Karşımda ki adama duyduğum öfke hiçbir şeye benzemezdi. Ondan kaçtıkça sanki kucağına geri düşüyordum. Nefret ettiğim gözlerine tekrar çıkardım bakışlarımı.
" Benden ne istiyorsun? Artık yeter! "
Boğazımı yırtarcasına bağırdım. Artık ne ondan ne de...
Başlama tarihinizi yazabilir misiniz? Bu arada multimedya da Vera Çağlayan var.İyi okumalar!
*Düzenlemeler sadece mantık hatalarını kapsamaktadır. Olay akışı aynı kalmıştır.*
*BU BÖLÜM DÜZENLENMİŞTİR*
*-*-*-*-*-*-*-*-*
Yetiştirmem lazım!Yetiştirmem lazım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İçimden sürekli tekrarladığım kelimeler hızımın daha da artmasına yardımcı oluyordu. Eğer bu projeyi de zamanında teslim edemezsem 1 senem çöp olacaktı.Çok sevgili(!)profesörümüz eğer saat 1 de teslim edilmezse dersten kalacağımızı söylemişti.Ve ben 12.30 da kalkmıştım.Şimdi ise evimle okulum arasındaki 1 saatlik yolu hızla aşmaya çalışıyordum. Soluk soluğa okulumun önünde durdum.Bu ünivesteyi kazanabilmek için neler çekmiştim. Hem çalışıp hem okumuştum ama değmişti. Şimdi ise takıntılı bir profesör için 1 yılımı yakamazdım. Profesörün odasına doğru koşarken son 5 dakikam kaldığını gördüm.Ne vardı da şu lanet odayı o kadar uzak yapmışlardı? Hayır yani bu bize yapılan eziyetten başka bir şey değildi.
Omzuma aldığım darbe ile geriledim.
" Yavaş olsana kızım!" Diye bir cırlama duymamla gözlerimi kapattım.Kulak zarım patlamış olabilir miydi acaba?
" Ses tellerine senin...." Küfür kullanmamıştım ama galiba karşımdaki kaşında bile estetik olduğunu düşündüğüm kız sinirlenmişti.
"Devamını getirsene sen o cümlenin!"
" Ses tellerin diyorum çok güzel. Şarkıcı olsaydın ya." Dedim iğneler bir ses tonuyla.
"Bunu bana daracık yolda koşan sen mi söylüyorsun?"
"Sen önüme atlamasaydın çarpışmayacaktık."
Kızla tartışmaktan bıkmıştım.Elimdeki dosyayı daha sıkı tutarak dik dik kıza bakmaya başladım.
" Sen kimsin ki benimle bu şekilde konuşabilme lüksüne sahip olabiliyorsun?"
" Asıl sen kimsin ki benim yoluma çıkıyorsun?" Ciddi bir şekilde sorduğum soruyla beraber alayla bakan yüzünü bana döndürdü.
" Bu saatten sonra kelimelerine dikkat etsen iyi olur.Senin karşında Buse Özçelik duruyor. " Dedi sanki bir bok varmış da ona havalanıyormuş gibi.
" Yani?" Dedim nefes vererek.Sıkılmıştım ve ödevimi yetiştirmem gerekiyordu .Evet ya ödev! Bu kavgadan daha önemli işlerim vardı benim. Tam ağzını açacağı sırada kızı susturdum.
" Senin gibi bir gereksizle değerli vaktimi öldüreceğime duvarla kavga edip vaktimi öyle harcasaydım kesinlikle daha verimli olurdu. Hadi canım bir daha görüşmemek üzere. " Yapmacık bir şekilde güldüğümde sinirden kızarmış suratıyla bana bakıyordu.Hızla yanından ayrıldım ve koşma eylemime devam ettim. Kapıyı hızla çaldım. Ve "gir" komutunu duymamla odaya adeta daldım.
