Selam güzellerim
Nasılsınız bakalım??Bu kurguya daha çok özen vermek ve daha çok bölüm atmak istiyorum ama bir şekilde aklımdan uçup gidiyor. Ama her neyse bundan sonra daha sık bölüm atacağıma emin olabilirsiniz.
Sevgilerle ♡
Çılgınlıktı!Kendimden asla beklemeyeceğim ve tahmin edemeyeceğim türden şeyler yaşamıştım.
Korkamdan,
Çekinmeden,
Endişe duymadan...
Sadece yaşamak istemiştim.
Gözlerimi sadece bir seferlik kapatmış ve olacaklara kendimi bırakmıştım.
İlk defa bu kadar korkmuyordum. yoksaları, keşkeleri, olacakları düşünmüyordum. Sadece bu yaşananlar bana kendimi iyi hissettiriyor bende engel olmuyordum.
Ormandan geldikten sonra vezneden odamın anahtarını almış son bir öpücükten sonra yalnız kalmıştım. Ilık bir duş beynimi o anları düşünmekle beraber meşgul etmiş. Ellerim kendini onun dokunduğu, öptüğü tenimi okşarken bulmuştu. Yüzümdeki gülümsemeyi silemiyordum.
Bu gülümsemeyi asla silmek de istemiyordum.
Duştan kurulanıp çıktığımda üzerime hızlıca bir şeyler giyinmiş daha sonrasında ise kendimi aynanın önünde bulmuştum.
Tenimde hâlâ onun izleri vardı. Bedenim parmaklarının dokunduğu hiçbir taneyi unutmamıştı. Kendime inanmıyordum fakat sanki o yaşadığımız birkaç dakika yetmemiş gibi geliyordu. Sanki hâlâ tanımadığım, görmediğim, hissetmediğim onlarca tarafı vardı. İçimdeki fahişe ise durdurak bilmeden onları keşfetmemiz gerektiğini kulaklarıma fısıldıyordu.
Kapım iki kez tıklandığında etrafımda örülü olan duman bulutları dağılmış kendimi hislerimle boğuşurken bir anda boşlukta hissetmiştim. Başta gelenin Rosé olacağını düşünmüştüm fakat daha sonrasında adımı o esrarengiz sesten duymuştum.
"Lalisa orada mısın?"
Taehyung'un sesi ile gülümsediğimde aynada bir kez kendimi sürmüştüm. O çok yakışıklı bir adamdı. Güçlü bir aurası vardı ve ben o adamın yanımdayken kendimi kötü, çirkin, yetersiz hissetmek istemiyordum. Üzerimde gri bir şort ve beyaz bir crop vardı. Belki fazla sıradandım fakat onu bekletmek de istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the Mysterious Game | taelice¹
FanficBir gece yarısıydı, buz gibi bir aralıktı. Üstelik ruhani hisler zihnimi ele geçirmişti. Acizdim ve bir o kadar çaresiz. Kanımda saydam fırtınalar cirit atıyor ve organlarımda depremden enkaza dönmüş bir şehir alev alev yanıyordu.Bir adamın merhamet...