KAÇIŞ-"2.Bölüm"

17.8K 437 152
                                    

Multimedya=Kıvanç Alsancak

*BU BÖLÜM DÜZENLENMİŞTİR*

*-*-*-*-*-*-*


Kafamı sağa sola çevirirken boynumun ağrısını daha çok hissettim. Tam gözlerimi kapatıyordum ki gördüğüm kişiyle donakaldım.

Onun burda ne işi vardı ki? Okulda nam salmış bir çetenin başkanıydı o.Böyle bir yerde olması saçma değil mi?Gözlerini benden çekmeden elindeki sigarasından bir duman daha çekti içine.Kıvanç Alsancak.Nâm-ı değer Bela. Bu ismi ona biz takmıştık. Çünkü gerçekten çocuk tam bir Belâydı. Babasının bir holding yönettiğini sonra batmak üzere olduğunu duymuştuk. Bizden 1 dönem büyüktü.Yaklaşık 22 yaşında olmalıydı. Aldığımız "haberlere" -kimi kandırıyorum dedikodulara- göre bir süreliğine şirketin başına geçecek ve işleri düzeltecekmiş.Herneyse bizi ilgilendirmezdi değil mi? Hızla kafamdaki düşünceleri atıp kapıya döndüm. O çocuğa bakınca ürperiyordum. O tarafa bakmasam daha iyi olacaktı. Mehir dışarı çıkarken duyduğum sesle arkamı dönmek zorunda kaldım.

" Selam. Galiba aynı fakültedeydik. Ne güzel tesadüf değil mi? Okul haricinde bir yer de karşılaştık."
Kıvanç'ın sesiyle tamamiyle ona döndüm. Aramızda en fazla 10 cm vardı. Yakın olduğumuzu düşünüp biraz geriye gittim.

" Aynen galiba aynı fakültedeyiz."
Boğazımı temizledim.Mehir'in geldiğini gördüğüm gibi Kıvanç'a döndüm.

"Benim gitmem lazım. Okulda görüşürüz."

" Görüşürüz."
 Okulda yüzüme bakmayan çocuğun bana selam veriyor oluşu garibime gitse de fazla üstünde durmadım. Sonuçta hepimiz insanız ve her anımız her anımızı tutmayabilirdi.

 Mehir koluma girerek beni çekiştirdiğinde bende onun peşinden yürümeye başladım.

"O Bela mıydı? Seninle konuşan?"
Soran gözlerle bana bakıyordu. Omzumu silkerek cevap verdim.

" Evet. Ta kendisi."

" Ne dedi?"

" İşte tanışıyoruz falan filan seni tanıyorum naber gibi şeylerdi. Boşver ya önemli değil. Sen niye bu kadar geciktin? Hayırdır bir şey mi oldu içerde?"

" Hemde çok fena bir şey oldu."

-10 dakika önce-

Mehir▪

Vera çıkacağını söylediğinde bende elimde hala dolu olan tepsiyle adımlarımı hızlandırdım. Tam personel odasına giriyordum ki birine çarpmamla elimde ne kadar içki varsa karşımdakinin üstüne dökülmüştü. Önüme ki sahte sarışın çığlığı basarken elimde ki tepsiyi yere atarak ona yardım etmeye başladım.

" Özür dilerim gerçekten bilerek olmadı. İsterseniz lavaboda temizleyebilirim üstünüzü. Hatta yenisini bile alabilirim özür dilerim efendim. "
Hızla cümlelerimi sıralarken önce elini itti sonra bana iğrenç bir varlıkmışım gibi bakmaya başladı. Tamam kadını çok önemsemesemde bu yaptığı gurur kırıcıydı.

" Peh! Sen mi alacaksın bu elbiseyi! Kızım bu elbisenin kaç dolar olduğundan haberin var mı senin? Sen 10 sene çalışsan zor alırsın bunu!"
Hiddetle bağırıyordu.

" Yani dolar düşerse hemen elinize ulaştırabilirim. Şu an 7 lira falan çünkü.Ali express den bile alışveriş yapamıyoruz. Hayır yani orda bile-"

" Ne diyorsun sen be! Seni süründürürüm benimle dalga geçemezsin sen!"
Susmayacaktı galiba.

" Yeter Banu! Ne bu saçmalık? Alt tarafı bir elbise!"

KAÇIŞ! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin