RESİM VAR. ( KEYİFLİ OKUMALAR)
" Sence öldü mü?" Garip bir ses duyduğumda gözlerimi açmaya çalıştım ama başaramamıştım.Bu karanlık beni içine çekerken yüzümde hafif bir rüzgar hissettim.Sonra kızgın başka bir ses daha duydum.
" Aptal mısın çekil ordan! "Bu öfkeli ses beni kendime getirmişti.Aklımın bulanıklığı yavaş yavaş düzeliyordu.
" Böyle uyurken daha güzel görünmüyor mu? En azından gıcık değil. " sesler uğultuya dönmüştü. Bir şey aniden bıçak gibi beynime saplandığında hazırlıksız yakalanmıştım ve vücudum birden titremeye başlamıştı.
Birden bir şok daha geçirip gözümün önünde ışık patlamıştı. Soluk alıp verirken şimdi Çakal'ın yüzüne doğru bakıyordum. Sesler hala bulanık geliyordu.Bu gidiş gelişlerim çok canımı yakıyordu.
" Ne oluyor!" Kızıl'ın korku dolu bağırışını net bir şekilde duymuştum.
" Bedenine uyum sağlamaya çalışıyor. Sanırım gidip geliyor. " Çakal beni sıkıca tutmuş Kızıl'a cevap veriyordu. Saniyeler içinde onların görüntüsü kaybolmuştu. Gözlerimi hızla açtığımda başımda doktorlar kalbime bir aletle şok veriyordu. Hepsinin gözlerinde endişe dolu bakışlar vardı. Bağrışmalar yükseliyordu.
Kalbimde son bir kasılma hissettiğimde nefes alışverişlerim düzelmişti. Ve sakinleşmiştim. Onlara doğru şaşkın şaşkın bakıyordum ama hareket edemiyordum. Vücudun içinde sıkışıp kalmış gibi beynimde kızın fikirlerini ve anıları yaşıyordum.Şu anki girdiğim bu bedenin hayata tutunma çabası beni şaşırtmıştı. Yaşamak istiyordu.Bunu hissediyordum. Resmen onun vücudunu ele geçirmeye çalışıyordum. İçten içe onunla kavga ediyor gibiydik.
" Bırakın dinlensin. Bilinci yerine gelene kadar bu garip durumu araştıracağız!" Doktorun ciddi sesi kulaklarıma kadar gelmişti. Kendimi zorlayıp aniden doğrulduğumda doktorlar küçük bir şok geçirmiş gibi bana bakakalmıştı.Doğrulmam sanki onlar için yanlıştı.
" Bir şeyim yok iyiyim." ağzımdan kelimeler dökülürken kendi sesimi tanıyamadım. Ve bu söylenenleri ben söylememiştim. Kızın bir parçası hala içimdeydi. Sanki o bunları söylemek istiyordu.Benden önce o konuşmuştu.
" İnanamıyorum!" Hemşirenin biri korkuyla geri çekilmişti. Gözlerini hayretle açmış kalbimin olduğu yere doğru bakıyordu. Başımı yavaşça eğip bende onun baktığı yere baktığımda küçük bir yarık görmüştüm kanlar akıyordu.Sanırım bana neden öyle baktıklarını şimdi anlamıştım. Çakal'ın kendi dünyamda yardığı o yer neden şimdi onun vücudunda kanıyordu? Vücudum birden geriye doğru düşmüştü. Zor zamanlar geçiriyordum. Gidip gelmelerim beni tüketiyordu.
" Çakal sanırım bunu başaramayacağım." Ruhum haykırışlar içindeydi.
-&-
" Bu durumu kimseye anlatmayacaksınız." yine sesler duymaya başlamıştım. Gözlerimi bir anda açıp etrafıma bakındım. Nefes nefese kalmış ciğerlerime hava doldurmak için çabalıyordum. Sakinleleşmiştim. Nefes almak çok farklı bir duyguydu. İçimdeki bir şey acıyordu.Kendime geldiğimde yattığım yerden yavaşça kalkmıştım. Bazen Almira'nın beni yönettiğini hissediyordum.
" Günaydın baba." dedim sakince ama bu ben değildim. Ellerimi çabucak vücudumda korkuyla gezdirdim.
" Bu ben değilim." diye fısıldadığımda baba dediğim adamı bir yerden hatırlamaya çalışıyordum. Bu adamı sanki daha önce bir yerde görmüştüm. Ama bu kadar yaşlı değildi.Şu an karşımda duran bu adamın yüzünde kırışıklar artmıştı. Yaşlanmış gibiydi.