KAÇIŞ-"25.Bölüm"

4.6K 173 66
                                    

Multimedya= Pera 'Kimseler'

'Toprak bir gün yağmurun kıymetini anlayacak; fakat o gün yağmur yağmayacak.'
- Nicanor Parra

-Biraz acımasız bir bölüm oldu. Oraları hızlı hızlı geçebilirsiniz.
*-*-*-*-*-*-*

Poyraz her ne kadar hastahaneden ayrılmak istemese de Kutay'ın ve bu olayın içinde olan herkesin cezasını vermek istiyordu. Hiç kimse onun karısının saç teline dahi dokunamazdı.

Kaçma ihtimaline karşı adamlarının hepsini hastahaneye yerleştirmişti. Ne kadar söz vermiş olsa da kurtulmanın bir yolunu bulurdu. Bu yüzden önlem almalıydı.

Arabasına bindiğinde aklında sadece yapacağı işkenceler vardı. Vera'ya haksız yere yaptıklarını şimdi başkalarına daha kötülerini yapacaktı. Çünkü artık bir sebebi vardı.

Arabayı deponun önüne rastgele bırakıp indi. Siniri her saniye artmaya devam ediyordu. Akla hayale sığmayacak şeyler düşünüyordu.

Deponun kapısı gürültüyle açıldı. Kutay ve Furkan korkulu gözlerle gelen kişiye baktılar. Poyraz'ın gelmesi isteyecekleri son şey bile değildi. Olayları öğrenmiş olacaktı ki içeri girdiği gibi Kutay'a saldırdı. Sandalyeden düşen adama acımadı. Tek amacı ona acı çektirmekti.
Son yumruğunu da attıktan sonra Kutay'ın üstünden kalktı. Gömleğinin kenarını düzeltip adamlarına seslendi.

" Ellerini çözün."
Daha bitmemişti. Alıştırma bile sayılmazdı bu yaptığı. Furkan'a dönerken sırıttı.

" İzle. Başına gelecekleri önceden görmüş olursun."
Kutay'ı tekrar sandalyede oturur hale getirdiler. Ancak Kutay çoktan bayılmıştı.

" Dayanıksız piç."
Diye mırıldanırken Yavuz'a döndü,

" Uyandırın."
Buzlu su Kutay'ın başından aşağı dökülürken Poyraz gömleğinin kollarını sıyırdı.
Sarsılarak uyandı Kutay. Poyraz deponun ortasındaki büyük masadan 4 toplu iğne aldı. Onları birbirine bantlarken tek düşündüğü Kutay'ın,Vera'ya ne kadar acı çektirdiğiydi. Yaptığı işlem bittikten sonra onları masaya dizdi. Masanın sag tarafında duran büyük şırıngayı yavaşça eline aldı. Kutay'ı yavaş yavaş öldürecekti. Ama bu şimdi çekeceği acının yanında sönük kalırdı. İlacı şırıngaya çekti. Her saniye daha fazla acımasızlaşan Poyraz, tüm hiddetini Kutay'dan çıkarmak istiyorcasına hareket ediyordu. İğneyle de işi bitince kerpetinini eline aldı.

"Açın ağzını."
Sakince verdiği emirin sonucu çok kötü bitmişti. Kutay'ın 2-3 dişini çektikten sonra aklıma gelen şeyle durdu. Bunun çok hafif kaldığını düşündü. Elimdeki kerpeteni yere atarak masaya ilerledi. Masanın odak noktası gibi tam ortasında duran muştayı bir çırpıda eline aldı. Kutay dayanamıyordu. Ağzından kanlar fışkırmaya başlamıştı bile. 'Daha ne yapacak?'diye düşündü Furkan. Her geçen saniye korkusu daha da artıyordu çünkü.

Poyraz, elindeki muştayla Kutay'ın karşısına geçti.

" Ona yaraşattığın acının her saniyesini tek tek sana yaşatmayan...."
'Tek tek' kelimelerinde ki 'e' leri uzatarak söylemişti. Bu bile Kutay'ın korkusunu arttırıyordu.
Kutay'ın ağzından mırıltılar dışında bir şey çıkmıyordu. Konuşamıyordu. Bağırmak istiyordu ama olmuyordu. Tek diyebildiği şey de onun daha kötü olmasına sebep olmuştu.

" Vera'ya..."
Poyraz duyduğu isimle elindekini Kutay'ın suratına geçirdi.

" Benim."

KAÇIŞ! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin