1. Bölüm

940 40 2
                                    

Hayatım boyunca bir şeylerden kaçarak yaşamak zorunda kaldım. Bu benim kaderimle değil, kişiliğimle alakalı olmalı. Benden çok daha korkunç şeyler yaşayan insanlar tanıdım, ama benim kadar bir şeylerden kaçmak zorunda olanını görmedim. Kimsenin canını kasten yakmamama rağmen birine gelmiş olan zararda benim tek nefesimin etkisi olsa bile ömrüm boyunca onun bana vereceği olan o büyük vicdan azabından kaçmam gerekeceğini biliyorum. Ben, suçlu hissedemem. Bildiğim tek şey bu.

Bu arada ismim Ada.

Buz gibi havaya aldırmadan yavaş adımlarla okulun yüzme bölümüne girdim. Derslere girmek gibi bir düşüncem en azından bugün için yoktu. Heyecanlıydım, uzun zaman sonra yoğunlaşmam gereken bir şey çıkmıştı karşıma. Bu yarışma için aylarca hazırlanacağımı biliyordum.

Havuza gitmeden önce soyunma kabinlerine girip üzerimdeki kıyafetlerden kurtuldum ve siyah bikinimi düzenleyip havlumu da aldıktan sonra kabinden çıktım. Havuzun kenarına gelip birkaç saniye sessizlik içinde suyu seyrettim. Bu saatlerde benden başka kimse buraya gelmezdi, bunu seviyordum. Suyun kenarında biraz daha durduktan sonra derin bir nefes alıp kendimi suyun kollarına aniden bıraktım. Soğukluk iliklerime kadar işlerken titrememeyi başarabilmiştim, alışkın olduğum bir soğukluktu bu. Senelerimi yüzmeye adamıştım. Ne zaman suya girsem tüm sıkıntılarımı düşünme fırsatı buluyor ve sanki su tüm sorunlardan arındırıyordu beni.

Kendime bu defa yalnızca yarışmaya hazırlanmak için burada olduğumu hatırlatsam da içimdeki üzüntü bir türlü dinmek bilmiyordu. Gözümü her kapattığımda karanlığın ardından o genç kızın kanlı yüzünü babasının çaresiz yüzünü görüyor  ve titreyen sesini beynimin içinde hissediyordum. Bundan kurtulmanın bir yolu yok muydu? Suyun dibine dalıp havuzun öteki başına kadar yüzdükten sonra tekrar su yüzüne çıktım ve bir anda olduğum yerde kaldım.

Bu da kimdi?

Onun da tıpkı benim gibi beni incelediğini görebiliyordum. Arada bir fark vardı, benim bakışlarımdaki şaşkınlık onun bakışlarına yansımış gibi durmuyordu. Gözlerimi kıstım. Bakışları rahatsız ediciydi. Neyse ki vücudumun büyük bir kısmı suyun altında kalıyordu, endişelenmeme gerek yoktu. İncelediği yer yüzümdü. Dudaklarımı ısırmamak için kendimi zor tutarak sorgulayan bakışlarımı gözlerime yönelttim.

Mavi. 

Havuzda varlığımla dalgalanan suyu kıskandıracak kadar mavi gözleri zerre tereddüt barındırmadan gözlerime bakıyordu, hemen gözlerimi kaçırdım. Ben hiç kimsenin gözlerine bakamazdım ki uzun uzun. Bir yandan da o bana bakarken tam anlamıyla incelemeye başladım vücudunu. Uzun bir boyu ve yıllarını spora heba etmiş gibi görünen şişkin kasları vardı. Bir öksürük sesiyle bakışlarım tekrar yüzüne kaydı.

"Bakışlarınla beni taciz ediyorsun." Derinden gelen erkeksi sesiyle bunu söylediği an gözlerimi kocaman açtım. 

"Ne? Etmiyorum!"

Çarpık bir gülüş takınarak havuza yaklaştı ve ben daha ne olduğunu fark edemeden suya atlayıp yanıma gelmişti bile. Suyun altından elimi kavrayıp aynı gülüşle su yüzüne çıkardı.

"Merhaba, ben Aras." 

Kaşlarımı çattım. Hayatımın en tuhaf tanışma anını yaşıyordum, üstelik bu adamı ilk görüşümdü, bu saatte burada ne işi vardı? 2 senedir bulunduğum okulda, kimsenin olmadığı bir zaman dilimini belirlemek için kaç kez buraya geldiğimi ben bile bilmiyordum. 

"Beni taciz ettiğine göre ismini bilmek hakkım değil mi sence de?" Alaycı bakışlarına öfkeli gözlerimle karşılık verdim.

"Ben seni taciz falan etmedim. İsmimi bilmen gerekmiyor. Burada ne arıyorsun? Okulun yüzme bölümü burası, dışarıdan insanların girmesi yasak."

SİYAH KADARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin