-15-

2.5K 126 12
                                    


Bütün hazırlıklar tamamdı. Yılın oscarlık oyununu sahneye dökmenin zamanıydı.

Bir uçurumun kenarında elimde gerçek olmadığını bilmesem 'Gerçek' diyebileceğim bir silahla başrol oyuncumuz hackerı bekliyordum. Feza ile aramızda olan gizli 'Oyuna başla' hareketini yani sahte hapşuruğu duyduğumda oyunculuğumu sergileme vaktimin geldiğini anlamıştım. Ayrıca arkamdan gelen ayak sesleri de oyuna başlamam gerektiğini söylüyordu.

''Doğay. ''

Adımı büyük bir endişeyle söyleyen kişi beklenilen başrol oyuncumuz Devrim'di. Elimde sahte olan silahla ve biraz makyaj biraz da soğanla mahvolmuş yüzümle oyuna başlamaya artık hazırdım.

Küçük adımlarla arkamı döndüm. Yüzüm fazlasıyla ifadesizdi. Benim gibi sürekli gülen bir kız için bu rol baya bir zordu. Çünkü şu an bile gülmemek için dişlerimi sıkıyordum.

''Doğay ne yapıyorsun ? O elinde ki silahta neyin nesi ? Lütfen bırak onu. ''

Önümde ki küçük ama dev kadroyu gözlerimle süzdüm. Karşımda bir adet endişeli Devrim bir adet endişelinin yandan yemişi Arel ve bir adette çakma endişeli Feza vardı. Gözlerim tekrar Devrimi bulduğunda konuşmaya başladım :

''Bu silahı elimden bırakmam için bir sebep söylesene. Benim gibi güçsüz birisinin bu hayatta yaşamak için bir sebebi var mı sence ? ''

Devrim ilk başta ne söyleyeceğini bilemese de konuşmasına devam etti :

''Bak ben tam bir aptalım. Senin hakkında yanılmışım. Sen güçsüz falan değilsin , sen tanıdığım en güçlü insanlardan birisisin. Lütfen yapma.''

Devrim sözünü bitirip bana bir adım yaklaştığında çıldırmış gibi bağırdım :

''Sakın gelme yoksa kendimi vururum. ''

Bağırmamla olduğu yerde kalan Devrim sinirle ellerini saçlarının arasından geçirdi. Bu sırada Arel'de benim durmam için yalvarıyordu. Ne yazık ki bu tatlı çocuğunda yaptığımız oyundan haberi yoktu. Arada Feza'da Arel'in konuşmasını destekliyor bana silahı elimden bırakmamı söylüyordu. Sinsi oyuncu kız. Devrim :

''Doğay lütfen o elindekini bırak. Benim gibi aptal birisinin sözünü dinleyip hayatına son vermeye kalkma sen akıllı bir kızsın. Bunu yapma Doğay. Ben her şey için özür dilerim. Sana o kelimeleri dediğim için ve hayatınıza girip ortalığı karıştırdığım için. Sen o elinde ki silahı bırak ve bize doğru gel sana söz veriyorum hayatınızdan defolup gideceğim. Bir daha ne adımı ne de yüzümü göreceksiniz. İstersen konuşalım seninle. Ha ne dersin ? Yanına gelmeme izin ver ? ''

Dediğinde oyunun finaline yaklaştığımızı anladım.

''Hayır gelme. ''

Devrim tekrar bir adım attığında onu bir kez daha gelmemesi için uyardım. Beni dinlemeyip bir kez daha adım attığında elimde ki silahı göğsüme dayayıp tetiği çektim. Gerçek gibi çıkan sesle Feza, Arel'in kollarına atlamıştı. Fırsatçı. Devrim ise bana gözleri dolu bir şekilde bakmaya devam etmişti. Bana hala bir şey olmadığını gören Devrim sesli bir şekilde yutkunup :

''Nasıl ya ? ''

Dedi. Elimde ki sahte silahı bir kenara fırlatıp Devrim'e doğru yürümeye başladım. Tam karşısına geçtiğimde elimi kaldırıp okkalı bir tokat attım.

''Sen kim oluyorsun da bana güçsüzsün diyebiliyorsun ? Senin güçsüz demenle öyle mi olacağım zannediyorsun ? Ailemin yanımda olmaması dışında ben el bebek gül bebek büyüdüm. Bunun dışında Allah'a şükür hiçbir derdim yok. Bu yüzden güçsüz olduğumu düşünüyorsan, yanılıyorsun. Feza ile evet bu aralar fazlasıyla uzaklaştık birbirimizden, doğrudur. Bu yüzden benim güçsüz olduğumu düşünüyorsan yine yanılıyorsun. Bu koca dünya da başından kötü olaylar geçip ayakta duran kızlar var. Bir sürü hem de. Ailesi olmayan , yoksul kızlar var. Şiddete maruz kalan kızlar var. Bu dünyada bin bir türlü acı çeken ve hala ayakta duran kızlar var. Benim gibi kızların, kadınların acı çektiğinde ayakta duramayacağını düşünüp onlara güçsüz diyorsan hayatında yaptığın en büyük yanlışı yapmışsın demektir. Kızlar, kadınlar güçsüz değildir. Ağlasak da bir yerleri yakıp yıksak da bu bizim 'Ben buradayım ve güçlüyüm' deme şeklimizdir. Sana benden bir ders Devrim. Bir daha hiçbir kıza, kadına 'Sen güçsüzsün' deme. Yanılırsın. Ayrıca bana hastane şarkı sözünden bir cümle söylemiştin. ' Dayanamadığın anda , katlanamadığın zamanda, gururun son bulduğunda umarım orada olurum.' Ne yap biliyor musun Devrim ? Böyle aptalca sözler sarf ederek yanımda olacaksan hiç olma. Hastanede ki sözünü tutamadın bari şimdi sözünü tut. Hayatımızdan defolup git. ''

HACKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin