Bir gece yarısıydı, buz gibi bir aralıktı. Üstelik ruhani hisler zihnimi ele geçirmişti. Acizdim ve bir o kadar çaresiz. Kanımda saydam fırtınalar cirit atıyor ve organlarımda depremden enkaza dönmüş bir şehir alev alev yanıyordu.Bir adamın merhamet...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Merhaba, seninle konuşabilir miyim?"
Jennie tam karşımda durduğunda yüzüne yakışacak bir şekilde gülümsemiş, gözlerimin içine bakarak bu cümleleri kurmuştu.
"Tabii ki"
Telefonumun ekranını kilitlemiş ayağa kalkacakken Jennie'nin sesini duymuştum.
"Bize biraz izin verir misiniz?"
Jennie yanıma oturduğunda kaşlarım hayretle havaya kalkmıştı. Rosé başını olumlu anlamda sallarken Jisoo hiçbir şey demeden arkasına dönüp ilerlemeye başlamıştı. Rosé de gittiğinde Jennie bana dönmüştü.
"O sendin değil mi?"
Bu konuda üzgün hissediyordum. İstemeden bir çiftin onlara güzel gelen anına tanık olmuştum. Hem de birkaç gün önce sorulsa "saçma" diyeceğim bir nedenden dolayı.
"Evet bendim."
Jennie'nin yüzüne baktığımda bir sinir tohumuna rastlamamıştım. Sadece başını olumlu anlamda sallamış ve bakışlarını ellerine düşürmüştü.
"Merak etme, kimseye söylemedim. Yani anın şoku ile en yakın arkadaşıma bahsettim ama... O da kimseye söylemez emin olabilirsin."
Ne de olsa bu konu bizi ilgilendirmiyordu. Bir insanın aldatılması kötü bir şeydi ama... Bunu sorgulamak da açığa çıkarmak da bize düşmüyordu.
"Önemli değil. Sadece sana görevi kimin verdiğini biliyor musun?"
Başımı olumsuz anlamda sallamıştım. Bunu bilmem imkansızdı diye biliyordum.
"Teşekkür ederim Lalisa. Bir başkası senin yerinde olsaydı, o videoyu öyle paylaşmazdı."
Jennie elini omzuma koymuş, buruk bir şekilde gülümsemişti. Aynı onun gibi gülümsediğimde omzumdaki elini ellerimin arasına almıştım.
"Ben özür dilerim, görevimin sadece bir odayı kilitlemek olduğunu sanmıştım."
Belki de Kai ve Jennie'yi öyle gördüğümde hemen oradan uzaklaşmam gerekiyordu. Bunun yeni yeni farkına varıyordum.
"Anlıyorum. Sanırım görev sana denk geldiği için mutlu olmalıyım."
Jennie yeniden gülümsediğinde ayağa kalkmıştı.
"Bu hoş sohbet için teşekkür ederim Lalisa."
Zerafeti ve kibar tabırlarıyla üniversitenin en popülerlerinden biriydi. Yakın arkadaşı Kim Jisoo da saf güzelliği ile övülüyordu. Sanırım bu ünvanları fazlasıyla hak ediyorlardı.
"Rica ederim Jennie benim için de öyleydi."
Jennie el sallayarak arkasına döndüğünde bahçedeki bir çok insanın ona baktığını görebiliyordum. Channel üstü ve mavi kot pantolonu onun üzerinde sıradan durmuyordu.
Elimdeki telefondan yine o uygulamanın sesi geldiğinde Jennie'nin arkasından bakmayı bırakıp tuş kilidini açmıştım.
