KAÇIŞ-"37.Bölüm"

3.6K 134 303
                                    

*DÜZELTME*
Kara lakabı ile belirlediğim karakterin hikayesine daha uygun bir lakap düşündüm. Onun hayatına biraz daha uygun olması açısından ismi 'Zehir' olarak değiştiriyorum. Kafanızın karışmaması açısından bölüm başında belirtmek istedim.

*Asude-Zehir ikilisinin fotoğraflarını da multimedyaya bırakıyorum.

*******

" Ben bilmiyorum tamam mı? Benim hafızamda sadece yaşadığım 1 sene var. Ben senin kim olduğunu bilmiyorum! Ben kim olduğumu bilmiyorum...Anlasana ben kendimi bile tanımıyorum!"
Sesim tüm evi inletiyorken yaslandığım duvardan yere doğru düştüm. Gözümden akan yaşla sanki gerçekten hiçbir şeyi bilmiyor gibiydim. Hissediyordum. Akan her damla yaşımın gerçek olduğunu biliyordum. Anlatamadıklarım,içimde kalanlar...Hepsi için akıyordu göz yaşlarım.
Yalan söylerken nasıl bu kadar kaptırmıştım kendimi?

******

Elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim. Poyraz tek kelime etmemişti. Bu durumdan kurtulmak zorundaydım. Gerçekleri söylemek için çok erkendi. Ya da bilemiyorum. Söylemek istemiyordum. Özgürlüğüme kavuşmuşken tekrar esir hayatına dönmek istemiyordum. Gerçi bu kadar olaydan sonra beni esir tutabilir miydi,pek emin değildim.
Duvardan destek alarak ayağa kalktım. Poyraz'ın çapraz karşısına oturdum. Kaşlarını çatmış tam karşısındaki pencereye bakıyordu. Hala ayakta duruyordu. Sessizlik uzadıkça canım sıkılmaya başlamıştı.

Boğazını temizledi. Kahverengi hareleri bana dönerken sırtımı dikleştirdim.

" Bunun da bir yalan olmadığını nerden bileceğim?"
Sakince sormuştu. Sinirli ya da şüpheci değildi. İnanıyordu ama inanmak istemiyordu.

" Hastahane kayıtlarım,doktor raporlarım ve gördüğüm tedavilerin belgeleri var. Her şeyiyle kanıtlarım."
Gözlerini benden kaçırırken konuşmaya devam etti.

" Benim karım da çok büyük bir kaza geçirdi..."

" Ama senin karın öldü. Ona benziyor olmam diğer şeyleri göz ardı etmene yeter mi?"

"Cenazesini görmediğim,öylesine bir mezar yapıldığı ve yaşayacak dedikleri kadın öldüğü için...Yeter de artar bile."

"Ama-"

" Ne zaman kaza geçirdin?"
Aynı tarihi veremezdim. Zaten hastahane kayıtlarında bile 2 gün sonrası için Milena adına kayıt açılmıştı. Ne olursa olsun bunu ispatlayamazdı. Yalancı kayıt tarihini söylemek zorundaydım.

" 7 Eylül 2018."
Adem elması aşağı yukarı hareket ederken gözlerimi boynundan ayıramadım.

" Veradan 2 gün sonra öyle mi?"
Cevap vermedim. Evet ya da hayır desem sana tarihi söylediğimi hatırlamıyorum diyecekti. Bu sefer yanlış bir hareket yapmak istemiyordum.
Gözlerim halının desenini incelerken tok sesi ahşap evde yankılandı.

" İnanmıyorum."
Ne demek 'İnanmıyorum.'?

" Anlamadım? Kanıtlayabilirim demiştim."

" Milena Kurtoğlu olarak açılan kaydın 7 Eylül de açılması normal. Yeni kimliği kaza günü halledemezlerdi zaten."
Gözlerimi sonuna kadar açtım. Bu kadar düşünülmüş bir planı bilmemesi gerekiyordu. Abimler tabii ki hemen halledememiş olmalılardı. Dediği gibi bu çok normaldi.

" Bana neden inanmak istemiyorsun Allah aşkına? Resmi belge sunuyorum sana. Daha ne yapayım? Beni rahat bırak nolur!"
En son yalvarma aşamasına geçmiştim. Az önceki çirkef Vera'ya hızlı veda etmiştim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 01, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAÇIŞ! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin