Bozulan Kural

9.9K 395 293
                                    

Bu hikayeyi dün paylaşmıştım, bununla başlayalım bakalım. İyi okumalar. *-o uzun yorumu istiyorum Nurefşan*

- - -

''Kuralı bozdun.'' diye mırıldandı Annabeth kendi kendine.''Kahramanlar bu kadar erken ölmez, Percy. Onlar uzun yıllar yaşarlar, sonra da yaşlanıp öldüklerinde tanrılar tarafından ödüllendirilirlerdi...''

Percabeth 

- - -

Yazım tarihi: 31. 07. 2014

--

Üç şarkı önerim var, bu yüzden multimedia'da sadece biri var. En son yazarken en çok kullandığım o. Diğerleri daha çok kurgu aşamasında kullanıldı. Yine de isterseniz;

Gabrielle Aplin-Home

Tom Odell-Another Love

- - -

Genç kız hareket etmiyordu. Sarı saçları önüne dökülmüş, yüzünü kapatmıştı. Bedeni bembeyaz gözüküyordu, yüzü gözyaşlarından ıslaktı, gözleriyse kapalıydı. Ellerinde kurumuş kan vardı. 

Öylece oturmuştu. Ölü gibi gözüküyordu. Fakat önündeki çocuk ondan da kötüydü. Çocuğun yüzü bembeyazdı, dudakları hafif aralık kalmıştı, gözleri sımsıkı kapalıydı. Turuncu tişörtü kan içindeydi. Kızın elindeki kan da çocuğa ait olmalıydı.

Kız yavaşça gözlerini açtı. Kanlanmış gri gözleri, ay ışığında hem tehditkar, hem de korkunç gözüküyordu. Göz altları ağlamaktan şişmişti. 

Yavaşça uzanıp elini tuttu çocuğun. Nefes alış verişleri boş odada yankı yapıyordu. Kız yine aynı yavaşlıkla çocuğun yanına kıvrılıp başını boynuna yasladı. Elini kanı zerre umursamayarak belinden sardı. 

''Birlikte olacağız.'' dedi kız çocuğa daha da sıkı sarılarak.''Ayrılmayacağız.''

Ve gri gözlerini kapattı. Yanındaki çocuk kıpırdamamıştı bile. Kız ölü gibi gözüküyordu, fakat asıl ölü olan o çocuktu. Siyah saçlı, turuncu tişörtlü çocuk...

Kızın nefes alış verişleri düzene girdi. Ve beş genç odadan içeri girene kadar ikisi de bir daha hareket etmedi.

Yine aynı genç kız, yanındaki iki arkadaşıyla taksideydi bu sefer. Sarı kıvırcık saçlarını sıkıca ensesinde bağlamıştı. Fakat inatçı birkaç bukle lastikten kurtulmuş, alnının kenarından sarkıyordu. Gri gözleri taksinin camına vuran yağmur damlalarını seyrediyordu. Üstünde turuncu bir tişört vardı, altındaysa bir kot pantolon.

Kızın yüzü bu sefer çok daha kötüydü. Gözlerinin altı koyu halkalarla çevrilmişti, gri gözlerindeki kan daha da kötüleşmiş, dudakları açık mor rengine dönmüştü.

Onu gören kimse iyi olduğunu söyleyemezdi. Kız her an düşüp bayılacakmış gibi gözüküyordu. Fakat bu kızın pek umurunda değildi.

Haklıydı, o çocuk ölürken, kız da ölmüştü sanki. Onun kalbi durduğunda kızın da kalbi durmuş, bedenine kan pompalamayı unutmuştu.

''Annabeth.'' dedi hemen yanında oturan esmer kız. Kızın kat kat kesilmiş kahverengi saçlarını minik örükler süslüyordu. Yüzünde acı bir ifade vardı. Onun da üstünde turuncu renkli bir tişört vardı, tıpkı adı Annabeth olan kızın ve ölen çocuğun üstündeki gibi.

''Hanımefendi,'' diye sözünü kesti taksinin şoförü.''Geldik. Nerede durmamı istersiniz?''

''Kapıların orada durun.'' dedi esmer kız. Adam tamam anlamıyla başını sallarken kız tekrardan Annabeth'e döndü.''Gelmek istediğine emin misin?''

Tek Bölümlük Percy Jackson HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin