ALIA EVANS

97 57 0
                                    

Ölüm bir defa gelir fakat hayatın her anında kendisini hissettirir. Ölüm korkusu, ölüm ıstırabından daha ağırdır.

- Jean de La Bruyere

25/05/2018
Sky, Pinnacle

Ölüm korkutucudur ve pek çok insanın kabusudur. İnsanı sevdiklerinden ayıran, onları acı günlerle baş başa bırakan sondur. Son ve başlangıcın ortak noktası, sevdiklerini geride bıraktığı hazin bir yoldur. Kimine habersiz gelen kimine uzaktan haince gülümseyen bir çehredir.

★彡★彡★彡★彡

Son cümlesinden sonra Alia için hayat durmuştu, içinde barındırdığı öfke ile gittikçe ağırlaşan kalbi yerinden fırlayacak gibiydi. Kalp ritimlerini kulaklarında duyabiliyorken başı çatlayacak derecede ağrıyordu. Kuvvetli bir ses bu kadar sert çıkışmasının yanlış olduğunu söylerken çoktan iş işten geçmişti.

Alia haklıydı, öyle olmalıydı. Hiçbir şey onu yalan kadar kızdıramaz, yalan kadar midesini bulandıramazdı. Sana yalan söyleyen kişi Elissa, senin en yakın arkadaşın. Kalbinde hala öfke ile zehirlenmemiş iyi bir yer olduğunu biliyordu ve ordan çıkan ses ona doğru yolu göstermeye çalışıyordu. Bu ilk kez olmuyordu, zor zamanlarında bu ses ona karşılıksız yardım ediyordu. İçinden ona sessizce teşekkür etti.

Ufak bir sessizlik yaşandı ve öyle bir cevap gelebileceğini hiç tahmin etmemişti, öfkesi daha da arttı.

"Şu an sırası değil Alia, işlerimiz var."

Ryan az önce ona işleri olduğunu söylemişti. İşler! Zaten Ryan'a "işleri" konusunda yardım eden kişi Alia idi. Ne çabuk unutmuştu birkaç saat öncesinde ona ettiği yardımı?

"Sen nasıl olur da böyle önemli bir konu hakkında hala işin olduğunu söyleyebilirsin? Ayrıca, ben Elissa ile konuşmak istiyorum. Hala fark etmemiş olabilirsin diye söylüyorum, ben Elissa'yı aradım."

Ryan'ın dikkatleri hemen üzerine çekebilen sesinin arkasından tınısı ince ve narin bir ses işitti. Elissa, ürkek sesiyle Alia ile konuşmak istemediğini söylüyordu. Zaten zor durumda olan Alia da daha fazla üstelemek, Elissa'yı üzmek istemiyordu çünkü Elissa'nın da en az kendisi kadar yalandan nefret ettiğini biliyordu. Yalan söylemek için mutlaka geçerli bir sebebi olduğunu, bunu arkadaşının iyiliği için yaptığını düşündü.

Tam yaşadığı şeyler hakkında ona kızgın olmadığını, sakince konuşmak istediğini söyleyecekken bir gürültü koptu. Telefon yere düşmüş olmalıydı, çıkan ses Alia'nın kulaklarını tırmaladı. Telefon yere düştükten hemen sonra bir çığlık koptu. Biri sevdiği kişi için feryat ediyordu; onu bırakmaması için, her dakika özlediği gözlerini açması için... İşte o zaman bu haykırışın sahibinin Ryan olduğunu anladı ve birden gözlerinin önüne kapkara bir perde çekildi. Kalbi yerinden çıkacak gibi atarken ritimlerinin gürültüsünü bastırabilecek güçte bir çığlık attı. "Elissa!"

★彡★彡★彡★彡

"Elissa!"

Alia, sadece birkaç dakika içinde gelişen olaylara anlam vermeye çalışıyordu. Aklından birçok ihtimal geçiyor ama hiçbirine inanmak istemiyordu. Gerçekler kendini apaçık belli etse de inanmak zor geliyordu.

"Biliyorum, bana küçük bir oyun oynuyorsunuz ama ben hiç eğlenmiyorum. Eğer kızmamam için yapıyorsanız gerek yok, artık kızgın değilim. Size söylüyorum, duymuyor musunuz beni? Artık kızgın değilim!"

Etrafta sadece çınlama sesleri ve cevabı bekleyen meraklı bir zihin vardı.

"Elissa, iyi misin? Konuşabilirsin, kızgın değilim artık. Gerçekten! Lütfen cevap ver."

GÜNLÜK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin