-21-

1.4K 71 41
                                    


  Devrim yine serseri serbest stili konuşturmuş özgür ve kendince patronu olduğu bilgisayarından birkaç işlem yaparak bizim okula kendisinin ve Arel'in nakilini yapmıştı. Okulu günü gelip çattığında diğer yıllardan daha farklı hissediyordum çünkü bu sefer daha fazlaydık ve bu benim için yeni ayrıca güzelde bir duyguydu. Lakin bu duygunun çok fazla sürdüğü söylenemez.

Arel ve Devrim iki akıllı (!) kendilerince iddiaya girmişlerdi. İddia, akıllı tahtaya ilk önce kim sızacak. Uslu uslu otursalar popolarına çivi batacaktı herhalde yerlerinde duramadılar. Akıllı tahtaya sızıp hocanın ifşalarını koymakta herhalde bu salaklığın ileri boyutuydu. Hocanın evde poposunu kaşıyıp gülümsediği, koltuk altını kokladığı fotoğrafları koymasalardı iyiydi. Amma velakin koydular. Sonra paşa paşa suçlarını itiraf ettiler. Doğruca yeni geldikleri okullarına birazcık veda etmek zorunda kaldılar çünkü uzaklaştırma cezası almışlardı. Ah stupidler ah. Kaldık mı yine Feza ile baş başa.

Yine sıkıcı bir okul günü Feza ile okulu tavaf ediyoruz ve sıkıntımızı sürekli dile getiriyoruz.

''Sıkıldım. ''

''Ağğ bende sıkıldım. ''

''Valla bende sıkıldım ''

''İnan bende sıkıldım. ''

Dayanamayıp bağırdım :

''OOOOOF yine sıkıldım bak. Çıkışta bizimkilerle bir şey yapalım mı ? ''

Feza ilk önce başta yaptığım hayvanca böğürmem için bana en sevdiğim bakışlardan attı.

''Gerçekten arkadaşım olmasan senden acayip tırsardım. İnsandan çok hayvansal hareketler yapıyorsun. ''

''Ah ah yavrucuğum aslında hepimiz hayvan değil miyiz zaten ? ''

Deyip güldüm. Cidden ya ? Orta okulda bana insanlar hayvan sınıfından demişlerdi. Ben mi yanlış hatırlıyorum acaba ?

''Neyse bizimkilerle bir şey yapalım güzellik. Pişmaniye gibi etrafta dolaşmaktan iyidir. ''

Bizim kepçüklerle buluşmak güzel bir kafe seçtik. Fezacığım sevdiceği ile buluşmadan önce banyo yapmak ve yeni cicişler giymek istediğini söyledi. Bizim evde yıkanmasını söylesemde tutamadım deli zıpırı gitti kendi evine. Bende canım evime gidip buluşana kadar bir keyif yapayım dedim ama maalesef evdeki hıyarları bu güzel planıma katmayı unuttum. Eve girdiğimde Anıl ve Darroll böğürerek pes oynuyorlardı. Koltukta zıplıyor hopluyor havaya tekme atıyorlardı. Kendi kendilerini artık ne kadar yormuşlarsa eve ter kokuyordu. Hemen pencereleri açtım. Nefes almak için bu acil olarak yapmam gereken bir şeydi.

''Ulan ne biçim kokutmuşsunuz evi. ''

Anıl kafasını çevirmeden

''Sus ve burayı terk et dostum. ''

Dedi. Hah adama bak. Hayır Feza bile gitmişken bunun burada ne işi var anlamıyorum. Birde beni kovuyor. Adamda ki rahatlığa bak ya. Odama geçip üzerimi değiştirdim biraz eğlendikten sonra lanet pislikleri evde bırakıp çıktım.

Buluşacağımız kafeye doğru giderken yolda Devrim ile karşılaştım ona kocaman sarıldıktan sonra yolda birbirimizi ittire kaktıra gitmeye devam ettik. Kafenin yakınlarına geldiğimizde karşı kaldırımda Feza'yı gördüm. Bizim biraz daha ilerimizde ise Arel vardı. Feza'ya el sallarken suratının aniden düştüğünü fark ettim. Onun şaşkın ve bir o kadar korkulu gözlerle baktığı tarafa doğru baktığımda çatlak Feridun'un Arel'e silah doğrulttuğunu gördüm. Gözlerim hızla açılırken Devrim ile birbirimize bakıp Arel'e doğru koşmaya başladık. Bizde 5-6 adım atmışken şiddetli bir silah sesiyle yerimde donakaldım.

HACKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin