-3-

3.8K 169 9
                                    

Derin bir nefes alıp söze tekrar başladım :

''Sorunum iğrenç ailem tamam mı ? Beni buradan ayırmak istiyorlar. Arkadaşlarımdan, bu şehirden, evimden. Ben gidemem. Ben onların çocuklarıyım, oradan oraya çektikleri bavulları değil. Üstelik gitmek istemediğim için tokatta yedim. Onara söylediğim her şeyi hak ettiler. Ailemden nefret ediyorum. Nefret. Şimdi de oturmuş çaresizlikten hiç tanımadığım sapık hackerımla dertleşiyorum. Şu hale bak. ''

''Hop hop ben sapık değilim tamam mı ? Orada duracaksın liseli .İlk önce sapık olmadığım konusunda bir anlaşalım. Ayrıca ne olmuş yani benimle dertleşiyorsan? Hem artık bende senin kankan sayılırım. Kankan sayılırım değil mi ? Her neyse işte ben zaten senin aile sorununu biliyordum. Bence takma kafana. Eğer başka bir yere taşınırsan bilgisayarını da yanında götür ki bende seninle gelebileyim. ''

''Benim aile sorunumu nereden biliyorsun ya ? Sen de çetin ceviz çıktın ha. İlkokulumun adını sorsam bilecek durumdasın. Ayrıca anlamadın galiba ben hiçbir yere gitmek istemiyorum. Hiçbir yere gitmek istemiyorum artı seni de götürmek istemiyorum. Yanlış anlama hacker tikim varda.''

Son söylediğim cümleyi es geçerek cevap verdi :

''Bu bilgisayar açık olduğu sürece ben her şeyi duyarım, görürüm. Hem sen beni götürmek istemesen de ben yine gelirim. Sen benden ancak ben istediğim zaman kurtulursun. Anladın mı küçük bukalemun ? Son olarak ilk okulunun adı Atatürk . ''

Dediği iki şey beni dehşete düşürmüştü. Birincisi okulumun ismini bilmesi. İkincisi bu bilgisayar açık olduğu sürece her şeyi görebilmesi. İkinci cümle ile ilgili aklımda tek bir soru vardı. Bu hacker denen çocuk beni soyunurken de mi izliyordu ? Aklımda ki cümleyi dile getirdim ve anında soruyu sordum.

''Yoksa sen beni soyunurken de mi izliyordun ? Adi ırz düşmanı. Ya çocuğum sana kimse çıplak kız gördüğünde başını çevirmeni anlatmadı mı ? Çocuk seni hapislere atacağım sonra da karşına geçip Cennet mahallesinde ki Pembe'nin kızı Sultan'ı zengin kocaya verdi zaman yaptığı dansı yapacağım. Ve bilmeni isterim ki hapishane de görüş yerinde karşında Sultan'ı zengin kocaya vermiş Pembe dansı yaparken çok eğleneceğim. Sende hapishanenin parmaklıklarına kafanı sıkıştırmaya çalışacaksın ve başaramayacaksın. Ölemeyeceksin bile. Bana her gün lanet edeceksin. Keşke o bilgisayara girmeseydim diyeceksin. Ama sevgili hacker o zaman çok geç olmuş olacak. Neden biliyor musun ? Çünkü o sırada koğuşunda uzun bıyıklı ,elinde tesbihi sallayan, ceketi kollarından geçirmemiş sadece omuzlarına koymuş içine de çizgili beyaz gömlek giymiş ve üç beş tel saçı olan bay ben koğuşun ağasıyım olan abi seni lavaboya gittiğin an şişleyecek . Ölmeden önce söyleyeceğin son şey ' Allah'ım sen içine sızdığım, şifresini kırdığım bilgisayarları affet' olacak. ''

'' İki dakika da hapishaneye gönderildim sonra sen karşımda Pembe dansı yaparken kendime lanetler okudum son olarak da koğuş ağası tarafından şişlendim. Sende ki yaratıcı zeka eminim başka kimse de yoktur. Ya da vardır. O çok sevdiğin arkadaşın Feza. Şimdi beni iyi dinle küçük bukalemun. Şahsen kendi göz zevkimi bozmak ve hayata küsmek istemedim. Hayata küsmek istemediğimden dolayı da namuslu bir çocuk olarak bir kenara çekildim ve seni soyunurken asla izlemedim. Ben sapık değilim sadece hackerım. Bunu kafana soksan iyi edersin. Sanırım bu açıklamadan sonra hapishaneye gitmeyeceğim ve o korkunç şeyleri yaşamayacağım.''

''Valla bilemiyorum hala hapishaneye gitme gibi bir riskin var. Sonuçta bilgisayarıma izinsiz girdin ve her an seni polise şikayet edebilirim. Yani o çok övdüğün yaratıcı zekamla söylediğim şeyler her an gerçek olabilir. En iyisi sen bana fazla güvenme hacker çocuk. Ne olur ne olmaz diye de dövüşme .taktikleri falan öğren hani olurda hapishane de bir sorun olur diye. Gerçi sen dövüşmeye öğrensen ne olur. Koğuş ağası ve arkadaşları seni sopayla döverler. Kurtuluşun yok gibi gözüküyor bay ben sapık değilim tamam mı hackerım diyen çocuk. ''

HACKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin