8. bölüm

1.6K 685 26
                                    

HAPİSHANE



"Hicran Kama idareden çağırılıyorsun!" denildiğinde Zehra'nın intihar ettiğini duymuş ağlıyordu. Belli ki Zehra'nın kendi içinde sorunları vardı. Zavallı Hicran asıl sebebi hiçbir zaman bilemeyecekti. Zehra'nın ölümüne neden olan asıl kişinin Erganili olduğunu bilse kesinlikle farklı davranırdı. Ne yazık ki Erganili yüzünden ölen ilk kadın değildi, son kadın da Zehra olmayacaktı. Hicran idareye doğru üzgün bir halde yürüdü. İdarenin kapısını açan gardiyan, Hicran'ı içeriye doğru itince arkasına dönüp, 'Ne oluyor?' der gibi baktı, ama gardiyan çoktan kapıyı kapatıp gitmişti. Önüne döndüğünde arkası dönük bir şekilde duran Erganiliyi görünce telaşla kapıya doğru yürüdü, ama ne yazık ki kapı kapalıydı. Erganili, ona doğru yürüyünce, "İmdat!" diye bağırdı. Çünkü Erganilinin ona bir şey yapacağını düşünüyordu. Erganili hızla Hicran'a doğru yürüyüp eliyle ağzını kapattı ve onu kendisine doğru çekti. Korkudan tir tir titriyordu. Bağırmaya çalışsa da Erganilinin eli buna izin vermiyordu. Erganili onu kendine doğru çekip kıpırdamasını engelledi. Hicran'ın kalp atışlarını Erganili duyabiliyordu. Aç bir kedinin elinden kurtulmaya çalışan bir serçeden farkı yoktu Hicran'ın.


Erganiliyi bu tarz davranışlar oldu olası sinir ederdi. Hicran'ın soğuk ilgisiz davranışları onu daha da kızdırdı. Öfkeli bir sesle Hicran'ın kulağına fısıldayarak, "Bu davranışın beni sadece sinirlendirir!" dedi.


Hicran mesajı almıştı. Sessizce çırpınmaktan vazgeçti. Erganili, Hicran'ın çırpınışlarının bittiğini görünce elini ağzından çekti, ama yine de onu tam anlamıyla bırakmadı. Boşta kalan eliyle saçlarını uzun boynundan geriye doğru çekti. Yüzünü boynuna doğru eğince Hicran yine titremeye başladı. Erganili bunu fark etse de umursamadı. Çünkü Hicran'ın kokusu ona huzur veriyordu. Pamuk teninden aldığı koku ona birini hatırlatıyordu. Hicran'ın gözlerinden yaşlar akıp Erganilinin eline değince elini gevşetip Hicran'ın uzaklaşmasına izin verdi. O da çocuk gibi burnunu çekip bir iki adım uzaklaştı.


Erganili, Hicran'ın gözlerinin içine bakarak ima dolu bir sesle, "O imzayı attığında neler olabileceğini düşünmedin mi?" diye sordu.


"Bana yalan söyledin!"


Hicran'ın bu lafları Erganiliyi kızdırmıştı. Neyine güvenmişti ki bu adamın?


"Yalan mı?"


"Bana kardeşinin neden öldürüldüğünü öğreneceğim dedin. Bu evlilik sadece kâğıt üzerinde olacak dedin!"


"Kardeşinin neden öldürüldüğünü öğrendim?"


"Kim yapmış?"


"Kardeşin, Kara lakaplı kirli işlere bulaşmış bir adam tarafından uçurumdan atılmış."


"Neden?"


"Nedeni itaatsizlik..."


"Bu da ne demek?"


"Kardeşin düşündüğünden çok daha kötü işlere bulaşmış."


Hicran duyduğu sözler üzerine ağlamaya başladı. Kardeşi, o pislik yüzünden kötü yollara düşmüştü. Acıyla, "Hepsi o pislik yüzünden!" deyince Erganili bir anda uyandı. O pislik, Erganilinin sağ koluydu. Kardeşiyle ne gibi bir sorunu ve alakası vardı?


Erganili, "Öldürdüğün adamı nereden tanıyorsun?" diye sordu.


Hicran kırdığı potu geç olsa da anlamıştı. Kolay kolay yalan söyleyemezdi. Zaten ilk günden beri 'hırsız sandım' yalanına inanmamışlardı. Sessiz kalıp başını öne eğdi.


Erganili sinirle Hicran'ı kollarından tutup duvarla kendi arasına aldı. Hicran'ın canı çok yandığı için acıyla inlemişti. Yine korkudan titremeye başladı. Erganili sinirden ne yaptığının farkında değildi. "Bana sakın hırsız sandım deme!" diye kükredi. Hicran, yüzüne doğru gelen bu öfkeli sesten korkmuş başını eğmişti. Erganili yine Hicran'ı hızla sarstı ve bağırarak, "Onu tanıyor muydun?" diye sordu. Hicran, hayır der gibi başını iki yana salladı. Erganili daha sakin bir sesle, "O gece neden geldi?" diye sorunca. Hicran sessizce, "Bilmiyorum," diyebildi. Hicran hiçbir şey bilmiyordu, ama Feda herkesi tanıyordu. Olan biteni en acı şekilde öğrenmişti.

FEDA-İ "DELİKANLI KIZ"  | Kitap OlduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin