Selam!!
İkinci kata gel / İkinci kata gel
+1000 puan / +1000 puanGelen yüksek sesli bildirimden sonra, telefonu sessize alıp okulun bankında oturmaya devam etmiştim. Vante'nin söylediklerinden sonra bu uygulaya devam etmek istemiyordum. Dün gece uygulamayı silmeye çalışsam bile silememiştim. "Uygulamayı sil" kısmında telefonum kendi kendine iptal tuşuna basar olmuştu.
Sesli bir nefes verdiğim saniyeler de hırçın rüzgar saçlarımı okşamıştı. Havalar soğumaya başlıyordu ve bu soğuk gözlerimin dolmasına neden oluyordu.
Telefonumdan aynı rahatsız edici ses yükselmeye başladığı zaman kaşlarımı çatmıştım. Telefonuma hükmediyordu. İstediği her şeyi yapıyordu ve bu onu kırma isteği uyandırıyordu.
İkinci kattaki resim atölyesine gel
+1000 puanArtık bana ikinci bir seçenek bile sunmuyordu. Gözlerimi istemsizce devirmiş ve oturmaya devam etmiştim. O kattaki atölye kullanılmıyordu bile. Oraya gitmek istemiyordum.
"Merhaba sen Lalisa mısın?"
Bir anda arkamdan biri seslendiğin de geriye dönmüş ve ince sesin sahibine bakmıştım.
"Sanırım öylesin. Bana bir görev geldi de seni ikinci kata götürmem gerekiyormuş."
Ah Tanrım! Şimdi de başka insanları mı bu işe dahil ediyordu?
"Üzgünüm. Girmeyeceğim."
Böyle yaparak beni inada bindirdiğinden habersizdi. Bir başkasını beni getirmek için kullanmak neydi Tanrı aşkına?
"Ama-"
"Diğer seçeneği seç."
Sinirlenmeye başlıyordum artık. Emrivakiden nefret ederdim. Ve Vante şu an tam olarak bunu yapıyordu.
"Diğer seçenek de aynısı?"
Kız telefonunu bana çevirdiğinde iki seçenekte de "Lalisa Manoban'ı ikinci kata getir." Yazıyordu. Ve altında ise +10.000 puan yazıyordu.
"Bak lütfen eğer sen oraya gidersen beşinci odaya geçebilirim lütfen lütfen lütfen..."
Sarışın kız lütfenlerine devam ederken oturduğum yerden kalkıp çantamı alarak ayağa kalkmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the Mysterious Game | taelice¹
FanfictionBir gece yarısıydı, buz gibi bir aralıktı. Üstelik ruhani hisler zihnimi ele geçirmişti. Acizdim ve bir o kadar çaresiz. Kanımda saydam fırtınalar cirit atıyor ve organlarımda depremden enkaza dönmüş bir şehir alev alev yanıyordu.Bir adamın merhamet...