ELISSA MILLER

74 47 4
                                    

Onların peşinden gidecek cesaretiniz varsa bütün rüyalar gerçek olabilir.

- Walt Disney

25/05/2018
Sky, Pinnacle

Rüyalar, insan zihnindeki renkli dünyalardır. Diğer yandan yaşamlarımızda kurduğumuz düşlerin gerçekleşme platformu da denebilir rüyalar için. Rüyalarımızda gerçekleşen olaylar, aslında hayatlarımızda görmek istediğimiz olguların hayal dünyalarımıza yansımalarıdır.

Rüyalar, hayatlarımızın birer parçasıdır ve kendi öykülerimizdeki anlamlar ile yüklenir. Rüyalar üzerine yapılan birçok mevcut yorum bulmak mümkündür ve her kesim rüyaları farklı sistemlere göre yorumlar. Bir kimse için ölüm ya da sonu çağırıştıran bir rüya diğer kimse için başlangıcı ve yükselişi temsil edebilir. Asıl önemli olan, bizim kendi düşlerimize verdiğimiz önem ve rüyalarımızı yorumlama biçimlerimizdir. Onlara yüklemek istediğimiz bütün anlamları kazandırabiliriz.

★彡★彡★彡★彡

Beni zorlu bir yolculuk beklese de ufuktaki aydınlık geleceğimi görebiliyordum. Gerçeklik kavramının önemsiz olduğu bu sihirli dünyada geleceğimi kurtarmak adına yapabileceğim görev benim için zorunluydu. Kalan hayatımda daha huzurlu ve kaygısız olmak istiyorsam bana denilenleri yapmalıydım. Derin bir nefes aldım, bu nefes önümdeki geleceğimi aydınlatmaya yetecek kadar güçlü olmalıydı. Gözlerim karşımda duran devasa kapıda kilitlenmişti, ondan başka bir şey görmüyor ve hissetmiyordum. Cesaretim benliğime işliyor ve daha da hazır hissetmemi sağlıyordu. Etrafa kararlılık saçan sesim ile konuştum.

"Şimdi ne yapmam gerekiyor?"

Masalsı yaratıklar hep bir ağızdan sorumu yanıtladı.

"Şimdi gözlerini kapat ve yüksek sesle en büyük korkunu söyle."

Gerçekte var olmadıklarını bilsem de kendi korkularımı başkalarının yanında açığa çıkarma fikri kulağa pek de hoş gelmemişti ama yapmak zorunda olduğumu da biliyordum.

"Bunu yapmam gerekiyor mu, bu adımı atlasak olmaz mı?"

Şansımı bir kez olsun denemek istemiştim ama olumsuz anlamda kafalarını salladıklarında başka çarem olmadığını anlamıştım. Gözlerimi sımsıkı kapattım, sesimi toparladım ve istemeyerek de olsa yenmem gereken ilk korkumu söyledim.

"Alia!"

Kapının açılmasını ve bir ışığın parlamasını beklemiştim ama gözlerimi açtığımda gördüğüm manzara şaşkın bakışlarla beni izleyen masal karakterlerinden fazlası değildi. En büyük ve en önce yenmem gereken korkumun en yakın arkadaşım olacağını düşünmemiş olmamalılardı. Aralarından, tavus kuşuna benzeyen bir peri bana doğru yaklaştı ve kulağıma diğerlerinin duyamayacağı incelikte fısıldadı.

"Bence en yakın arkadaşının ismini söylememelisin."

Ben de ona onun kadar ince bir sesle karşılık verdim.

"Neden?"

Kafasını hafifçe geriye doğru hareket ettirdi ve bana baktı. Gözlerini yakından incelediğimde uzakta göründüğünden daha büyülü ve masalsı olduğunu fark ettim, sanki parıltı ile süslenmiş gibilerdi. Tekrardan kulağıma eğildi ve fısıldadı.

"Çünkü yakın arkadaşlar hep yan yana olurlar. Onun varlığına gelecekte ihtiyaç duyacaksın, şimdi Alia'yı yenmeye kalkarsan bir daha onu göremeyeceksin."

Duyduklarım beni şaşırtmıştı, neden gelecekte Alia yanımda olamayacaktı ki?

"Sadece korkumu söylüyordum, neden en yakın arkadaşımı yenmek zorunda kalayım ki?"

GÜNLÜK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin