"Cidden ona hayranım."
Rosé elini çenesine koyup sarışın çocuğu izlemeye devam ederken bu haline gülümseyip pipetimle soğuk kahvemi karıştırmaya devam etmiştim.
"Böyle bakmaya devam edersen anlayacak."
Okula başladığımız günden beridir Rosé Jimin denen çocuğa bakıyordu. O ve grubu gerçekten çok hoştu ama... Çocuğun sevgilisi vardı işte. Hem de duyduğumuza göre liseden beridir takılıyorlardı. Onunkisi neredeyse imkansızdı ve o bunu umursamamaya devam ediyordu.
"Anlasın..."
Aşık gibi değildi. Yani adı ağzından sürekli dökülmüyordu ama, o çocukla her ne zaman aynı mekanda olsa gözlerini alamıyordu. Tek konumuz o ve grubu oluyordu.
"Naber kızlar?"
Sehun ve Bambam yanımıza otururken "iyi siz?" Demiştim. Kafetarya bu gün neredeyse boştu. Öğlenleri genelde dopdolu olurdu ve bu beni şaşırtmıştı. İlk defa yemeklerimizi ve kahvelerimizi acele etmeden, sakince alıp, sessizce oturmuştuk.
"Biz de iyi. Olanları duydunuz mu?"
Rosé hemen masamıza dönerken "ne olmuş?" Demişti. Ah Jimin'den gözlerini almam için illa bir olay mı olması lazımdı?
"Hoşbulduk Rosie."
Bambam Rosé'yle dalga geçse bile o aldırmamış, Sehun'a bakmaya devam etmişti.
"Mi-hi'yi tanıyorsunuzdur?"
Rosé'yle birlikte başımızı salladığımızda Sehun devam etmişti.
"Birkaç gece önce üst sınıflardan Chen'le birlikte olmuş. Dün gece görüntüleri sızdırıldı..."
Ağzımdan bir şaşırma nidası dökülürken elimle bilinçsizce kapatmıştım. Tanrım! Berbat bir durumdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the Mysterious Game | taelice¹
FanficBir gece yarısıydı, buz gibi bir aralıktı. Üstelik ruhani hisler zihnimi ele geçirmişti. Acizdim ve bir o kadar çaresiz. Kanımda saydam fırtınalar cirit atıyor ve organlarımda depremden enkaza dönmüş bir şehir alev alev yanıyordu.Bir adamın merhamet...