Yüzüme vuran ışıkla uyandım. Gözlerimi ovuşturdum. Kafamı çevirdiğimde gördüm şey beni hayrete düşürmüştü. Luke yanımda öylece uzanıyordu. Dün rüya sandığım şey gerçek miydi yani? Hemen yataktan kalktım. Telefonumu alıp saate baktım. Saat daha 9'du. Çocuklardan erken kalkmıştım. Mutfağa indim. Bir şeyler hazırlamaya başladım. Kendime bir sandaviç hazırladıktan sonra salona geçtim. Kafam o kadar karışıktı ki bir şey izlemeye kalksam odaklanamazdım. Bir yandan o kadar güzel hissettirip diğer yandan da bu kadar yanlış gelmesi çok garipti. O an gözlerimin önümden gitmiyordu. O his dudaklarımdan silinmemişti. Bir ses duydum kafamı kaldırıp baktığımda Ash salona doğru geliyordu. Yeni kalkmış gibiydi. '' Günaydın Skyler'' . Bir yere odaklanmış bir şekilde kafamı kaldırmadan bakıyordum. Bana seslendiğinin farkına varmam biraz zamanımı aldı ama bir kaç saniye geçmeden '' Günaydın'' dedim soğuk bir sesle. '' Sen hala düzelmemişsin ve hala neler olduğunu anlatmadın. Belki yardımcı olabilirim lütfen anlatır mısın?''. Bir iç çektim. Belki gerçekten yardımcı olabilirdi belkide olamazdı bilemiyorum. Her neyse bu düşünceleri bir kenara bırakıp anlatmaya koyuldum. '' Bak her şey sizin sahile gittiğiniz gün başladı. Luke o gün sizin yanınızda olduğu kadar üzgün ve bunalımda falan değildi. Aksine bana gıcıklık yapabilecek kadar iyi durumda gözüküyordu. Mutfakta bana çok yaklaştı. Sonra aynısını salonda da yaptı. Bir şey söylemesi gerektiğini söyledi. O kadar yakın bir mesafede o pozisyonda başka bir şey söylemesini beklerdim ama bana her şeyi bildiğini benim onu sevdiğimi düşündüğünü söyledi. İçinizden biri mi söyledi orasını bilemiyorum fakat çok garipti. O an kalp atışımı tahmin bile edemezsin. Nefesini ilk defa tenimde hissetmiştim. Her şey çok güzeldi. Fakat çok gıcıktı bana ufaklık diyip durdu. Ve ne kadar nefret ettiğimi biliyor. Ve asıl olay buradan so-'' Ash sözümü kesip atladı. '' Wow şimdi burada şaşırmam gereken şey Luke'un bize farklı sana farklı davranması mı? Luke'un gıcıklık yapması mı? Yoksa söyledikleri mi? '' dedi. '' Açıkçası ben hepsine şaşırdım. Bekle asıl olay şimdi başlıyor. Yemekten sonra odama geldi konuşmak istediğini söyledi. Geri çevirmedim yatağıma yattı ve anlatmaya başladı. Sophie'den bahsetti. Ve canım yine çok yanmıştı. Sonra birden kendine çekti ve öpmeye başladı.'' Ash şok içinde ağzını açarak '' NE'' ''Evet bahsettiğim ve beni üzen buydu. Neler oluyor anlamıyorum.'' Kendimi tutamayıp ağlamaya başladım. '' B-ben hiç bir şey anlamıyorum. Çok güzel hissetirdi evet çok güzeldi. Hayalini kurduğum şey gerçekleşmişti. Ama böyle olsun istememiştim. Bilmiyorum şimdi arkadaş mı kalmalıyız nasıl davranmalıyım. Aramızdaki şey bozulup daha kötü bir hal alsın istemiyorum. Ondan uzaklaşmak istemiyorum. Fiziksel olarak bu kadar yakınız ama ruhsal olarak içimde bir boşluk hissediyorum. Luke'un beni sevmediğini biliyorum. Ve onunla olan ilk fiziksel yakınlığımda ikimizinde bir şeyler hissetmesini dilerdim. Olmadı . Of Ash bilmiyorum kafam çok karışık hiç bir şey bilmiyorum. Ben ne yapıcam?'' Ağlamam dinmemişti her kelimemde git gide şiddetlenmişti. Ash koskocaman sarıldı. Saçlarımı okşadı. '' Bak güzelim. Seni çok seviyorum. En büyüğünüz ben olduğum için sizi hepinizi çok iyi anlıyorum. Luke'u senden daha uzun süredir tanıyorum ve böyle şeyler yapan biri hiç bir zaman değildi. Ne oldu hiç bilmiyorum. Ama evet son zamanlarda değiştiğinin hepimiz farkındayız. İlk yakınlığının öyle olmasını istemekte o kadar haklısın ki seni çok iyi anlıyorum. Bak Luke'a biraz zaman tanımalıyız. Bence kafası karışık. Belkide Sophie'den alamadığını senden almaya çalıştı. Biliyorum bu söylediğim çok acıttı ama sana doğruları ve düşüncelerimi söylemem gerek.'' Ağlamam şiddetlenmişti hıçkırıyordum. Daha sıkı sarıldım. Saçımı okşadı. '' Sadece zamana ihtiyacımız var. Her şey düzelicek güven bana. Şimdi kes artık ağlamayı. Seni toparlamalıyız. Ki evdeki herkese bu hikayeyi baştan sona anlatmak zorunda kalmayalım. ve Luke seni böyle görmesin'' Artık nasıl görürse görsün umrumda değildi. Ona karşı içimde öfkeyle karışık bir his vardı. Ash yüzümü sildi. Banyoya gidip yüzümü yıkadık sonra mutfağa gidip bir şeyler hazırladık çocuklar kalkınca masada bir şeyler olması hoşlarına gidiyordu. Neşemi yerine getirsin diye oturup bir şeyler izlemeye başladık. O sırada Mikey ve Calum hızla yukarıdan koşarak yanımıza geldi. ''Günaydıınn!!!'' çok neşelilerdi. Nedensizce. ''Günaydın çocuklar. Mutfakta bir şeyler var atıştırabilirsiniz.'' '' Oh teşşekür ederiz Ash ve Skyler '' ''Rica ederiz'' mutfağa koştular. Bir kaç dakika geçmeden Luke indi '' Günaydın Ashton''. Pardon ama bende buradayım? Ben yokmuşum gibi davranıyordu. Sebepsizce. Çok saçmaydı. Bir şeyler yapıp sonrasında olmamış gibi davranıyordu. Eline ne geçmişti? Sonsuza dek böyle davranamazdı. Eninde sonunda pes edicekti. Bende o güne kadar bekliycektim.