Önce kendimi yarış programlarına katılmış sorunun cevabını düşünen ablalar gibi dünyaya kapattım ve sorusunun cevabını ölümüne düşünmeye başladım. Mantığım her ne kadar ''Yaa sıçmılıma akıllı ol kızam '' dese de kalbim '' Ulan bende ne zaman bu soru gelecek diyordum. Buradan direk evlenme dairesine yürüyün kızım. Hadi koçum evet de. '' Mantık normal hayatımda pek de merkezde olan bir şey değil. Yanımda aptal bir arkadaşım olduğundan mı yoksa benden dolayı mı bilemem ama mantık bana uygun değil. Hem canım kalbimi hiç üzemem bu yüzden cevabım evet. Sanırım birde bunu dışımdan söylemem gerekiyor.
''Eöt ''
''Ne anlamadım ? ''
''Ezöğt ''
Devrim bana gözlerini kısıp baktı. Sanki açık beyin ameliyatı izliyormuş gibi iğrenen bir surat ifadesi vardı. Nasıl bir ifadeyse
''Kızım felç mi geçirdin ne diyorsun. Almanca aksanıyla konuşuyorsun herhalde. Doğru düzgün cevap versene. Patlayacağım şimdi. ''
''Evet diyorum evet. ''
Devrim cevabımı duyduktan sonra hayvanca bir oh çekti. Onun bu rahatlığına fazla izin vermeden suratına tokatı geçirdim. Aniden çöp atarken önüne kendi çıkan insanlar gibi gözleri yerinden fırladı sadece gözleri de değil kendisi de olduğu yerde sıçradı. Daha sonra etrafı bakan var mı diye kolaçan ettikten sonra bana :
''Ya sen deli misin beyninin şifresini kırıp içine virüs yerleştirdiğim ? ''
''Bak bu beni insanların ortasında camışça öptüğün içindi bu da ..
Dedikten sonra cümlemin arasında bir tokat daha attım.
''Bu da adettendir. Hani kızı öpersin o da tokat atar falan ya. Yani ben örf ve adetlerine şükela bir şekilde uyan bir insanım o yüzden yoksa yanlış anlama. ''
Tokattan beyni küçülen, yüzü adeta bir domates gibi kızaran Devrim mırıldanarak küfür edip :
''Başlarım böyle adete. ''
Dedi. Zavallım. Dudağımı büküp :
''Ama biz hiç sevgili gibi değiliz. ''
Diye yakındım haliyle ateş püskürten Devrim
''İki dakika eline koluna sahip çıksan belki normal sevgililer gibi davranabiliriz. Bu arada ben sana o kadar güzel söz ettim. Bana borçlandın. Benim için bir şeyler yapman gerekiyor. ''
''Sorry. Why ? ''
''Because ilişki de her şey karşılıklıdır. ''
''Aman tamam. Yani ben asıl şu an bir ilişkimiz olduğuna şaşkınım. Ben nasıl kabul ettim sen bana ne dedin hala anlamış değilim. Bence ben şu an uyuya kaldım. ''
Konuşurken karşımda oturan davarın gözlerinin fıldır fıldır döndüğünü farkettim.
'' Hey ! Sen beni dinliyor musun ? ''
''Yok. Arkada ki kıza bakıyorum ben. Of anam ''
Elimi tokat atmak için yorgun bir şekilde kaldırdığımda elimi tutup :
''Şaka şaka. Hem hiçte güzel değil kız. ''
Deyip suratıma güldü. Güzel güldü. Kalbimi yerinden çıkaracak kadar.
Salak Devrim ile biraz daha konuştuktan sonra kalktık. Eve geldiğimde kendimi çok acayip hissediyordum. Uzaylı gibi. Birilerinden hoşlanan bir uzaylı. Ne zaman, nasıl etkilendim anlamadım. Galiba farketmeden bir davara vuruldum. Hoşlanıyor muyum ? Aşık mıyım ? Bilmiyorum ama galiba mutluyum. Deli miyim neyim ? İçimde ki Çin Seddi kadar büyük enerjiyi özgür bırakmak için son ses müzik açıp dans etmeye başladım. Anıl ile Darrol odanın kapısından bana bakıp ''Geber'' bakışı atıp içeri girdiler. Bir süre dans edip iğrenç bir şekilde terledikten sonra oturup olup biteni Feza'ya anlattım. İlk başta inme indi sandım. Çünkü gözlerimin içine bakıp hareket kabiliyetini kaybetti. Ona iyi mi diye dokunduğumda da çığlık atıp kendini halıyla fırlattı. Aptal kendini öyle bir sert atmıştı ki alnı yere çok fena vurdu ve mosmor oldu. Ayrıca dişi de sallanmaya başladı. Kendi kendini gebertme kabiliyetine sahipti. Feza kendini hırpaladıktan sonra ortamdan elini ayağını çekip odasına gitti. Bende hackercık için yapacağım şeyi düşünmeye başladım. Ona şarkı söyleyecektim. Mecburdum. İlişki de her şey karşılıklıdır demişti. Hatta beni rezil fotoğraflarımı yaymak ile tehdit etmişti. Gamsız sevgili. Böyle sevgili deyince de insan bir hoş meyhoş oluyor.
Feza'yı yanıma çağırıp beyin fırtınası yaptık. O şarkı bu şarkı derken sonunda bir şarkıda karar kıldık. Yarın Arel ve Feza'da dahil olmak üzere dördümüz karaoke kafeye gidecektik. Heyecanlı mıydım ? Haliyle evet. Benim sesim iğrençtir ya. Kafede ki insanlar umarım kaçmazlar.
Derken öyle böyle yattık kalktık ve bam ertesi gün oluverdi. Sabah kahvaltı yaparken akıllara zarar bir sorunla karşılaştık. ''Ne giyeceğim lan ben ? '' sorunu. Gözlerimizin dolmasına yol açan sorunu dolabın karşısına geçip çözmeye çalıştık. O tişört senin bu don benim şu pantolon senin derken kıyafet sorunu da hallediverdik gariSiyah bir etek ,kırmızı da bir tişört üzerime geçirdim. Ben kıyafetlerimi giydikten sonra Feza'ya baktım. Kız doğuştan hazırdı. Bu sırada karşı odadan Anıl ve Darroll gülerek çıktılar. Bunlar ne ara kanka oldular, gece boyu o odada ne yaptılar henüz anlamış değildim ama hayırlısı diye geçirdim içimden. Anıl bizi böyle görünce yalaka gülüşünü yapıp
''Allah'ım galiba ben öldüm. Karşımda iki melek görüyorum sanırım. ''
Feza, Anıl'a tokatlayacakmış gibi baktı. Darroll'da gülerek Anıl'ın kafasına hafifçe vurdu. Anıl :
''Aman hele şu bakışa bak. Sen kim melek olmak kim be sefil ? Üzerine alınmış haspam. Ya sen kimsin kızım ? Maymun soyundan gelmişsin insan gibi davranıyorsun burada. Ulan hayalet olsa senden daha güzeldir be. Şu yüze bak hele. Yanlış fondöten kullanmışsın canım. Yüzün Rihanna boğazın Iggy Azalia okey ? Sümsük ''
Anıl'ın dediğine Feza hariç hepimiz güldük. Darroll bana yaklaşıp :
''Güzel olmuşsun kız sidikli'' diye fısıldayıp göz kırptı sonrası kafeye yolculuk. Biz gittikten bilmem kaç dakika sonra Arel ve Devrim teşrif etti. İki makara kikiri derken bana sahnenin yolları gözüktü. Dıp dıp dıp. Elime aldım mikrofonu iki üç öksürükten sonra başladım şarkıya.
ŞARKIYI BURADA AÇARSANIZ DAHA İYİ OLUR :)
Hadi bismillah Ya Rabbim
Allah'ım sen yüzümü kara çıkarma
Ne olur rezil olmayayım
Hadi bakalım oh oh
Neden hala konuşuyorum
En iyisi şarkıya başlıyayım
Tamam başlıyorum
Ahanda başladım
-ŞARKIYLA SENKRONİZE OLARAK OKUYABİLİRSİNİZ J -
Canım sevmek suçsa seviyorum seni
Affet beni, affet beni...
Yanaklarımdan süzülürken aşk,
Öpme istersen, öpme istersen...
Güneş teninde güzel,
Bana aşk lazım, bana aşk lazım.
Alem önümde yüzer,
Bana sen lazım, bana sen lazım..
Yanıyorum caiz mi bu, Yanına mı dolanayım
Sustum yuttum sansür mü bu, Dilimi mi ısırayım
Bana getir ben içerim, Bir dudak ver sen güzelim
Bip Bip Bip Bip... Şerbet akar öpsen beni
Derken alkışlar, gözlerinin içi gülen bir hacker. Ve bana doğru gelen geçen günkü hassi....
Eski bölümlerle bağlantılı gittiğim için bu bölüm biraz kısa oldu. Daha fazla olsun isterdim ama aynı çizgiyi korumak için yeni şeyler eklemek istemedim. Bölümü beklediğiniz için teşekkürler. Bir diğer bölüm söz vermeyeyim ama iki güne kadar gelir sanırım. Sağlıcakla kalın. Herkese mutlu tatiller.
