gerekiyordu. Pes edemezdim, şimdi olmazdı. Pes edip her şeyi anlatırsam ona yapılabilecek en kötü şeylerden birini yapmış, duyguları ve sağlığını riske atmış olurum. O da dünkü kadar hızlı toparlanamayabilir, dünkü kadar şanslı olamayabilirdi. Bir kere daha kaldıramayacağı kötü hisleri tatmasını istemiyordum. Gerçi, dün olduğum kadar cesur olamayabilirdim. Yıllardır biriktirdiğim cesaretimi dün harcamıştım, sadece şans eseri işi kurtarmış olabilirdim.

Doğruları söylemeyerek ona daha büyük bir kötülük yapıyorsun. Onu yıllar sonra ilk defa dün o kadar çaresiz ve perişan halde görmüştüm. Alışık olduğum Alia gibi değildi, ilk tanıştığımız zamanlardaki Alia gibiydi. Birbirimizi bulduğumuz ilk zamanlar da tıpkı dünkü gibiydik: çaresiz, perişan olmuş ve yapayalnız. Sadece ikimiz vardık, zorluklara sadece ikimiz karşı koymuştuk.

Dün Ryan vardı yanında, yalnız değildin. Sana yardım etti. Ryan yıllardır arkadaşımızdı, bize her zaman yardım ederdi. Ya altında şu ana kadar senin bile fark edemediğin bir sebep varsa? Tüm sebeplerin farkındaydım, o bizim arkadaşımızdı ve iyiliğimizi istediği için bize yardım ediyordu. Öyle olmalıydı, başka bir sebebi olamazdı. Zavallı Elissa, yoksa şimdi de kendini yeni duygulara mı kaptırıyorsun?

Artık saçma cümleler duymak istemiyordum. İç sesim, geçmişte yaşadığım kötü şeylerin bana yıllar sonra oynadığı iğrenç bir oyundu. Artık sesi dinlemek ve kendimi daha fazla düşünce bataklığına saplamak istemiyordum. Ya senin içinde de kabul etmek istemediğin bir karanlık varsa? Her zaman iyi biri olmaya çalışmıştım, başıma ne gelirse gelsin. İçimdeki tek karanlık beni düşünce karmaşasında boğmaktan başka bir şey yapmayan sesti. Asla yönlendirilmeyecek, kukla olmayacaktım.

Sakin olmam gerekiyordu, buna mecburdum. Bir işe başladıysam sonuna kadar devam ettirecektim. Yalnız değilsin, seni senden çok düşünen biri var. "Odaklan Elissa." Geçmişte yaşananlar orda kalmıştı, onları ne şu anki zamana ne de gelecek zamana bulaştırmazdım. Alia'nın da sana söylemediği sırları olabilir mi? "Asla dinleme, asla dinleme!"

"Elissa?"

"Ben, ben sana bunu açıklayabilirim."

"Evet dinliyorum, yaklaşık on dakikadır."

Onu bir kere inandırmayı başarmıştım, şimdi de başarabilirdim. Sakin olmalı ve derin bir nefes almalıydım.

"O sandık benim değil."

"Senin değil mi?"

"Evet, bir arkadaşım başka bir şehre taşınıyor ve bu sandık onun için çok değerliymiş. Benden onu saklamamı istedi, ben de kıramadım ve kabul ettim."

"Güzel, tam da senlik bir davranış ama neden saklamak için yatağının altını tercih ettin?"

İşte şimdi tükendin Elissa, her şeyin bittiği noktadasın. Pes et artık.

GÜNLÜK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin