KAÇIŞ-"29.Bölüm"

4.1K 152 47
                                    

'Özlüyorum, hadsizliğimi bağışla. Ciğerlerimde tütüyorsun...'

Eda

Ne dedi o? 3 senedir dokunamadığım kadın mı? Kendi koruması adamın sevgilisine mi dokunmuştu? Öyleyse bile neden şuan kavga çıkardı? Masasına gelen sarışın mıydı sevdiği kadın? Koruması ona dokunmuş muydu ki?

Gözlerimi kısarak karşımdaki kavgayı izledim. Sevdiği kadın için kendi adamını döveni ilk kez görüyordum sanırım. Acaba dokunmaktan kastı nasıl bir şeydi? İki saattir tipiyle ilgili milyonlarca yorum yaptığım adam, bu derece kıskanç mıydı? Allah sevgilisine sabır versindi. Zirâ bu adam çekilecek gibi değildi.

Her neyse. Sonuç olarak beni ilgilendirmezdi. Yavaşça ayağa kalktım. Açılan eteğimi elimle düzeltip Hakan Bey'in kolunu tutmaya çalıştım. Eğer durmazsa zavallı adamı öldürecekti.

"Hakan Bey! Durur musunuz artık! Adam ölecek."
Koluna dokunan elime uzun süre göz gezdirdi. Kahverengi harelerini göz bebeklerime çıkardığında gördüğüm yoğunluk beynimde tsunami etkisi yaratmıştı. Elektrik çarpmış gibi çektim ellerimi üstünden. Yanlış bir şey mi yapmıştım?

Üstünü düzelterek ayağa kalktı. Yanındaki diğer korumaya kafasıyla işaret verdi. Gözlerini yavaş hareketlerle bana döndürdüğünde gözlerimi kısmış olanları izliyordum.

"Bir daha asla servis yapmayacaksın."
Tok sesi tüm mekanı inletirken sinirlenmeye başlamıştım. 3 yıldır bu işte çalışmıyordum ve bazı şeyleri yapamamam çok olağan bir durumdu. Ayrıca ayağımdaki topuklularla sağ olsun, doğru düzgün yürüyemiyordum bile. Hem insandım sonuçta. Olurdu böyle şeyler... Nasıl vicdansız bir adamdı bu?

" Sadece ayağım takıldı! Her insanın başına gelebilir!"
Beni duymamış gibi devam etti rahatsız edici sözlerine.

"O eteği de bir daha giydiğini görürsem..."

"Ne? Ne yaparsınız? Bu kıyafetleri de siz ayarladınız! Takılmama sebep olan ayakkabıları da."
Tüm mekan sessizleşmiş bizi dinliyordu. Şuan patronuma böyle davranmam işten atılmam için büyük bir nedendi. Ama umrumda değildi. Alt tarafı dengemi sağlayamamıştım. Bu bir suç değildi, olmamalıydı. Kız arkadaşı ve koruması arasında artık ne geçtiyse, sırf onun yüzünden böyle bir tepki görmek, yenilir yutulur bir şey değildi.

Kalabalığa doğru dönerek hiddetle bağırdı.

"Dönün lan önünüze! Bir kişinin bile buraya baktığını görmeyeyim."

Gözlerimi devirerek Hakan Bey'i izlemeye devam ettim. Amacı neydi bilmiyordum ama anlardık nasıl olsa...

"Dediklerimi anladığını umuyorum..."
Ciddiyetle gözlerinin içine baktım. Bu adamın benimle derdi neydi?

"Bakın ben-"

Sözümü kesen telefon sesiyle gözlerimi devirdim. Hızlı hareketlerle cebindeki telefonu kulağına tuttu. Karşı taraf her ne dediyse kaşları çatılmıştı. Telefonu kapatmadan bardan çıktığında sinirle topuğumu yere vurdum. Sözümün böyle kaile alınmamasından nefret ediyordum!

Mert hızla yanıma gelirken üstümü sirkeleyip ona yaklaştım.

"Peri kızı ne oldu öyle ya?"

"Bilmiyorum Mert. Adamın sevgilisine dokunmuş koruması. Ona sinirlenmiş. Ben de bardakları yere devirince... Üst üste geldi galiba patladı işte."

"Ne alakaymış? Alt tarafı bir iki bardak!"

"Valla bilmiyorum. Baksana odunun teki! Saçma sapan sebeplere bana bağırdı."

KAÇIŞ! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin