Mutfaktan gelen seslere uyandım. Gözlerimi açtım etrafa baktım kendi odamda değildim. Yavaşça yataktan doğruldum. Luke'un odasındaydım. Dün olanlardan sonra uyuyakalmış olmalıydım. Ama Luke burada değildi. Aşşağa indim çocuklar kahvaltı yapıyordu. ''Hey. Günaydın'' diyip yanlarına oturdum. Ashton Calum ve Michael tek bir ağızdan ''günaydın'' dedi. Luke tabağına bakıp önündekini didikliyordu. ''Hey Luke bu gün nasılsın?'' kafasını tabaktan kaldırmadan. '' İyiyim sanırım yani biraz.'' ''Pekala'' diyip bir tabak alıp yemeye koyuldum.
Luke'un Ağzından;
İyiyim demiştim. Fakat hiçte iyi değildim. Kalbim acıyordu. Gözlerim ağlamaktan kızarmıştı ve canım hiç bir şey yemek istemiyordu. Dün olanlardan sonra teknik olarak Sophie'yi düşünmem gerekirdi. Ama ben bir tek Skyler'ın dün söylediklerini düşünüyordum. Sarılışımızı... Konuşmasını... Bakışını.... Gerçekten çok iyi bir arkadaştı. Çok iyi bir dosttu. Ama bana bakışlarından benim ona karşı öyle olmadığımı görebiliyordum. Bende Sophie'ye öyle bakıyordum. Derin dikkatli her bir detayını tek tek inceleyerek. Kafamdaki düşünce bulutunu patlatan bir cümle duyuldu Calum '' Hey bu gün bir şeyler yapmaya ne dersiniz? Kaç gündür evdeyiz değişiklik güzel olabilir?'' Vicudum bitikti en ufak hareketi bile yapmak istemiyordum. Tek yapmak istediğim evde oturmaktı. '' Hayır çocuklar ben gelmek istemiyorum siz gidin.'' Calum '' Ama gelsen güzel olabilirdi değişiklik iyi gelirdi?'' '' Hayır evde kalmak istiyorum.'' Ash '' Pekala o zaman biz gidelim. Sky sen geliyormusun?''
Skyler'ın Ağzından; '' Hayır çocuklar bende evde kalsam iyi olur birinin Luke'a göz kulak olması gerek.'' Tabi evde kalmam için bir sebep daha vardı yanında olmak onunla olmak istiyordum. Çünkü o mutlu olana kadar bende mutsuzdum. Ash '' Pekala O zaman biz gidelim. Kendinize iyi bakın.'' ''Bye Bye'' çıkıp gittiler. Luke ile baş başaydık. '' Önündekileri yemen gerek biliyorum istemiyorsun fakat emin ol daha iyi hissediceksin.'' Kaşığı içinde gezdirip durduğu kaseden bir bir kaşık mısır gevreği aldı ve yedi. Gülümseyip arkamı döndüm bulaşıkları toparlıyordum. Luke konuştu '' İyiliğim için neden bu kadar uğraşıyorsun?'' Yutkundum arkamı döndüm ellerimi bankoya yaslayıp. '' Çünkü biz arkadaşız ve ayrıca bende senin yaşadıklarını yaşadım seni çok iyi anlıyorum ve yardım etmek istiyorum. Luke '' Skyler '' '' Efendim?'' '' Gizlemene gerek yok'' Kalp atışlarım hızlanmıştı öğrenmişmiyidi ? '' Benden hoşlandığını biliyorum o yüzden bu kadar iyisin.'' Donmuştum ellerim buz gibiydi. '' Hayır biz arkadaşız bunuda nereden çıkardın?'' ''Bakışlarından. Her şeyi belli ediyorsun. ve seni tanıyorum.'' ''Hayır'' dedim. Konuşurken zorlanıyordum. Ayağa kalktı bana yaklaştı. Ellerini ellerimin üstüne koydu. '' O zaman bunu yaptığımda bir şeyler hissetmedin öyle mi? Elleri ellerime deydiğinde kalbimden bütün vicuduma yayılan bir his bombası oluşmuştu. Taş kesilmiştim. Buz gibiydim. Tek yapabildiğim tam karşımda bu kadar yakınımda duran yüzüne daha detalyı bakabilmekti. '' Hayır hissetmiyorum'' dedim. Kulağıma eğildi '' Eminmisin?'' diye fısıldadı. Gözlerimi kapadım kokusunu içime çektim. Kalbimdeki his bombası tekrar patladı. Ayaklarımdan başıma doğru karıncalanma başlamıştı. Adrenalin patlaması yaşıyordum. '' Evet eminim'' dedim. Geri çekildi peki öyle olsun dedi. Sonra salona doğru gitti. Dona kalmıştım. Yere bakıyordum. Şoktaydım. ilk defa bu kadar yakındık. Ve çok güzeldi. Ama kendime gelmem gerekliydi önüme döndüm. Bulaşıklara devam ettim. İşimi bitirince salona gittim. Yanına oturdum bir şeyler iziliyordu. '' Ne izliyorsun?'' '' Love yeni bir Netflix dizisi güzel gibi duruyor. Beraber izleyelim mi?'' '' Olur'' dedim. Ayaklarımı uzatıp izlemeye başladım. Bana döndü ''Skyler'' '' Evet'' Bende ona döndüm. Yaklaştı. Yine çok yakındı kelimelerinin rüzgarını tenimde hissediyordum. '' Ben -'' O sırada kapı açıldı söyleyeceği yarım kaldı. Michael gelmişti. Acaba ne söyleyecekti. O ? ...