47. bölüm

142 21 0
                                    

OLAĞAN ÜSTÜ TOPLANTI

Ülke içinde büyük bir kaos, herkesin dilinde aynı soru vardı. ‘Seri katil kim?’ Faili meçhul cinayetleri aydınlatmak için yurt dışından gelen dedektifler olayı en ince ayrıntısına kadar irdeliyordu. Kendi alanlarında profesyonel olan dedektifler, psikologlar ve psikiyatristler dosyayı takip eden komiserler ve polislerle bir toplantı içindeydi. Toplantı büyük bir gizlilik içinde yürütülüyordu. Küçük bir ipucunun bile onları sonuca götürebileceğini söyleyen dedektifler, Komiser Arif Arıkan’ı endişelendiriyordu. İlk işlenen cinayetlerin her zaman acemilikle işlendiğinden kaynaklı arkada mutlaka bir delil bırakabileceğini söyleyen dedektiflerden biri, diğer dedektifin araya girmesiyle durdu. Karşılıklı fikir alışverişlerle olayı detaylı bir şekilde gözden geçiriyorlardı.

“Elimdeki dosyada işlenen ilk cinayete ait resimler ve olay mahallinde bulunan birkaç parça şey var ki bunların delil olarak kullanılması ve bizi seri katile götürmesi imkânsız. Katil büyük olasılıkla her cinayet öncesi planlı bir şekilde başlıyor. Bu da ona arkasında daha az ipucu bırakması için yeterli oluyor. Fotoğraflara bakılırsa tüm kurbanlarının önce boyun kemiklerini kırarak sonra ise keserek hayatlarına son verdiği görülüyor.”

“Buna iki farkı ölüm şeklini aynı anda kullanmak denir. Teorik acıdan katil aslında yaptığı ilk hamleyle yani kurbanının boynunu kırarak istediği sonuca ulaşıyor. Yani öldürmeye. Boynu kırılan birinin hayatta kalma olasılığı belki de binde bir bile değildir. Öldüğüne emin olmasına rağmen yine de kurbanının boynunu kesmekten kaçınmıyor. Bu da katilin ilk darbeyi öldürmek ikinci darbeyi ise başka bir amaçla yaptığı gösterir.”

“Şu ana kadar gördüğüm en ilginç seri katillerin içinde bu tarz benzer vakalara denk geldim. Öldürdükten sonra bile işkence eden ve bundan haz alan katiller vardı.”

“Açıkçası ben bunun bu tarz bir şey olduğunu sanmıyorum. Neticede birçok seri katil kurbanlarını öldürürken tanımıyordu. Ama burada böyle bir şey söz konusu değil, seri katil hepsini tanıyor. Daha önceden öldüreceği kişilerin hepsini araştırmış. Hepsi daha önce istismar suçunda adı geçen ve suçu kesinleşen kişiler. Bu da demek oluyor ki öldürdüğü kişinin boynunu kesmesindeki asıl sebep bundan haz aldığı için değil.”

“Bir ayrıntıyı gözden kaçırıyorsunuz. Katilin sadece istismar suçundan ceza alan kişileri öldürmesi demek, geçmişinde istismara maruz kalmış olabileceğini gösterir.”

“Evet, bu önemli bir ayrıntı olabilir. Kurbanlarını seçerken sadece bu ayrıntıyı dikkate alıyor. Daha önce istismarda bulunmuş birinin onun gözünde ölmemesi için hiçbir neden yok.”

“Peki, sizce öldürdükten sonra neden boğazını kesiyor olabilir? Bu bir tür işkence olabilir mi?”

“Bence değil. İşkence yapmak isteseydi boynunu kırmadan önce bunu yapabilirdi. Amaç kesinlikle işkence değil. Bu tür olaylarda katil kendi imzasını atmak ister. Bu da katilin aynı kişi olduğunu gösterir. Yani buna katilin arkasında bıraktığı imza da diyebiliriz.”

“Asılda tam olarak böyle bir şey de değil. Evet, katil arkasında bir imza bırakmak isteyebilir, ama neden başka şekilde değil de boynunu keserek, kan akıtarak, hiç düşündünüz mü?”

“Sosyopat katiller, genlikle işkence yöntemlerini seçer. Kan onlar için en ilgi çeken maddedir. Şizofreni gibi ağır hastalıkları olan katiller genellikle bundan haz alır. Katilin şizofreni ya da sosyopat olduğuna emin değiliz.”

FEDA-İ "DELİKANLI KIZ"  | Kitap OlduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin