Şaşkınlıktan şu an ne yapacağımı ne diyeceğimi ya da ne düşüneceğimi bilmiyordum. Benim hayatıma girdiği günden beri bulmak istediğim kişiyi yanı başımda ki bir aralar en yakın arkadaşım olan kız biliyordu ve bana söylememiş miydi ? Beynimde sürekli aynı şeyleri tekrarlıyor ve farklı sonuçlar üretmeye çalışıyordum ama yok. Bu işin başka hiçbir açıklaması yoktu. Ani bir dürtüyle yerimden kalktım. Bu ani hareketimle Darroll'da benimle birlikte kalktı. Tam ona bir işimin çıktığını söyleyecektim ki kapı çaldı.
Yavaş adımlarla kapının yanına gittim ve kapıyı açtım. Gördüğüm kişi bugün beni şaşırtan ikinci kişiydi herhalde. Ben şaşkın bir şekilde karşımda ki kişiye bakarken karşımda ki kişide bana gülümseyerek bakıyordu. Bu sırada meraklanan Darroll bana :
''Kim gelmiş ? ''
Diye seslendi.
''Bela gelmiş ''
Darroll'ın ayak seslerini duyduğum da onun da kapıya geldiğini anladım. Karşımda ki kişi Sevgi abla da bana gülümseyerek bakmaktan yorulmuş olacak ki üzerime atlayıp beni öpücük yağmuruna tuttu. Gerçi kimi kandırıyordum ki Sevgi abla asla yorulmazdı.
Sevgi abla 30lu yaşlarının ortalarında manyak birisiydi. Normal de onun yaşındakiler çalışır ya da evinde çocuklarına bakardı ama bu Sevgi ablaydı ikisini de yapmazdı. Ona göre çalışmak tamamen bir zaman kaybıydı. O sadece dans eder ve bu işten para kazanırdı. Paralarını biriktirir orası senin burası benim gezer dururdu. Söyledikleriyle de yaptıklarıyla da insanın akıl sağlığını yerinden oynatan birisiydi kendisi. İki sen öncesinden doğum günün de bir dilek tutmuştu. Lütfen bir mafyayı iş üzerinde yakalayayım ve onu polise teslim edeyim sonra da bütün haberler beni göstersin. Dileği kabul olmuştu. Tam bir deli gibi bir çok şeyi takip etmiş ve bir mafya bulmuştu ayrıca haberlere de çıkmıştı. Az kalsın ölecekti. Rehine olarak alınmıştı, kameralar uzaktan onu çekiyordu ayrıca kafasına bir silah dayanmıştı. Normal insanlar o sırada ağlar belki son duasını ederdi ama Sevgi abla o sırada kameralara öpücük atmakla meşguldü. Haberlere çıkmasına çıkmıştı evet ama mafyayı yakalayan muhteşem kadın olarak değil, mafyayı yakalayıp rehine olduğu sırada kameralara öpücük atan deli kadın olarak. Sayamadığım delikleri vardı onun. Sadece mafya olayı bile onu ''Bela'' olarak adlandırmam için bir sebepte. Ayrıca insanların peşlerini de bırakmaz, onları adeta sömürürdü. Bela Sevgi abla benim evime neden gelmişti acaba ?
Üzerime atlayan Sevgi abladan kurtulmaya çalışırken arkamda ki Darroll şaşkınlıkla bizi izliyordu. Beni ele geçiren Sevgi abla sonrasında bir an durdu. O delice gözleri arkama odaklandı ve ''Çişliiiiiiğğğ'' diye bağırarak Darroll'a atladı. Şaşkın Fransız züppesi Darroll benden çok daha fazla şoka girdi.
Sevgi ablanın kollarını zorlukla Darroll'dan ayırdığımda Darroll adeta karşısında bir kurt kadın görmüş gibiydi. Bir kurt dizisinde olsak şu an Darroll'un ''Sen kurt kadınsın. '' demesi gerekiyordu. Ama bir kurt dizisinde değildik ve Darroll'ın korku içinde söylediği şey :
'' Sen Sevgi ablasın. ''
Oldu. Kurt kadınlar korkutucu olabilirdi evet, ama Sevgi abla çok daha korkutucuydu.
Üçümüz beraber salona geçtiğimizde Sevgi abla adeta bir Joker gibi bize gülümsüyordu. Çok geçmeden konuşmaya başladı :
''Benim sevgili minnaklarım. Ne kadarda salak ve korkmuş gibi bakıyorsunuz bana. Sahi neden öyle bakıyorsunuz bana ? Daha size çantamda ki yılanı göstermedim ki. Yoksa gördünüz mü ? Aman ya bütün sürpriz mahvoldu. ''
Dehşet içinde Darroll ile birbirimize baktıktan sonra Sevgi abla çantasından bir şeyler çıkartmaya başladı. Şu an Sevgi ablanın bize şaka yapmasını o kadar çok isterdim ki ama istediğim gibi o bize şaka falan yapmadı. Çantasında gerçekten de o tıslayan beyaz yılanlardan vardı. Sevgi abla pembe çantasından yılanı çıkardığı an Darroll ile durumumuz adeta bir Scooby Doo ve Shaggy gibi oldu. Tahmin edilen gibi ben Darroll'ın kucağına atlamamıştım, Darroll benim kucağıma atlamıştı. Kucağıma atlayan bir Darroll ve ben ölesiye çığlık atıyorduk. Bizim halimize bakıp gülen Sevgi abla sonunda çantasına evcil yılanını koydu. Hoş o yılanın evcil olduğundan bile emin değildim.
