Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hemen yukarıda ki cici kız Feza. Bölüm şu an bende gözükmüyor ve sanırım bir aksilik olup silinmiş. Bölümü tekrardan koyuyorum. En son bölüm üzerinde çalışıyorum şu an Allah izin verirse bu akşam yayımlayacağım.
Anam.
''Lan. Feza Allah seni kahretmesin. Derim gitti derim. ''
''Ne yapayım kanka binanın bahçesinde ki otlar kadar uzamış kılların. ''
''Şu kıl sorunundan nefret ediyorum. Nefret. ''
Feza bana dudak büküp konuştu :
''Kız olmak çok zor maalesef. ''
Çok sevgili arkadaşım Feza bacaklarıma ada yapıyordu. Maşallah orman gibi kıllarım büyümüştü. Kaç günden beri pantolon giyiyordum ve derim pantolon şeklini alacak diye korkmuyor değildim hani. Korkuyo..
''Lan. Bin lale götüne girsin de göt lalesi bahçesi kur götünde ulan. Öldüm, öldüm ve öldüm. Acı çekiyorum kanka. Alacakaranlık filminde pain diyen kız bile millete bu kadar acı çektiremez. ''
''Ağlattın Doğay. ''
''Ağladım Feza. ''
Feza bana ada yapıyor bende her seferin de bağırıp küfür ediyordum. Feza'da benim ona olan küfürlerimden sonra bana pis pis bakıp gülüyor daha da sert çekiyordu. Sürekli olarak bu kısır döngü işini yaptıktan sonra nihayetinde ada işimiz bitmişti ve bacaklarım pürüzsüz bir şekilde ortaya çıkmıştı. Hele şükür ''Hoş geldiniz mini etekler '' dansı yapabilecektim. Feza'nın benim gibi derdi hiç olmazdı. Maşallah kızın bacakları yedi yirmi dört tertemizdi. Kızcağızı hiç orman bacaklı görmemiştim. Aman nazar değmesin.
Bacaklarımı aldıktan sonra kendimi banyoya attım. Saçlarım yağ içindeydi ve evet, bu yağ işinden para çıkartabilirdik. O derece. Saçlarımı yağlı görmek istemiyorum ama banyo da yapmaya üşeniyorum. Ben nasıl bir varlığım anlamış değilim. Neyse ki bu sefer üşenmedim de banyo yaptım. Ben güzelce banyomu yaptıktan sonra salonda Feza ile televizyon izliyorduk. Sonra bir canı sıkılmış Feza'ya baktı bir de müthiş, son derece pürüzsüz, adeta ışık saçan, fevkaladenin fevkinde bacaklarıma baktım ve dedim ki ''Dostum biz niye evde oturuyoruz ? '' Feza ile anlaşıp dışarıya çıkacağımız sırada yine zehir gibi olan alımı çalıştırdım. Eğlenceyi neden dışarı da arıyorduk ki ? Eğlenceyi eve taşıyabilirdik. Bir anlık kararla bütün okulda ki arkadaşlarıma mesaj attım. Hepsini eve çağırdım ve isteyenler başka arkadaşlarını da getirebilir diye not düşmeyi de unutmadım. Bugün bu evde parti vardı parti. Hemen Feza ile hazırlıklara başladı. İçecekler, yiyecekler, çerezler, azıcık alkol derken insanlar gelmeye başlamıştı bile. Bizde Feza ile güzel kıyafetlerimizi giymiştik adeta ışık saçıyorduk salona. Bir ara birisi çıkıp ''Sizi ampul olarak kullanabilir miyim ?'' dedi. Sonra arkadan başka birisi çıkıp ''Benim güneşim olur musunuz'' dedi. Dermişim şaka. Kimse bize böyle iltifatlar etmedi. Millet kendi havasındaydı bizi gördükleri mi vardı sanki ? Millet kendi havasında dans ederken Feza'da bende gayet eğleniyorduk. Şimdi insanın aklında birkaç tane soru oluşuyordu. ''Bu kızlar parayı nereden buluyor ? '' sonra '' Bu kızlar Türk kızı değil mi ? Bu parti falan ne iş ? ''. Tamam Türk kızıyız falan da birazcık zengin olanlarından hani.
